- 1501 Okunma
- 7 Yorum
- 4 Beğeni
Edebin Güzelliği
Edep Güzelliği
Selahattin Beyler muhafazakar yapıları adetlerine bağlılığı ile çok güzel örnek bir ailedir
Oturdukları mahallede herkes sayar severdi aile olarak Selahattin Bey babasının çevresinde gördüğü itibardan hep gurur duyuyordu.
Halit amaca iyiliksever misafir perver adaletli davranan, kul hakkı gözeten bir insandı gelini Mine hanımı Halit Bey’e o kadar saygılı idi ki otur demden oturmaz yanında yüksek sesle konuşmaz hürmetinde hizmetinde kusur etmezdi. Selahattin Bey eşinin babasına yaptığı bu hizmetleri gördükçe çok mutlu olur hanım senden Allah razı olsun diye memnuniyetini belirtirdi.
Mine hanım Bey yarın bizler de yaşlanacağız, insan bir kuş misali bu gün var yarın yok biz nasıl olacağız diye karılık verdi. Mine hanım da hastaydı fakat bir yandan çocukları bir yandan eşi ev işleri yetişmeye çalışıyordu Metin ve Asuman okuldan gelir hemen dedesine sarılır elini öperdi dedesi onu öperdi ve Asuman ve Metin daha sonra anne ve babasının elini öper otururlardı.
Yıllar gelip geçiyordu tabi kimse farkında bile değildi
Halit amca iyice yaşlanmış bir kış günü hastalanmıştı artık namazını eda edemeyecek duruma gelmişti Selahattin Bey babasını hastaneye götürmüş ve muayeneden sonra yatması gerektiğini söylemiş doktoru Halit amcayı dahiliye bölümü yatırırlar
Buna Mine Hanım Çok üzülür çünkü evin büyüğü bereket derdi hep ve saygıda asla kusur etmezdi
Metinle Asuman da çok üzülmüşlerde iki de bir annelerine Anne dedem ne zaman gelecek diye soruyorlardı her akşam mine hanım ise Allah’ın izini ile dedeniz iyi olduğunda gelecek sizleri yine sevecek diye çocuklara teskin ediyordu
Komşular ve sevenleri hastane de Halit amcayı ziyaret yağmuruna tutmuşlardı hemşire Halit amcaya amca ne çok sevinin varmış diye söyledi ilaçlarını vermeye girdiğinde Mine babam orada yalanız ben babamı orada yalnız bırakamam diyordu ihtiyacı hizmeti kalmasın diye günlük Hastaneye gidip refakat ediyordu Selahattin Bey de olmasına rağmen
Zaman su gibi geçiyordu Halit amca iki ay olmuştu Hastaneye yatalı durumu gittikçe kötüleşiyordu
Sevenleri çok üzülüyordu ama Halit amaca hep tevekkül ediyor şehadet getiriyor her şeyin bir sonu var insanın bir ömrü var Allah imanlı Kur’anlı almayı nasip etsin diyordu oğlu Selahattin Bey’e gelini mi çağır gelsin diye söyledi
Selahattin Bey Mine hanımı aradı babam seni istiyor diye Mine hanım apar topar minibüse bindi ve Hastanenin yolunu tuttu hastaneye vardığında Halit amcaya hemen elini öptü gözüne baktı sessizce Halit amaca kızım sen benim en güzel evladımsın bana bir baba değil bir evlat şefkati ile baktın senin hakkını nasıl öderim bana haklarını helal et diye helallik istedi
Mine hanım başını sallayarak saygısını bozmadan benden dili ile cevap verdi
Ve gözlerinden yaşların süzüldüğünü fark etmemişti Halit amca Allah da seni evlatların la mutlu etsin Diye dua ediyordu bu arada Selahattin Bey Mine babam seni benden çok seviyor diye espri yaptı
Halit amca kızım dedi çocuklar gelir git dediğinde Halit amcanın da laf boğazına düğümlenmiş duygusallaşmış gözleri nemlenmişti
İki gün sonra Halit amca vefat etmiş herkes çok derin üzülmüştü ama içlerinden bir vardı ki o iki gözü iki çeşme ağlıyordu çocukları bile o kadar ağlamıyordu. Mine hanım çok üzülmüştü evimizin büyüğü bereketi gitti diye, bir Cuma günü vefat etmişti Cuma namazına müteakip cenazeyi defnettiler aile mezarlığına
Seneler bir birini kovalamış zaman su gibi geçip gidiyordu ama Mine hanımın hasatlığı da ilerlemişti
Bu defa da Selahattin Bey eşine bakıyor hizmetini eksik etmiyordu artık çocuklarda büyümüştü
Selahattin Bey eşin durumunun kötüleştiğini görünce yanına oturur biraz sohbet ettikten sonra
Mine hanıma sorar hanım ola ki bir Allah işi olursa istediğin var mı? Mine hanım siz sağ olun yeter der eğer Allah’ın emri gerçekleşirse seni babamın yanına koyayım seni çok seviyordu
Mine hanım O nasıl laf Bey !
Ben babamın yanda mezarda ayağımı nasıl uzatıp da yatacağım hiç olur mu diye söyleyince Sefahattin öylece kala kalır . Edep ne güzel bir zırh değil mi?
Saygılarımla
Bekir Akbulut (Ozan İhlasi)
YORUMLAR
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Değerli üstadım çok güzel akıcı bir yazı okudum.
roman gibi sanki o aile gözümde canlandı resmen..
çok güzeldi yüreğine emeğine sağlık.
evet bekir bey edep çok güzel bir huy güzel bir zırhtır.
Selamlar saygılar....
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
"Ben babamın yanda mezarda ayağımı nasıl uzatıp da yatacağım hiç olur mu" diye söyleyince Sefahattin öylece kala kalır . Edep ne güzel bir zırh değil mi?
Şimdi şu cümlenin edep neresinde...O zaman vasiyet etseydi o hanım beni yatırmayın Allahın huzurunda ben nasıl ayaklarımı uzatmış vaziyette yatarım da deseydi...bunlar tamamen Emevi arap hikayeleri kulluğu köleliği koşulsuz biat etmeyi telkin ve tavsiye eden hurafe türü sapkınlıklar.
Edep ayakla elle olmaz edep nezaketle zarefatle olur. Ben babamın yanında siğara içersem edepsiz mi olurum.? yahut da Ben babam ile selamınaleyküm diye konuşmaya başlayıp, sonra da evdeki paraları sıfırlarsam edepli mi olurum.?
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Çok güzel bir hikaye Bekir kardeşim.
Allah u Teala bütün Müslümanları '''böyle yaşama zorunda olduğunu''' hiç bir zaman unutturmasın!!!
Edep; Müslümanın elbetteki zırhıdır.
Yüreğine sağlık.
Selam ve saygılarımla.
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Edep ne guzel bir zırh değil mi?
Evet edep cok guzel bir zirh ve edebiyatla ugrasan herkesin bu zırhi takinmasi lazim lakin artik daha cok satsin diye ne kitaplar ve ne yazarlar turedi. Cogu yazar edebiyati bile edepsizce yapiyor artik...
Okurken konuyla alakali olmasa bile bunlar geldi aklima hikaye guzeldi kaleminiz daim olsun.