Unutma
Unutma küçük kız
unutma karanlığı sahiplenen gözlerinle
ve kıvırcıklığını yitirmiş
yapmacıklaşmış saçlarınla...
Bana susmayı öğreten bir yalandı aşk.Gözümün karasında kızıl rengi gösteren,kırmızıyla siyahın durağan hüzünlerini süregetiren hazanlara ve rüzgarlara aşkı oya yapan.Saçlarına tırmanırken hissettiğim duygu tarifi yoksunsa sende sokul az da olsa mutlu yanlarıma ki şair ne zaman mutlu olduysa o zaman ölmek ister bunu unutma.Şuan sana yazarken sensiz çok uzakta karanlığa irkiliyorum odalarda;ışıksız bir de sensiz ki buna zaten alışkınım.Karanlıkta yaşan bir adamı tanıdım de ben giderken,ben giderken göğsünde taşımayı bırak aşksızlığı başka bir zamanda bir vakurluğa tutukla yüreciğini diline kenetlenmiş küfürlerde öldür onu da.Öldür beni demeliydim belki de uzağında çok fazla yaşamazdım çünkü.Bak yavaş yavaş kan pehrizleri dökülüyor göğümden,zaten hastalığın zemheri hali sadeleşiyor yaşama.Yavaş yavaş süregeliyor yıkılmalar yakındır enkazın altında inlemelerim ve yakındır sensizliği değilde acıyı en çok dert etmelerim.En çokta güzel mevsimleri uzaklığıma yakınlaştıran hüzünlerim öldürüyor seni,sonra sensizliğin daniskası işte!İşte yaşam ellerimizden doğarken bizde bir ölüm kanatıyor.Matemlerin yası nasılsa öyle yaşıyoruz.Sen öldüğün zaman evleneceksin unutma,ben o zaman yaşayacağım ölü bir hayatta bunu asla unutma!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.