- 507 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
TURBAN…ANAYASA…HUKUK…SER’İ DUZEN…PARTİ KAPATMA
16/03/2008
Türkiye’mizin maşallahı var. İnsanları meşgul edecek, sövüp-saydıracak, neşelendirecek, hüzünlere gark edecek her zaman bir şeyler oluyor. Hem bunlar olurken hepsi “dümbelek” in “hep birlikte birlikte” diye terennüm edercesine, yani aynı anda vaki.
Turban anayasadan çıkıyor, bu birilerine sanki tavsanın şapkadan çıkması gibi garabet geliyor. Aynı anda aynı topraklarda diğerleri seviniyor hatta sevinç gözyaşlarına gark oluyor. Birilerinin hukuken vatandaşlık hakkı ve kazanım sevinci, bir diğerinin hukukun ihlal edildiği gerekçesi ile oluşan hüznü, hiddeti ve kimi yerlerde şiddeti olabiliyor.
Mahalle baskısı, aile baskısı, , patron baskısı, taraftar baskısı ve hatta kumaş boya baskısı bile bu turban işini çözmedi, çözemedi. Daha doğrusu bütün bunlar bir çözümsüzlük unsuru olarak zikredildi. “Hadi mahalle baskısı, aile baskısı velev ki patron baskısı anlaşılır da taraftar baskısı ve daha ziyade kumaş baskısı ne ola ki?” denebilir. Yahu bir dönem taraflı tarafsız futbolcunun/antrenörün “hanımı başı örtülü” diye çalkalandı bu memleket. Kimi çevreler baş örtüsü renklerinin, şekillerinin nasıl olması gerektiğini belirledi, şart koştu (Bağlama şekli ayrı bir terane). Bütün bunlar yine “dümbelek” in konuşma diliyle hep aynı anda başka başka tepkiler ile yorumlandı.
Şimdilerin taze dümbelek sesi parti kapatma davası. Kimileri veryansın, kimileri ağzı kulaklarında. Şöyle bir inceliyorum yazılanları da, dümbelek frekansının belirli standardları üzerinde çıkış yapanlar, tarif etmeye çalıştığım ama ne derece ortaya koyduğumu bilemediğim “dümbelek” teorisine uyan sesler.
Sözün özü itibari ile; hukuk varsa, elbette 47% oy dahi alsa her partiye uygulanır. Ama hukuk varsa bunu yorumlarken, gerekçe olarak gösterilen şeyler milletin temel değer yargılarını toptan yok saymak olmamalıdır. Doğrusunu bilen beni düzeltsin ancak, “hukuk” haklar anlamına geliyor. Merhum Akif in dediği gibi istiklal Hakka tapan milletin “hakkı” olduğuna göre, istiklali gereği yaşamakta hakkı olmalıdır. Bu hak çerçevesinde birileri “vakıflar yasasını” ve hatta “maden ve petrol” yasalarını böylesine etkin gündeme getirseydi, öyle sanıyorum ki dümbelekten çıt çıkmazdı.
Not: Konya’da İngilizler maden yasasından sonra sessiz sedasız altın çıkarıyorlar. İşlerinin maşallahı var. Arada sırada bozulan ufak tefek parçalarının yapılması için küçük sanayi esnafı da nasipleniyor, o kadar. Konu ile ilgili kaynaktan alıntıyı aşağıda okuyabilirsiniz.
“…İlk yüzey aramaları olumlu sonuçlanınca, başka noktalardan iş makineleriyle yarıklar açıp örnek alıp incelediler. Firmanın bölgeden oldukça umutlu olduğunu öğrendik. Aslında firmanın ne tür maden aradığını tam olarak bilmiyoruz. Bu konuda gizlilik var. Firma bugüne kadar 12 kuyu açtı ve bölgede 300 kuyu daha açacak. 2006 yılı için 500 bin YTL’lik ön yatırım yapan firma, başladığı sondaj çalışmalarını tamamladıktan sonra bölgeye büyük bir fabrika kuracak. 15 günde bir İngiltere’den profesörler belde çevresinde inceleme yapıyorlar.” Yuca, firmanın kendilerinden beldeye pansiyon, ev, pastane, kafe gibi yerler açmasını istediğini…”
YORUMLAR
dümbelekten kasıt; insanların iki ayrı kutupta bilinçsizce gruplasmaları ve bir tepki icin hep aynı anda (hep birlikte birlkte -dumbelekin sesi olarak tanımlanır ya..) ortaya çıkmalarıdır. Çünkü birileri onları tetiklemiştir bir kere...
demem o dur ki; sizin it ve bizim balta ile ugrasmaktan ortada baltanın kesecegi ağaç itin semireceği kemik kalmayacak!
saygılar hurmetler bizden olsun