- 1077 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
0016 - ELLERİME KAR YAĞIYOR - BOŞ AVUÇLAR
ELLERİME KAR YAĞIYOR
"Yalınca bir dağ-başında,
Ellerime kar yağıyor…
Yazın yaz, kışın kış Tanrım,
Bu ne mayalanış, Tanrım;
En güzele, en korkunca,
Teselliler sonu, bunca,
Gök-yüzünde unuttuğum
Ellerime kar yağıyor…"
Feyzi HALICI
BOŞ AVUÇLAR
Bir dağ başındayım. Yalnız, yapayanız… Okuyor, yazıyor, tefekkür ediyorum. Onca dua ettim, gece gündüz, yaz kış… Bomboş kaldı ellerim, avuçlarıma kar yağdı, yağmaya devam ediyor. Dualarım bir türlü kabul olmadı!
Allah’ım! Biliyorum, Sen’den ümit kesilmez! Sen’den ancak kâfirler ümit keser. Yağmur, merhametindendir, rahmettir. Kar, fazlından, fazladan bir rahmet… Medet, Allah’ım! Medet!..
Öyle bir yer ki burası… Sessiz, sakin, ıssız… Öyle bir mayalanmış ki aşkın bende! Hem en güzel olansın, Cemal sıfatınla hem de Celal sıfatınla en korkulacak olansın! Fakat Rahman ve Rahim sıfatlarına güveniyor, affediciliğinle teselli oluyorum. Hulusi kalp ile af diliyor, dua ediyor, olanca gücümle sıfatlarına sığınıyorum. Bu ne güzel bir olay! Bu ne muazzam bir birliktelik! Ne muhteşem hal!
En Güzel’le, En Korkunç’la bütünleniş… Bunca yalvarış ve yakarıştan, bunca teselli oluş ve onca duadan sonra gökyüzüne açtığım, niyazda unuttuğum avuçlarıma kar yağıyor. Ne yazık ki hâlâ ellerim bomboş… Ellerimi ısıtacak bir el yok! Yalnızlık, aynı yalnızlık… Kimsesizliğin çaresiz burukluğu hep aynı…
İnsanlar, hayvanlar, bitkiler… Bütün bu can taşıyan varlıklar hep Sana yönelmiş. Bu camiler, bu ezanlar… Bu ibadetler, dualar… Hepimiz sınırsız rahmetinden, sonsuz merhametinden medet ummaktayız. Yüreciğim aşkınla nurlanmış. Evvelden âhire… Baştan sona yaşamakta olduğum bu hayat, bu dünya düşü bana mı ait? Bunca yarattığının telaşla ve biteviye Zatını zikretmesi… Her ağaçta onlarca, yüzlerce dalın, her dalda onlarca yüzlerde yaprağın kımıl kımıl ibadeti, hışır hışır zikri… Cıvıl cıvıl cıvıldayarak Seni anışı, Sana yakarışı kuşların…
Günler, geceler boyu, akşamdan sabaha ibadette, duada olan cümle yarattıkların… Ben de aynı şekilde… Her nefeste, huzurla huzurunda… An be an… Gözlerimde yaş tükenmiş… İçleri alev alev… Yapayalnız, apaçık bomboş kalan ellerim donuyor. Çaresiz avuçlarıma kar yağıyor.
Yürüyoruz işte… Hayat yolunda adım adım… Savruluyoruz oradan oraya… Hepimiz bir şeyler diliyoruz. Hepimiz Senden,, yalnızca Senden medet umuyoruz. Gideceğimiz başka bir kapı yok! Başkasından yardım ummak olmaz! Kullara avuç açılmaz! Bizi Zatından başkasına muhtaç etme Allah’ım!
Açın perdelerinizi! Bir bakın gökyüzüne! Siz de katılın tefekkürüme, ibadetime, dualarıma… Sabahın bu vaktinde, günün en güzel saatinde, asumanda doğmadayken güneş, masmavi aynasına vurmak üzereyken, ibadet ve duaların en makbul olduğu bu zaman diliminde namazımı niyazımı kabul buyur, Allah’ım!
Ey, merhametlilerin en merhametlisi! Ey, kulu kurbanı olduğum! Cümle mevcudatın yalvarıp yakarmakta olduğu, bütün yüzlerin Zatına yöneldiği, rahmet beklediği bu vakitte kurdun kuşun, çiçeğin böceğin kabul olunan dualarına ilhak eyle, dualarımı! Tohumu toprakta, çiçeği dalda mutlu eden Rabbim! Beni de bizleri de kimsesiz ve çaresiz bırakma, Muhammed Ümmetini mutlu eyle!
Pembe beyaz çiçeklenen dallar, yalvar yakar dua eden kullar hürmetine… Yeryüzünün bembeyaz örtüsü, gökyüzünün apak süsü neler fısıldar bana… Ne türküler söyler rengârenk açan çiçekler… Ey, Rabbimin rahmeti! Serpil, serpil! Yağ, sağanak sağanak! Şöyle, bardaktan boşanırcasına yağ! Takvimlerden kopan günlere, tüm maziye, geçmişteki tüm olumsuzluklara inat… Duygu duygu yükselen, kanat kanat uçan, Allah’a ulaşan niyazlar hürmetine… Rahmet! Rahmet! Merhamet!.. Şakır şakır!.. Umutla açılan avuçlarıma kar yağıyor.
Tüm denizler, okyanuslar dalga dalga zikrediyor, bu kutsal zaman diliminde… Bu zaman, dakika dakika, saniye saniye değerli… Zaman, burcu burcu İslamiyet kokuyor. Her nefes alış verişimde, Müslümanlığımı hissediyorum. Bundan daha gerçek bir şey yok benim için. Müjdeler veriyor teller, muştular çalıyor sazım. Razı olmalıyım Allah’ımdan. Kaderimden hoşnut olmalıyım.
Dostlar! Halimi görüyor musunuz? Bunca ilim, ibadet, tefekkür, dua ve bunca seslenişi içinde cümle mahlûkatın, bu en mübarek zamanları yaşıyorum, bilinen zaman boyutunun dışında. Halimden haberdar mısınız? Görmüyor musunuz, nasıl yaşamaktayım ben? Onca çağrı içinde, sonsuzluğu yudumluyorum… Sınırlı zaman dilimlerinin dışında… Yalnız, yapayalnız bir dağ başında… Ellerim havada, dillerim duada… Avuçlarıma kar yağıyor.
***
Cümlemizin dualarının kabulü dileğiyle, dünyevi ve uhrevi mutluluklar…
(SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN!..)
Onur BİLGE
ŞİİR FISILTILARI - 0016