- 1114 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Ayaz
Dudağımın ucuna ilişmiş sus ki, acısına banıyorum dilimi. Bakışlarıma işlemiş hüzün damlıyor gülüşüme.
İçimden bir şeyler göçüyor, kırılıp döküldükçe. Hiç düşünmeden bırakmışım ellerine kendimi, kapılıp rüzgarına üryan kalmışım meğer koca ummanda.
Tövbeler olsun, böyle değildi hiç bir şey...
Titreyen kirpiklerimden öper dağıtırdın matem bulutlarını gözbebeklerimden. Kaç mevsim oldu ayazına düşmüşlüğümden haberin yok.
Ses?
Çıt yok!
Susuyorsam susmalarına, iliklerime işleyen dondurucu soğuğuna alışmak istemiyordur kalbim. Anla!
Bölünüp çoğalıyor karanlığına sığmayan kaygılarım.
Hani soruyorsun ya „neyin var“ diye, hiç bir şeyim yok...
Gözlerime küstüm ben verdiğim sözlerime. Yüreğimin alışmasına koca bir yalana, yüzümü aydınlatan gülüşümü unutan aynalara...
Susuyorsam!
Düşürdüğün halden ötesi yok.
Yüzünü dönüp sarındığın ateş de küllenir elbet.
Ucu bucağı yok döküldüğüm karanlığın. Tadına var hiç istemem!
Yad olunca sen, yadıma küstüm!
sude nur haylazca