- 556 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR AVUKATIN MACERALARI KISIM- 3 BÖLÜM - 1 ÖLÜM BEN KOKUYORDU
ÖLÜM BEN KOKUYORDU
BİR AVUKATIN MACERALARI KISIM- 3 BÖLÜM - 1
ÖLÜM BEN KOKUYORDU
Sedat Baş komiserin Sadiye Hanımla bana yemek ısmarlamasının üzerinden tam bir ay geçti. Ben o yemekte Sadiye Hanımın gerçek görevinin ne olduğunu bütün çıplaklığı ile öğrendim. Birazda şansımın yardımıyla suç dünyasında geldiğim konumda tutunabilmek için Sadiye Hanımın önüme geçerek bütün örgüte kendini siper ettiğini öğrenmiş oldum.
Bu arada Sercan’la da yemeğe çıktık. Çok hoş bir gün geçirmemi sağladı. Artık yaşantım yavaş, yavaş normale dönmüştü. Yeknesak geçen günlerin ardından kendimi adeta kızağa çekilmiş gibi hissediyordum. Ta ki o gün gelinceye kadar. Sedat Baş komiserle konuşurken birden konuyu Ortaköy olayına getirdi.
Sedat Baş komiser_ Büşra geçen ayki Ortaköy olayında Hüseyin Amirle çalışmak ister misin?
Büşra Baş komiser_ Baş komiserim ben bağımsız çalışmaya alışkınım. Bana derseniz ki suç dünyasına yeniden gireceksiniz, gözüm kapalı girerim. Ama birinin ki bu Hüseyin amir de olsa çalışamam. Hem içimde bir his var bizim davada. Bir şeyler eksik. Biraz daha bekleyelim.
Günler her ne kadar uzamaya başlasa da Emniyetten ayrıldığımda hava kararmıştı. Kar bütün şiddeti ile yağıyordu. Üşümemek için paltoma daha sıkı sarıldım. Bizim sokağa girerken bir kartopunun başımın üzerinden uçarak önünde bulunduğum evin duvarında patladı. Kimin attığını görmek için geriye döndüğümde iki metre kadar gerimde uzun boylu esmer güzel bir kızın elinde bulunan tabancasıyla burun, buruna geldim. ‘’ Nihayet tanışmamızın zamanı geldi Selma Güreli. Babamın intikamı da biraz sonra alınmış olacak.’’ Şimdi arkanı dön ve yürümeye devam et.’’
Büşra_ Kimsin ve ben babana ne yaptım?
Ses_ Konuşma ve yürü, sakın bir numarada yapmaya kalkma. Evinin nerede olduğunu biliyorum.
Büşra_ Sokak ortasında vuramazsın beni. Bütün millet başına üşüşür kaçamazsın.
Ses_ Hadi oyalanma içeri gir.
İçeri girerken ne kadar düşünürsem düşüneyim, bir türlü kızın varlığını hatırlayamıyordum. Ama bir gerçek var ki, çoktan beynimde alarm zilleri çalmaya başlamıştı. Ayakkabılarımı çıkarmak bahanesi ile eğildim ve birden silahımı çekerek geriye döndüm. Bana kendine engel olamadığı bir nefretle bakıyordu.
Büşra_ Kimsin, neden beni öldürmek istiyorsun?
Ses_ At elindeki silahı. Adım Kıymet Bay Robert’in kızıyım. Biraz aklın varsa son duanı yaparsın.
Büşra_ Şimdi anlaşıldı. Ben kolay, kolay ölmem kızım. Sen yanlış duvara çarptın.
Kıymet_ Bana dikkatli bak, tanıyamadın değil mi? Hani senden emanetleri alan kız. Geber öyleyse kaltak. Bu babam için.
Arka, arkaya üç el ateş etti. İlk kurşunu sol göğsümden yedim. Tek el ateş edip tam kalbinden vurdum. Ama İki el daha ateş etmesine engel olamadım. İkisi de sağ baldırıma isabet etti. Bana kaltak diyen kaltak yerde nefes almadan yatıyordu. Son bir hamle ile telefonumu çıkartarak görmeyen gözlerle rasgele bir numarayı tuşlayabildim. ‘’ Alo Büşra nasılsın?’’
Büşra_ Deniz acele et. ambulans. vuruldum. Ölüyorum.
Kendimi şöyle bir yokladım canım hiç yanmıyordu. Yerimden doğrularak ayağa kalktım. O şıllık üç adım ötemde yerde yatıyordu. Arkamı dönünce hayretle yerde yatan kendimi gördüm. Birden yanı başımda bana gülerek bakan babamı gördüm. Ellerini uzattı. O mübarek ellere sarılarak öpmeye başladım. ‘’ Gayret et kızım ben ve annen daha yaşamanı istiyoruz.’’ Hemen kendini bırakma şimdi seni almaya gelecekler.’’ ‘’ Çok yoruldum baba beni yanına al gidelim buradan.’’
Hayal, meyal ambulansın sesini duyuyordum. Kapının kırılırken çıkardığı gürültüyle bir an gözlerimi aralayabildim. Çok uzaklardan Deniz’in bağıra, bağıra ağladığını duyabiliyordum. Birden her yer karardı ve geriye dönüşü olmayan karanlığa gömüldüm.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.