- 469 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kayserinin Tolgadan Çektiği Bölüm 1 : Olaylar Olaylar Olaylar
Dikkat : Bu kitapta anlatılan kişi ve kurumların gerçek hayatla bir ilgisi yoktur. Bu kitapta geçen senaryo tamamen hayal ürünüdür. Bu kitap şiddet , argo kelimeler, korku , aksiyon ve olumsuz davranışlar içerir.
Akşam olmuş saat 9 bense hala işportacı* çantamdaki malzemeleri sokakta satabilmemin peşindeyim. Ne yapabilirim ki gerçi buda benim ekmek teknem. Bir-iki saat daha Kayseri sokaklarında dolaştım çantamdaki malzemelerin bi kısmını satmıştım. Daha sonra Barış Manço Parkına doğru yürürken tenha bir köşeden bağrışma sesleri duydum. Gittim biraz daha yaklaştım birde ne göreyim. 3 serseri bir bayanı köşeye sıkıştırmış gasp ediyorlar.
- Ya paran ya canın.
- Çantayı ver bakalım.
- Abi hatunun fizikte iyiymiş hani.
Diye kendi aralarında konuşurlarken sert bir sesle ;
- Noluyo lan burda.
Diye bağırıp üstlerine yürümeye başladım.
- Sende nerden çıktın!
- Bırakın lan kadını!
- Bırakmazsak ne yaparsın?
Dediğinde çantamdaki sopayı/haydarı çıkarıp birinin kafasına indirdim. Adam bayılmıştı.
Diğer adamlardan biri elindeki bıçakla kadını rehin almıştı. Öteki ise bıçağını çekip üzerime yürümeye başladı. Bıçağı bana doğru savurdu. Çevikliğimin ve Refleksimin avantajıyla üzerime gelen bıçaktan kurtuldum ve adamın karın boşluna bir yumruk geçirmemle beraber adam yere yıkıldı haydar ile onunda kafasına vurdum ve onuda bayılttım.
O esnada olayı farkeden bir vatandaş çoktan polisi aramıştı.
Neyse vesselam. Kadını rehin tutan adama döndüm ve üzerine yürümeye başladım.
- Seni piç kurusu. Ne yaptın lan kardeşlerime. Yaklaşma acımam keserim karının boğazını.
Usul usul ona yaklaşırken elimdeki sopayı gösterdim.
- Bu sopayı görüyonmu bu sopayı.
Adamın dikkati dağılmıştı bir an.
- He görüyom nolcak?
- Bu sopa var ya bu sopa...
- He var.
Birden sopayı havaya atmıştım adam sopaya bakarken
- Bu sopa senin g*tüne girsin.
Deyip adamın önce ayağına kösele ayakkabım ile bastım. Ayağının acısından kadını bırakmış tek ayağı üstünde sekiyodu. Son olarak adamın burnunun ortasına sağlam bir sumsuk** geçirdim. Oda yere yıkılıp bayılmıştı.
Bayanın çantasını yerden aldım ve ona uzattım.
- Siz iyimisiniz hanımefendi?
Kadın korkmuştu ve ürkek bir ses tonuyla
- Sanırım iyiyim. Çok teşekkür ederim siz olmasaydınız halim ne olurdu bilemiyorum.
- Birşey değil benim yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı.
Kadın birden bi sinir bi öfke ile yerde baygın yatan adama bir tekme atmıştı. Hemen onu tuttum ve geri çekip belinden sarıldım.
- Tamam sakin olun geçti.
O esnada polis sirenleri duyulmuştu.
Y.N * : İşportacı : Ucuzlukcu dükkanlarından malzeme alıp o malzemeleri çantasına koyup sokak sokak dolaşarak satmaya çalışan kişilere denir.
Y.N ** : Sumsuk : Yozgat yöresinde çok kullanılan bir kelime olup Yumruk anlamına gelmektedir.
[Bölüm Sonu]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.