- 711 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
CANIM OĞULLARIM
Canım oğullarım,
Bir gün ben de yaşlı bir insan olacağım. Bu durum size mantıklı gelmeyebilir. Belki o zaman sizden biraz sabır, biraz hoşgörü, biraz tolera isteyeceğim. Umarım benim ne demek istediğimi anlıyorsunuz.
Gün gelecek, belki de yemeğimi yerken ellerim titriyor olacak. Belki kaşığı ağzıma götürdüğümde yemeğimi göğsüme dökeceğim! Ve belki de güçlükle üzerimi değiştireceğim. Bu durumda sizden sabırlı olmanızı ve benimle bir çocuk gibi ilgilenmenizi isteyeceğim. Tıpkı sizin çocukluğunuzda, benim sizlerle ilgilendiğim gibi!
Ve aradan yıllar geçecek belki size bu söylediklerimi unutacaksınız. Ama şu anda ben sizin için nelere katlandığımı, neler yaptığımı unutmayın. Eğer çok kötü bir duruma düşer de kötü kokarsam beni suçlamayın. Sadece erken ölmem için dualar edin! Tıpkı şu anda sizin kötü kokmuş olmanız gibi. Ne var ki sizin bu kokunuz bile bana dünyanın en güzel kokusu gibidir. Beni bu durumda görürseniz sakın ola gülmeyin. Yaşlılığıma verin, cahilliğime verin.
Biliyorum şimdi bu yazdıklarım sizin için komik ve bir o kadar da anlamsız gelebilir. Bu yüzden söyleyeceklerimi size mektup olarak yazmayı uygun buldum. Ki, günü geldiğinde beni, çok daha iyi anlamış olursunuz.
Sizi büyütürken, hep içim içimi kemirirdi. Acaba gözden ne kaçırdım? Acaba Yeterli bir baba oldum mu? Acaba hayata tutunabilecekler mi? Acaba ahlaklı bir birey olması için gerekli altyapıyı oluşturdum mu? Diye yaşamımda kendimi unuturken, sizler adına hep acabalarla geçti ömrüm!
Biliyorum o gün geldiğinde çok yorulacaksınız. Hafızam zayıf ve yavaş olacak. Sizinle konuşurken bile, bazen dilimin ucundaki kelimeyi unutabiliyorum. Anlatmak istediklerim aklımdan uçup gidiyor. Çünkü benim mutluluğum bir tek konuşmadır şimdi. Bu yüzden de sadece sizinle olmak, sizinle konuşmak istiyorum!
İşte o gün geldiğinde sizin yardımınıza, desteğinize ihtiyacım olacak. Belki ne istediğimi dahi bilmiyor olacağım. Kim bilir belki yatağımdan kalkıp ta iki adım atmanın özlemiyle gözlerinizin içine yalvarırcasına bakacağım. Lütfen beni anlamaya çalışın. Kolumdan tutup ta ayaklarım üstüne doğruluncaya kadar bana nazik davranın. Tıpkı sizin ilk adım atışlarınızda ellerinizi tuttuğum gibi elimi tutun. Düşmeme sakın izin vermeyin!
Canım oğullarım, Hayat dediğimiz şeyin tatlı bir öpücük gibi olmadığını bilmenizi isterim. Ölüm ise göz kapaklarımız kadar soluduğumuz nefes kadar yakındır. Artık vakit gelmiştir. Siz bunun farkında değilsiniz. Ama ben son günlerimi yaşıyor, yanımda, yakınımda olmanızı, bebekken baba dediğinizde olduğu gibi gözlerinizdeki ışıltıyı son bir kez görmek ve ellerimden sıkı sıkı kavramanızı istiyorum.
Belki bilinçli, belki bilinçsiz sizleri kırdım, incittim! Ne var ki asla sizlerin mutsuz olması için bilinçli bir devinim içine girmedim. Bilirsiniz en iyi yaptığım şey hata yaptığımı anladığım anda özür dilemektir. Ola ki, sizleri haksız yere ve ya bilinçsizce üzdüysem özür dilerim.
Canım oğullarım hayat sizler için öpücük kadar güzel, tebessüm kadar özel, sevgi kadar zengin olsun. Ve tanrım asla sizleri bunlardan mahrum bırakmasın. Tanrım merhamet gibi bir duyguyu yüreklerinizden eksik etmesin. Ha zenginlik derken, ben hiç zengin de olmadım. Evimi taksitle aldım. Buzdolabımı, çamaşır makinamı, ütümü, gömleğimi bile taksitle hatta külotumu bile taksitle aldım! Dert etmedim de! Çünkü Tanrım bana öyle bir zenginlik vermişti ki, yürek zenginliği. Daha da önemlisi sizler benim zenginliğimdiniz! Bu yüzden çok zengin olayım diye hayatın içinde, gözlerinizin önünden kayıp ta giden güzelliklerden mahrum kalmayın.
Ve son dileğim; bana hakkınızı helal edin. Bir baba olarak hakkım size ananızın ak sütü gibi helal olsun.
Hoşça kalın. Babanız.
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.