- 512 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hamd
Aralık ayıydı sanırım, bir hafta hiç durmadan yağan yağmurun ardından güneşli bir sabaha uyanmıştık ve ablam bizi köye kahvaltıya davet etmişti.
Bu zamanlaması çok güzel bir teklif olmuştu. Hemen hazırlanıp çıktık, "siz çayı koyun biz on dakikaya kadar oradayız" dedik.
Şehri çıkınca bir yol ayrımı vardı, ya asfalt yoldan devam edip on dakika içinde köyde olacaktık, ya da bir tarafı su kanalı, bir tarafı tarlalar olan toprak yoldan giderek bu süreyi en fazla yirmi otuz dakikaya çıkaracaktık.
Hava o kadar güzeldi ki, açık havada geçireceğimiz süreyi biraz uzatıp ovayı ve içinde yer yer kurumuş sazlıklar olan su kanalını temaşa ederek gitmeyi tercih ettik.
Hem sabahın erken saatleriydi, biraz gecikmekte bir mahsur olmaz" diye düşünüp toprak yola girdik. Uzakta görünen köylerin isimlerini hatırlamaya çalışıyor, su kanalında gördüğümüz kuşları seyrediyorduk.
Yanından geçtiğimiz bir kaç havuç tarlası dışında boş tarlar uzayıp gidiyordu yol boyunca.
Bir ara gözüm boş tarlalara daldı, içimden:
"Allah’ım! Şu boş tarlalarda şimdi hiç bir hayat emaresi yok, her yer kapkara çamur.
Bahar gelince buralarda, çiçekler açacak, ekinler yeşerecek, böcekler gezinecek, insanlar yollarda, tarlalarda görünecek, ne hayret verici bir durum" sonra içimden bir ses: "Sizde o topraktan öyle çıkacak ve dirileceksiniz, bu daha da hayret verici bir durum değil mi?" diye sordu ki.
Telefonun çalmasıyla düşüncem yeniden kahvaltıya yöneldi, yiyenim arıyordu: "teyze kahvaltı hazır, neredesiniz? deyince yolun kalan kısmına baktım, köy görünüyordu, " beş dakika sonra oradayız" dedim.
Arabada çamur olmuştu, "acaba tekrar yolumuzun kesiştiği asfalt yoldan mı devam etsek" diye düşünürken tekrar toprak yola girdik, bu yolda yine köyün girişinde asfalt yolla birleşiyordu.
Fakat yüz metre kadar ilerlemişken artık arabanın sağa sola kaymaya başladığını anladık.
İnip baktığımızda çamurun tekerlekleri tamamen kapladığını gördük.
Karşımızda kalan yolda hiç tekerlek izi yoktu. Oysa biz iki yolun kesişme yerine kadar olan toprak yoldan, bizden önce geçen araba ve traktörlerin bıraktığı izden gelmiştik.
Toprak yolun bu kısmından, bir haftalık yağmur boyunca bizden önce hiçbir araba ve traktörün geçmediğini anladık.
Toprak yol, karbonatla kabaran pasta gibi yağmurdan kabarmıştı ve biz ne geri dönebiliyor ne ileri gidebiliyorduk. Oysa köye de çok az bir mesafe kalmıştı.
Uzun uğraşlar sonucu ellerimizle dört tekerleğin çamurunu çıkardık, kenarlardan bulduğumuz kuru otları tekerlek altına yerleştirerek arabayı on metre kadar ilerideki genişliğe kadar ilerletip, kanala düşmeden gerisin geri döndürmeyi başardık ama hepimiz fena halde çamura batmıştık.
Araba çamurdan görünmez haldeydi ve soğuktan titriyorduk.
Köyü arayıp "acil bir işimiz çıktı gelemiyoruz siz kahvaltınızı yapın" dedik.
Ablam başımıza gelenleri duysa, "iyi oldu size asfalt yol varken ne işiniz var o yollarda" diyecekti... sonra dedi.
O günün akşamı, evde herkes çamur yol nedeniyle berbat olan günü hatırlayıp: "hiç bir yere çıkmasak bile evde, sobanın başında olmak ne güzelmiş" diyordu.
Namazdan sonra Kuranı Kerimden kaldığım sayfayı okumaya başladım, sayfalarında Türkçe meali de var.
Gözüm okuduğum sayfadaki meal kısmına gitti:
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla
Senin yeryüzünü kupkuru görmen de Allah’ın âyetlerindendir. Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman, harekete geçip kabarır. Ona can veren, elbette ölüleri de diriltir. O, her şeye Kadirdir.
FUSSILET Suresi:39.
Estağfirullâh’ellezî lâ ilâhe illâ hû, el-Hayye’l-Kayyûme ve etûbü ileyh
"Kendisinden başka ilâh bulunmayan, ebedî hayatla daima diri olan, her şeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinatı yöneten Allah’tan beni bağışlamasını diler ve günahlarıma tövbe ederim" dedim ve okumaya devam ettim.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla
İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz ki onun (Kur’an’ın) gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şahit olması, yetmez mi?
FUSSILET:53
Elhamdülillah
Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
Şahit olarak Allah yeter."
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.