- 659 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HÜRRİYETE DOĞRU
Otuz altı yaşında bir adam ölmez;ölmemeli. İnsanın aklı almıyor, alsa bile gücüne gidiyor. Otuz altı yaşında ölen bir Orhan Veli ölümü çirkinleştiriyor, daha çok nefret ettiriyor.
En verimli çağına adım atarken öldüğü muhakkak.Son yılların Orhan Veli’si pırıl pırıl bir yol üzerindeydi. Sona varır mıydı, varmaz mıydı, zaman ne gösterirdi...bunlar artık birer meçhuldür. Gerçek olan şudur ki, yolda birdenbire durdu, insanların asla malum olmayan düşünceleriyle düşündü ve sonra, her nedense yine birdenbire toprak üzerindeki yolculuğundan vazgeçti;ölümü seçti, kendini üç parça edip birini toprağa, birini gökyüzüne, birini de bize bıraktı.
Ölümünün 66.yıl dönümünde bu güzel insanı ’Hürriyete Doğru’ adlı şiiriyle selamlıyorum.Işık içinde yatsın.
Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
İçinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin
Gideceksin ırıpların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;
Sevineceksin.
Ağları silkeledikce
Deniz gelecek eline pul pul;
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezarlarında,
Birden
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda.
Deniz kızları mı dersin, kuşlar mı dersin;
Bayramlar seyranlar mı dersin,
Şenlikler cümbüşler mi?
Gelin alayları, teller, duvaklar,
Donanmalar mı?
Heeey
Ne duruyorsun be, at kendini denize:
Geride bekleyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, Her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere...