- 1155 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Hem hamal hem de kürsü sahibi olunur mu?
İllaki kahramanım olan bir yazar benden istenirse,tereddütsüz diyeceğim isim Eric Hoffer’dir.
1902 ‘de doğan ve 1983 yılında ölen Amerikalı yazar “benim kahramanımdır.”
Kesin İnançlılar diye güzel,ilginç ve çok da öğretici bir kitabı vardır.
Kitabında,sohbet etmenin güzelliğini Montaigne’den alıntıladığı cümlelerle şöyle anlatmaktadır:
-Bütün söylediklerim karşılıklı bir sohbettir ve hiçbiri öğüt niteliğinde değildir.Bu kadar serbest konuşabiliyorsam,bu,başkalarını kendime inandırmak zorunda olmadığım içindir.
Peki ya kahramanlığı nereden gelmektedir?
Erıc Hoffer,Kaliforniya limanında dok işçisidir yani hamallık yapmaktadır.
1964 yılında üniversitede kendisine bir “kürsü” tahsis edilir.Emekli olacağı 1967 yılına kadar üç yıl hem hamallığı hem de üniversitede “konferans” verme işini birlikte yürütür.
Ancak bu durumu arkadaşlarına,arkadaşlık ilişkisini zedeler diye söylemez,bir tür lal olur bu konuda.
İşte bu hal ya da bu “olgunluk”,yazarı benim kahramanım olarak görmeme yeter de artar bile…
Sahi bu durumda başka bir yazara hiç rast gelen oldu mu içinizde?
Ve bir gün fırsatınız olursa Erıc Hoffer’ı okuyup,yakından tanımanızı da isterim.
Dahası yedi yaşında görme yeteneğini kaybedip,on beş yaşında tekrar mucizevi bir şekilde gözlerinin açılması ve okumaya olan “özleminden” dolayı kütüphaneye yakın ev tutarak,bütün gününü okumakla geçirmesi ve çok işe girip,çıkması,kışın da maden işçiliğini seçip,karda/kışta daha çok kitap okuma hayalinin peşinde koşması da cabası.
Ve hiç öğrenim görmemesi de…