ÜZÜLME
Hüzün çökmüş yüzüne güz getirmiş gözlerin, incinmiş namelerden tel tutar sözlerin..ne zaman görsem seni serzenişin arşa değer ama muhatabına değmez üzülme.
Yarına kalacağı ama yanına kalmayacağı fiilerin özneleri, özlerinden uzaklaşırken seni, bizleri yoldaki çakıl taşları hükmünde görüp kolayca bertaraf edebilir üzülme.Taşların bile bir kalbi olduğunu ancak taşı sarmalayan yosunları görebilenler farkeder...sen saran bir yosunken görülemediysen üzülme.
Sabır ilacının tek hastası ümidini yitirmeyen taş ustalarıdır en az onlar kadar sabıra mükellefsin besbelli üzülme.
;Su gibi gelip geçiverecek bir dünyanın henüz bir su damlası naifligindedir yüreğin ve bedenin bilirim. ama üzülme.
Senin dalını, kolunu kanadıni kıracak dili lâl bırakmayı göze alacak kadar ehemmmiyetsiz serim bedenimde, <br>
Bunu bil yeter ve üzülme.
Senin için geçerli değil "üzdüğün kadar üzülür, kırdığın yerden kırılsın"; safsatası...sen kulak asma bunlara...hayal dünyanda yolculuğa çıktığın o masmavi umut dolu denizin; tüm limanlarında ben varım üzülme.
Fırtına ve dalgalar senin mücadele ruhunu artırır ancak ne olur yıkılma !yok olma! sür limanıma gemini üzülme..
Cam kırıkları can kırıklarına eşdeğer değildir üzülme.
Can simidin Allah iken bu tükenmişlik niye?Duaya sal dillerini umuda yol al yarına kim bilir daha neleeer neler var üzülme.
Ülkü( kızıma notlar)