- 358 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜN GELİR (Denemeler)
“Emeklerin arka arkaya yığılsa da bir bir,
Karşılığını alacağın zamanda mutlaka bir gün gelir.”
Bir gün gelir, ümitleri rüzgarlar, fırtınalar alır. İnsan fani dünyanın içinde bir gün öleceğini bile bile yine de sonsuz isteklerini besleyen ümitlerini kaybeder.
Hayat manasını yitirmiştir, artık son damla da dolu bardağa damlayıp bardakta ki suyu taşırmıştır. O damlanın taşırdığı su, bardaktan süzülüp te mürekkep ile yazılan sabrı kağıdın üzerinde kocaman bir lekeye çevirmiştir. “Oysa o damla damlamasaydı” demek boşunadır artık, boşu boşuna. O gün gelmiş, olacak olup bitmiştir. Keşkelerin hiçbir işe yaramadığı diyardadır bütün olanlar. Ne söylesen nafiledir, bu diyar keşkeleri tanımaz.
Gönül kapıları sonsuz isteklere tüm kapılarını kapatmıştır. Ne vakit açılacağı ise belli değildir. İnsan hayata küsmüştür, elini atsa ulaşabileceği dallar dahi şimdi çok uzak gibidir. Eller hiçbir dala yetişmez. Uçurumlar sonsuz uçurumlar, hayalleri alıp ta çekmiştir ta diplere doğru her yer kararır, kararır, kararır. Çiçekler diken olur, denizler katran, gökte yağan ise sadece kandır. Her şey felakete sürükler ümitsizlik içinde ki insanı. Kolay artık zordur, ümitler olmadan.
Gün gelir, ümitler güneş olur. En sıcak bir şekilde vurur gönül penceresinden tüm duygulara. Dolu olan bardakta ki su buharlaşıp uçar, bulutlara karışır. İnsan tekrardan bağlanır hayata ve hayatın acımasız yüzünden başka bir yüzü daha olduğunu o zaman öğrenir.
Gün gelir bir bakarsın koparır son paragraf kendisini metinden. Yavaş soluklu meltem esmeye başlar, dikenli dalların aslında bir gülü açtırdığı ortaya çıkar. Ümitler tekrar yeşerir, gönül kapıları tekrar açılır ve mutlaka bir gün, o gün gelir…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.