- 714 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAT VE YAŞAM SENARYOLARI
HAYAT VE YAŞAM SENARYOLARI
İnsan şöyle düşünmeden edemiyor. Hayatımızın bir sinema filmi için düzenlenip yazılan senaryodan acaba ne farkı var. İlk bakışta hiçbir fark olmadığı çağrışımı sezilmiyor mu? Yaşamımızın senaryosu biz bir hayat boyunca karşılaştığımız güçlüklerin başarıların üzüntülerin ve sevinçlerin bir bütününden oluşmuyor mu?
Acıları ile tatlıları ile bu hayat bize ait değil mi? Pekiyi bizim bu senaryomuzu kim programlayıp yazıyor. Kader denilen alın çizgimizi genlerimize koyan ilahi güç mü yoksa yaradılışın bize has yaradılışın tesadüfleri mi? Her halde yaradılış yasasının insana verdiği nimetlerin bir sonucu olsa gerek.
İnsanlar, diğer tüm canlılar yaşam denilen bu senaryonun içinde yer alıyor. Her varlığın kendisine has ona özle verilen nimetlerin yaradılışının özelliği ile beraber her halde bir sebebi olmalı. Eğer bizi ve diğer hayat oyununda yer alan varlıklar pozitif ve negatif yani er veya dişi olarak yaratılmamış olsalardı benzerleri nasıl var olacaktı? Bu yaşam senaryosu kısa bir belgesellikten öte gidemeyecekti.
Bu senaryoda yer alan dizinin kahramanları ve başrol oyuncuları yaşadıkları bu yalancı cennetteki diğerlerine çok önemli dersler vermeli. İçi boş kof toplumun beğenmeyeceği bir senaryo ile bu dizler filimler olmamalı.
Bu yalancı denilen dünyanın cennetinde en güzel şekilde yaşamı sürdürmek isteniyorsa dürüst olmalı insan. Hep etrafımız aydınlatıcı olmak takip edilecek yolun en güzelidir. Toplumları oluşturan bireylerin yılandilli olup arı gibi birbirlerini sokmamalıdırlar. İğnesini kin ve nefret duygularına yenik düşüp başkalarına batırmaya asla çalışmamalıdırlar.
Şu senaryonun ana fikrini oluşturmalı. Herkes karşısındakilerin de bir insan ve aynı bulvar da yürüyen var olalar olduğunu hep aklında bulundurmalı. Birisinin birisine vereceği acıyı önce kendinde hissetmeli insan.
Asla şeytani düşüncede olma. Bir babanın çocuğuna öğütleri yaşamın temeli hayatın nizamı düzeni olmalı. Sevgi ver ki etrafına karşılık göresin. Sende onlardan sevgi bulasın. Aynı zamanda saygı göresin.
Gönül bahçene kin ve nefret içeren duygular ekip nefsini karartma. Böyle bahçelerde yılanlar ve çayanlar mekân tutar. Bu gerçekleri aklından hiçbir zaman çıkarma. Sen sen ol bu bahçede çiçekler güller açsın. Kuşlar bülbüller ötsün. Çimenler yerini ayrık otları, kangal dikenleri can yakıcı kaktüsler kaplamasın.
Güzel huylu ol ki karşılık bulasın. Nefsine asla esir düşme. Dost bildiklerinle yürü ki yolun sarpa sarmasın. Düşman olma salah bulasın. İyilikle amel et. Yardımlaşmayı şiar edin dost kazan. Kardeşlik köprüleri kur insanlar arasında.
Hayat çizgini garantiye al ki kirli sularda boğulup gitme. Bu dünyada ve ahret âlemin de en güzel cennet bahçelerinin yoluna türap ol. Bu yol insanlık yoludur. Sarp geçitler badireler olsa da menzile götürür insanı.
İnsan yapısı içinde barındırdığı değer olan gönül ve nefis yapısı bir kristal fanustur. Bu fanusu kırarsan bil ki tamiri güçtür. Kırıcı değil yapıcı ol. Yaşam için yazılmış bu senaryonun filminin sonu da gayet beğeni içinde son bulsun.
İnsanlar inançlarını da yalan yanlış bildiklerinden olsa gerek Allah, kitap ve peygamber kapısını kendisine malzeme yapıp servet yığma ile zenginlik yarışına girme kapısı olarak görüyor. Dinin vicdanın ve merhametin yalın sesi olduğunu insanlar idrakten acizdir. Siz siz olun asla bu acizliğe düşmeyin ki nefsiniz rahat etsin.
İnsan aklı gerçek peygamberlerdir. Akıldan nasiplenmemiş olanlar içi boş hiçbir işe yaramaz yaratılar durumundadır. Onun için ki aklı çalıştırmak ve bilimi önder kabul etmek aydınlığın vazgeçilmezi olduğu gibi gerçek peygamberlik olduğunu da söyleyebiliriz.
Hz. Muhammed’e vahiy edilen ilk ayette okudur. Ne olursa olsun her türlü eserleri ayrım yapmadan okumalıyız ki aklın kullanılmasının ufku genişlesin. İslam’ın emri olan ve nerdeyse bütün ayetlerin sonunda akıl etmez misiniz diye sorul mu yor mu? Öyleyse sorgulayacağız araştıracağız inceleyeceğiz akıl dağarcığımıza da ince eleyip sık dokuyacağız ve gerçeği bulacağız. İslam bunu emrediyor. Allah’ta Yunus suresinde aklını işletmeyenlerin üzerine pislik atarız diyor.
Gerçeklerden uzak kalmamak hep özverili olmak doğruların peşinden git. insanı refaha aksi ise felakete götürür. Aşağıda Che’nin sözü ne kadarda yerinde.
>> Hayatta daima gerçekleri savun! Takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun. >>CHE GUEVARA
Durmuş Karabağlı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.