Gelin Konuşalım
İnsanlık ne kaybettiyse karşılıklı anlayışsızlık,birbirini anlamamadan çekti.Hep ben haklıyım sen haksızsın anlayışından çekti.Karşılıklı konuşurken birbirini dinleme tahammülsüzlüğünden çekti.Halbu ki " İnsanlar konuşa konuşa,hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşırlar" diye atalarımızdan bize aksden bir anlayış ve yaşam tarzı vardır.Bu yerel düşüncenin haricinde,uhrevi ve dünyevi aleme yönelik olarak iki cihan serveri şöyle buyuruyorlar ; " Din Sohbettir" Dininizi yaşamak istiyorsanız,felah bulmak,inkişaf yaşamak istiyorsanız sohbet edin diyor.
"Sohbet kelimesinin lügat karşılığı, karşılıklı konuşmaktır. Fakat bu kelime, fiilî konuşmanın ötesinde bir manaya sahiptir. Sohbet, bir olmak, beraber olmaktır. Arkadaş, dost olmaktır. İrşad etmek, nasihat etmektir. Yani sohbet, ayrıca kalbin bir fiilidir ve kalpten kalbe irtibatı da sağlar. Şüphesiz böyle bir irtibat, sağlıklı sonuç verirse anlamlıdır. Bunun için de sohbetin uyulması gereken bir adabı, kuralları var. Hem sohbet edenler, hem dinleyenler için. Sohbet için bir araya gelen topluluk, rastgele toplanmış, şuursuz, gayesiz, sıradan bir topluluk değildir. Aksine duygu ve düşünce birliği taşıyan, birbirlerinin sevinç ve kederlerine ortak olan, gözünü Allah rızasına dikmiş, yüce hedefli bir topluluktur. Bu topluluğun sohbeti, dostluğu, “kişi sevdiğiyle beraberdir” (Buharî) hadis-i şerifinin sırrınca, öldükten sonra berzah aleminde ve cennette de devam eder. Sohbetle sahabi oldular Kur’an-ı Kerim’de, Allah Rasulü s.a.v.’in cemaatine, bir gaye etrafında toplanıp sohbet edenler manasına gelen “ashab” kelimesiyle hitap edilmiş, Efendimiz s.a.v. de kendisini görüp, sohbetine katılan müminlere “ashabım” demiştir. Hz. Peygamber s.a.v. Efendimiz, mübarek hali, sözleri ve nazarlarıyla ashabını etkilemiş, onları sohbetle yetiştirmiştir. Kısa bir süre O’nun sohbetinde bulunmak, senelerce seyr u sülukla elde edilemeyecek mertebelere ulaşmaya vesile olmuştur. Efendimiz s.a.v.’den feyz almak isteyen Suffe Ashabı, gece gündüz Mescid-i Nebevî’de kalmışlardır. Tasavvuf erbabının sohbeti de böyle bir sohbettir. Onlar, irşad olmak için kâmil mürşidin sohbetine giderler. Kâmil mürşidler de onlara sohbet eder, ama bu sohbet çoğu kez sözle değil halle olur. İlim ve marifetin zirvesinde olan bu mübarek zatların yaptıkları sohbet, mesafe tanımaksızın hükmünü icra eder. Mıknatısın demiri çektiği gibi, dünyanın dört bir tarafından onların sessiz davetine koşan insanlar ıslah olup, hayata bakışları tamamen değişmiş olarak geri dönerler. Kâmil mürşidden aldıkları feyiz ve bereketle de kendi aralarında sohbete devam ederler. "
Böylesine önemli bir yere sahip olan sohbet, yani iki kişinin veya daha kalabalık bir topluluğun karşılıklı meşveretini ne zaman hayata geçiririz sorunlarımız azalır.Nice önemli fikirler ortaya çıkar.Buraya kadar her şey çok güzel,şöyle şapkamızı önümüze alıp bir düşünelim,bu anlatılanlarla bizim yaşadığımız toplum ne kadar örtüşüyor.Evde karı-koca sohbetsiz,binada komşular sohbetsiz,işyerinde çalışanlar sohbetsiz.
Hal böyle olunca insanlar sinir küpüne dönüşüyor,en ufak bir olayda nice büyük toplumsal olumsuz olaylar,infialler ortaya çıkıyor. Konuşmayı,sohbeti azalttığımız müdettçe böyle de devam eder.
Ne zaman ki,konuşuruz,paylaşırız o zaman güçlü oluruz.Öyle bir hale gelmişiz ki, bırakın sohbet etmeyi selam vermekten imtina eder olmuşuz.Dostlar bizler müslümanız,müslüman müsamahalı,anlayışlı,basiretli,ilim sahibi,imanı tam kişidir.Yine Rasululah efendimiz "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız." buyuruyor.Sohbete girmenin,birbirimizle konuşabilmenin yoluda bu hadiste gizli ey güzel dostlar.
O yüzden "Gelin, sevi de olalım,sevici olalım,sevilen olalım..." Son cümle olarak şu dörtlükler döküldü gönlümüzden gönlünüze kabul buyurun;
Gel Konuşalım
Ne derdin varsa,söyle de bileyim
Bir selam gönder,koşarak geleyim
Sen ağlarken ha,ben nasıl güleyim
Dost’a yakışan,yanmak değil mi?
Aşalım dağları,gel konuşalım
Yıkıp ikiliği, bir’e koşalım
Kimsin,ben kim’im,öz toprak değil mi ?
Suya kavuşmayan,toz toprak değil mi ?
Ayrılık olmasın,söz toprak değil mi ?
Dost’a yakışan,sunmak değil mi ?
Aşalım dağları,gel konuşalım
Yıkıp ikiliği, nur’a koşalım
Selim selam ver,öyle sohbete gir
Kalksın gayrılık,yok olsun özde kir
Derman bulunur,çok olursa fikir
Dost’a yakışan,yunmak değil mi?
Aşalım dağları,gel konuşalım
Yıkıp ikiliği, sur’a koşalım
Selam ve muhabbetlerimle
YORUMLAR
Çok yönlü okuma alışkanlığı olan,okuduğu yazı ya da yapıtların özünü iyi yakalayıp analiz eden,kültürünü sentezleyebilen kimselerle sohbette zorluk çekmezsin.İçeriği bilinçle doldurulmayan inanç ve ideolojilerle düşünçelerine kilit vuran insanlar nekadar azalırsa,bireysel ve toplumsal ilişkilerimiz artacak ve yakınlaşmalar olacaktır.Yani bir aradalık.Ozaman insanlar birbirini sevecek,tanıyacak,yardımlaşacak,toplumsallaşacaktır.Toplumdan sohbetten kaçış insanı kendi egosu için ne hapseder.Egosu dışındakiler ona yabancıdır.Sonunda ruh sağlığını kaybeder.Ne bu dünyasını ne de uhrevi dünyasını yaşayamaz.Yazınızın içeriği,yazma tekniğiniz güzel.Nazmi ÖREN