- 608 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KUŞLAR VE İNSANLAR
Sabahları balkonun kıyısına bayat ekmek kırıntıları koyarım.Kuşlar gelir iştahla cıvıldaşarak yerler.Bazen de kırıntıları koymaya vaktim olmamışsa,yakına, kapı camına çarpacak kadar yakın uçuşarak biz buradayız,gel artık diye ötüşüp dururlar. Sessizliğe bürününce balkon,anlarım ki karınlarını doyurup gitmişler. Bazen kırıntı koyduğum halde gelmezler kimbilir nereye giderler? Belki de daha çok,daha lezzetli yem konan balkonlarda uçuşuyorlardır diye düşünürüm.
Bir kuş giderken neleri götürür yanında..
Sesini,kanat çıpmalarını,ötüşlerini,cıvıldamalarını.. Birden sessizliğe keser her yan.Sessizlik öyle canınızı sıkar ki.Neredeyse çıkıp gelseler diye dua edersiniz.
Peki ya giden sevdiğiniz,dost,arkadaş,ya da sevgili ise...Giderken neleri götürür mesela..
Birlikte gülüştüklerinizi,anılarınızı, kavuşmalardaki sevincinizi,ayrılıklardaki hüznünüzü..Birlikte yapılan yolculukları,sokakları ,şehirleri gezerken biriktirdiğiniz her şeyi.Uykusuz geceleri,sabahlara kadar süren sohbetleri,hem ağlayıp hem gülmeleri..
Herkesin baktığı yerde,kimsenin görmediği ama sizin aynı anda görüp gülerek birbirinize işmarlarınızı. Ağız dolusu gülüşlerinizi,Bilmediğiniz bir kentte birlikte ilk defa yediğiniz yemeğin yüz buruşturmalarını, kadehlerin ardından patlayan gözlerinizden yaş getiren kahkalarınızı. Karşılaştığınızdan,hayatınıza girdiği andan itibaren ne varsa yüzü,bakışı,gözleri nesi varsa toplar gider.Hepsini sürür ardından. Ellerini de,sözlerini de gülüşlerini de toplayıp götürür. Bir daha da hiç bir şey aynı olmaz artık.Büyü bozulur.Her insan bir renktir. Giderken hayatınızdan bir rengi de alır götürür. Ne kadar çok insan kaybederse o kadar renksizleşir ve eksilir insan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.