- 565 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ENGELSİZ OLMAKTA BİR ENGELDİR ( DENEMELER)
Hepimiz azmin gücünü yaşadığımız ve gördüğümüz olaylardan biliyoruz. Azim olağan üstü diye düşündüğümüz kesinlikle başaramayacağımızı sandığımız herhangi bir konunun olayın üzerine doğru yürümektir.
Bir olay bir hadise ufacık bir çınkı bir bakarsınız azminizi harekete geçirmiş ve o ulaşılmaz sandığınız, kaf dağına doğru, ilk kararlı ve kendinden emin adımı atmamıza neden olmuştur. Lakin azim denilen bu görünmez iksir insanın kendi eksikliklerini görmesi ile meydana geldiğinden ve çoğumuzun, kendisini eksik görmemesinden dolayı azmin ne kadar faydalı olduğunu görmemiz zordur.
Azim İstanbul’u feth etmektir, azim Çanakkale geçilmezdir, azim elektriği bulmak, aya çıkmak, elleri olmayan bir çocuğun ayakları ile yazı yazmasıdır. Azim başarmak arzusunu ta ki başarana dek kaybetmemektir.
Günümüzde azmi en iyi kullanan kişilerin çoğununda bir sakatlığı, bedeni bir rahatsızlığı olan kişiler oluşturur. Bakarsınız doğuştan kör olan bir insan diğer gören milyonlarca insanın yapamadığını, düşünemediğini, bulamadığını bulmuş, herhangi bir eğitim kurumunda diğer arkadaşlarından çok daha başarılı olmuştur. Bu durum kişinin kendini diğer kişilerden eksik görmesi ile başlayıp azmetmekten başka nedir? Bacakları olmayan bir insanın kollarının çok güçlü olması, kolları olmayan bir insanın bacaklarının çok güçlü olması, gözleri göremeyen bir insanın çok zeki olması aslında eksik gördüğü tarafın baskısı ile diğer duyuları yönetmesidir. Beklide o kişi sakat olmasa kendisinin azimle kazandığı bu yönünü göremeyecek, vasat kendi halinde, bir insan olarak ömrünü geçirecekti. Hiçbir sakatlığı olmayan bir insan, kendisini mükemmel gören insan tıpkı tavşan ve kaplumbağa hikayesinde olduğu gibi yanılgıya düşecek ve bir çok hata yapabilecek, azmi beklide tanıyamayacaktır.
İşte bu sebepten engelli olmamakta bir çeşit engelleri beraberinde getirir. Yani engelli olmamakta bir engelliliktir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.