- 589 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
0021 - KAR ALTINDA GAZEL - AÇIKTAN GAZEL / YENİ BİR GÜZEL
KAR ALTINDA GAZEL
"Geçmişi bir yana bırak, ömre zarardır
Yaranı yumuşak, yeni bir aşkla sardır
İnsanın yüreğinde, geçen zamana karşı
Her zaman diri, bir parlak köz ..."
Metin ALTIOK
AÇIKTAN GAZEL / YENİ BİR GÜZEL
(Şairimiz kar altında gazel okumuş. Bazıları da açıktan gazel okur, hariçten gazel okur. Atar tutar, orman taşlar, belki bir tavşana denk gelir diye… Kısacası maval okur yani.
Şair sol görüşlü diye hemen şiirdeki sevda için Vatan Sevdası diyenler ya da demek isteyenler bir düşünsünler bakalım, Vatan Sevdasını geride bırakıp da hangi sevdaya yürünebilir!? Ona eşdeğer hangi dünyevi sevgi, hangi kutsal sevda vardır!
Burada bal gibi de süfli bir aşktan bahsedilmektedir.)
***
Geçmiş, geçmişte kaldı. Koyayım onu bir tarafa, boş bir hayal için ömrümü tüketmeme gerek yok! En iyisi, yürek yarama yumuşak bir merhem süreyim! Yeni bir sevdaya yelken açayım! Çivi çiviyi söker! Mart içeri pire dışarı!
Yüreğim yandı yandı, kül oldu ama tamamen sönmez o ateş. Mutlaka arasında henüz sönmemiş küçük bir köz vardır. Onunla kalbimi tekrar ateşlemeye, yeniden sevmeye çalışmalıyım. Sevme yeteneğimi tamamen kaybetmiş olamam ya!
Sen bir köy çocuğusun, oğlum! Nene gerek senin gümüşlü zurna! Sen kendine kendin gibi bir, (taze bahar değil, o konu dışı) köy kızı seç! Kendi yörenden, eli ayağı düzgün, akça pakça bir kız… Edep bilir, adap bilir… Sana rahatça ayak uydurabilir. Seni anlasa anlasa öyle bir kız anlar. Senin türküne, bozlağına en iyi o eşlik edebiler. Sana ancak öyle biri katlanabilir.
Taş gibi olur köy kızları! Eğere de gelir semere de…
(Sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin!.. Günde üç öğün… Yok! Öyle değil, o da konu dışı… Şairin öyle bir niyeti yok! Mevtaya iftira… Şimdi cık cık cık! Şeytanın işi yok, bak aklıma neler getiriyor!.. Tü tü tü!.. Üç kere sağa, üç kere sola… Silah omza!.. Saçmalama şimdi! Şiire devam et! Bak neler demiş, meşhur şairimiz! Nurlar içinde yatasıca!.. Adı batmayasıca!..)
Bizim oralardan ya da bizim oralardan gelme, kendi kökeninde büyümüş veya huyu huyuma suyu suyuma uyacak, kırlara bayırlara sevdalı bir kız bulmam lazım. Yerime yöreme, âdetime töreme göre…
Bizim kızlar bunlar gibi çarktan çıkma değildir ama eğri söbü dememeli, kendime göre birini bulup yoluma devam etmeliyim.
(Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna…)
Haydi, bakalım oğlum! Bırak hayıflanmayı, öyle arabesk takılmayı! Kalk, düş yollara yeniden, bir kız bak kendine! Yeniden, güçlü bir ümitle… Aldığın bu kararı harfiyen uygulamaya başla! Lânet olasıca kalp ağrını dağıtabilmen için bundan başka çıkar yol yok!
Kalabalık yerlerde, meydanlarda bildiri kâğıtları dağıttığın gibi acını bu yolla kuşlamaktan başka çaren kalmadı, evladım! Kalk ve bu kararını tez elden uygulamak için başla etrafına bakınmaya! Yoksa aklını yiyeceksin, arpacı kumruları gibi düşüne düşüne!
Haydi, oğlum! Bahar geçti, yaz geçti, güz geçti… Kara kış kararıp kalmaz ya!
(Bu söz öyle değildi. Ben değiştirdim. Canım nasıl isterse öyle derim. Dilimin kemiği mi var! Kara gün kararıp kalmaz, olacaktı. Böyle de oldu, neden olmasın! Bundan sonra diyenler böyle de desinler!)
Sevmek de senin elinde sevmemek de… Geçmişe takılı kalmak, kahrolmak da, kendine göre bir başkasını bulmak için ileriye ümitle bakıp, kararlılıkla, emin bir şekilde yürümekte de…
(Demokrasilerde çözüm tükenmez! Kendi gömleğini (göbeğini) kendin keseceksin. Kendi yaranı (göbeğini) kendin (gömleğinin parçasıyla) saracaksın! El elin eşeğini türkü söyleye söyleye arar! El elin ölüsüne güle güle gelir. Elden vefa, zehirden şifa olmaz. Gâvurdan dost, domuz derisinden post olmaz. Eski dost düşman olmaz. Güzel seven pişman olmaz! Çok yiyen şişman olmaz! Bu atasözü değil. Atalar öyle yanlış bir söz demez. Şairler der! Onlar yalan yanlış ağızlarına geleni der, şiir eder, söylerler. Vadilerde gezerler, yalan söylerler. Yalanlarıyla avunurlar. Sağı solu savunurlar. Acılanır sancılanır uğunurlar! Beter olasıcalar!.. Canı çıkasıcalar!.. Allah tepenizden baksın, sizin!.. Yeter bugünlük de bu kadar! Gitmem lazım! Bana izin.. Şiir hakkında karar sizin!)
Unutma ki her karanlık gecenin aydınlık bir sabahı, her kışın ardında da yepyeni, kıpır kıpır bir bahar vardır. Allah’tan ümit kesilmez! O’ndan ümit kesenler, kâfirlerdir. Herkesin nasibini Allah verir.
Gün doğmadan neler doğar! Aydınlık, karanlığı boğar.
Güneş batıdan doğar mı? Kıyamete yakın…
Doğar…
***
Onur BİLGE
ŞİİR FISILTILARI - 0021
YORUMLAR
Güneşin batıdan doğacağı günü özledik evet. Gelse de gitsek.
Çok severim Metin Altıok'u
Ey ömrümün uğuldayan durağı;
Yanlış hesaptan dönerek,
Benli günlerini sil istersen.
Geriye sen kaldın işte.
der de ne güzel der
Yazıda geçen tüm cümleleri selamlayarak ayrıldım sayfadan
Var olun