Abdülhamid Han
Bu millet tarihi boyunca çok kahraman gördü. Lakin son yüzyıllık süreçte bunlara bir de sahte kahramanlar eklendi ki gerçek vatanperverleri halka düşman gösterdiler. Bunu yapanlar ise kendi oyun tahtasında şah-vezir ikilisini oynadılar. Bu sahte kahramanların şüphesiz en büyük düşmanı ise Abdülhamid olmuştur. Yüzyıl boyunca mektep kitaplarında kızıl sultan diye okutuldu, her fırsata küfür edildi. Hatta Abdülhamid’e küfür etmek o yıllarda vazifeli memurların rütbe atlamasını sağlayan en mühim sebepti. Lakin şimdi gelip günümüze bakıldığında bu tahkirlerin pis tenkidlerin ne kadar yersiz olduğu ortaya çıkıyor, Abdülhamid ve Abdülhamid algısı geçmişte olduğundan daha sağlam ayağa kalkıyor ve dimdik duruyor. Bu da Abdülhamid’in ne kadar mühim ne kadar doğru bir kişi olduğunu ispat eder nitelikte.Çünkü kimse yüz yıllık karalamadan, bu denli tahkirden yahud tenkidden alnının akıyla çıkamaz, ayağa kalkamaz. Mezarından bile biraz geçmiş ve tarih bilgisi olan düşmanlarına korku saldığına eminim.Yine aynı mektep kitaplarında yüzyıla yakındır bize dayatılan adeta Tanrı seviyesine çıkartılan kahramanların(!) ise koltukları sallanmakta, iktidarları her geçen yok olmaktadır.
Geçmişte Abdülhamid-i Sani gibi bir hükümdarımız olduğu için ne kadar gurur duysak azdır. Lakin bazı bazı paslanmış beyinler(!) sözde ilericiler bunu utanç sebebi saymış ağızlarından çıkanı kulakları duymaz hale gelmiştir. Zamanında bu mübarek zatın karşısında olanlar birer birer pişman olmuş, hatalarının farkına varmış lakin bunun için geç kalmışlardır. Bizim geç kalmamız için hiç bir sebep yok. Yönümüzü biraz Batıdan bu tarafa doğru çevirirsek bütün güzellikler gün yüzüne çıkacaktır.
Ulu Hakanın Hakka yürüyüşünün sene-i devriyesi hasebiyle Allah’tan rahmet niyaz ederim. Mübâreğin yaptıklarına Allah razı olsun ve bizim ona yaptıklarımıza ise Allah affetsin diyorum.
Umarım "Abdülhamid’i anlayan" genç nesil çoğalır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.