Ela Gözlü Kız
’Ela göz ne yapıyorsun burada?’
Sonya utangaç bir gülümsemeyle İvan’ı yukarından aşağıya süzdü. Ellerini önünde birleştirdi, ’Seni tanıyorum bir yerden!’ diye karşılık verdi. ’Abimle beraber sahilde içerdiniz.’
İvan kahkaha ile ,’Evet, her zaman içerim. Büyük milletlerin küçük insanları daima içer,’ dedi. Kızın elinden tuttu. ’Ilık ve yumuşak bir el. Yıpranmadan önce el ele gezmen gerek delikanlılar ile.’ Yüzünü başka yöne çevirdi. Sonya’nın karşılık vermesini beklemeden yolun karşısına geçti İvan.
’Nereye gidiyorsun, benimle biraz yürümek istemiyor musun?’ diye bağırdı Sonya somurtarak.
Yolun karşısına geçen İvan yavaşça kıza doğru döndü. ’Buraya gel ela gözlü? Gezeriz elbette. Yalnız içme saatinde seni yalnız bırakırım!’ Kızın utangaç tavırlarına aldırmadan kahkaha atmaya başladı. ’Seni küçük cadı! Kaç yaşındasın?’
’On sekizine yeni girdim!’ dedi Sonya ve isteksizce karşıya geçti.
’Benimle yatmak mı istiyorsun? Bir erkekle hiç yatmadığın için kendinden utanmana gerek yok! Benimle yatabilirsin.’
’Teşekkür ederim. Belki sadece yatmak istemiyorumdur.’
’Hah-hah-ha! Evlenelim mi yani? Benim yaşım otuz iki. Sürekli içiyorum, kadınlarla aram iyi değil. Düzgün bir işim yok! Anlıyor musun beni?’ dedi İvan şakacı fakat hüzün kokan bir tavırla.
’Neden kadınlarla aran iyi değil?’ dedi Sonya elindeki çakma el çantasını sallayarak.
’Kadınlar evlenmek ister, erkekler içmek ister de ondan!’ dedi İvan. ’Şöyle yürüyelim ela gözlü kız?’
’O sebepten bizler orospu, sizler pezevenk olursunuz yani!’
’Sanırım öyle. Fakat şunu o küçük aklına sok. Bir Rus orospusu diğer milletlerin namuslu kadınlarından üstündür. Kadınlarımızla her zaman övünürüz. Bir Rus erkeği sadece bir Rustur.’ dedi İvan ceplerini karıştırırken. ’Biliyor musun Ay’a ilk zımbırtı yollayan bizleriz. Çok güzel parklarımız, yollarımız var. Tanklarımız, ordumuz, nükleer silahlarımız var. Çok şeyimiz var.’
’Çok şeyimiz var ama mutlu değiliz. Liderimiz orospularımızla bile gurur duyarken nasıl evlenebiliriz,’ dedi Sonya ciddi bir yüz ifadesi ile.
Yürüyorlardı, varoş mahallesine doğru.
’Sen nerede oturuyorsun?’ dedi İvan konuyu değiştirmek için.
’Varoş mahallesinde oturuyorum. Tıpkı senin gibi...’ dedi Sonya utangaç bir tavır ile. Eliyle karşı yamacı göstererek, ’Sanırım bizim ev tam şurada!’ diye ekledi. ’Benimle evlenmen karşılığında bir şey istemiyorum. Sadece geceleri yanımda yat!’
’Her gece senin yanında yatamam elaz gözlü kız? Öyle bir erkek bulman için başka memleketlere gitmen gerek. Orada da en fazla orospu olursun. Tek seçeneğin yine Rus erkekleri.’
’Belki bir umut vardır bizler için?’ dedi Sonya kısık ve umut dolu bir ses tonu ile.
’Fakirlerin umutları ne zaman biter bilir misin?’
’Bilmiyorum. Ne zaman biter?’ diye karşılık verdi Sonya. Rüzgarda savrulan eteğini muhafazakar bir genç kız gibi dizlerine yapıştırmaya çalıştı.
’Sanırım hiçbir zaman bitmez. O sebepten sürekli kandırılır. Ölürken bile umutları bitmez, cennete gideceklerini hayal ederler,’ dedi İvan kahkaha atarak. ’Biz Ruslar neden fakiriz biliyor musun? Bilmiyorsun... Bizler milletleri egemenliğimiz altına alırken onları hayallerimize kattık. Bu yanlıştı. Sadece onları sömürmeliydik tıpkı İngilizler gibi.Egemenliğimiz altındaki milletler hayallerimizi anlamayınca bizler onları öldürmeye başladık. Sonuç ne oldu peki? Kocaman sıfır. Oysa onları sömürmeli ve tıpkı Avrupalı gibi uygar bir toplum olmalıydık. Neyseki güçlü bir ordumuz ve bilim adamlarımız, edebiyatımız var...’
’Ben anlamıyorum böyle şeylerden,’ dedi Sonya gülerek.
’Elbette anlamazsın. Ela gözlü ve fakirsin!’ dedi yüksek sesle kahkaha atarak. Kızın yüzünün kızardığını, üzüldüğünü gören İvan ansızın ciddileşti. ’Şaka yapıyorum. Sen çok güzelsin, akıllısın, merhametlisin. O sebepten benden uzak dur. Git senin gibi saf bir delikanlı ile yat.’
Sonya ağlamaklı bir yüz ifadesi ile İvan’ı yukarından aşağıya süzdü. ’Ben senin iyi bir adam olduğunu biliyorum. Başka iyi adamlar tanımıyorum.’
’İyi olmak yetmez ela gözlü kız. Başka şeyler de gerek,’ dedi İvan ve hızlı hızlı yürümeye başladı. ’Sakın ardımdan gelme. Senin umutların var... Ben hem fakirim hem de umutlarım yok. Bu çok berbat bir şeydir.’
YORUMLAR
lcanacik2017
Hem fakir, hem de umutları yok, uğraşılması gereken gizli bir cevher, Sonya bırakmaz gider bu adamın peşinden.Güzeldi, saygılarımla