- 524 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mavi Düşler Üzerine
Merhaba
“Mavi Düşler” artık raflarda.
Ve düş yolculuğum bir kez daha buluşuyor okurla.
Bilmenizi isterim ki bir kitabın en zor tarafı yazmak değil onu yayınlayıp, okurla buluşturmak. En azından benim için öyle.
“Günahsız Sözcükler” ve “Islak Umut”dan sonra “Mavi Düşler” bazı dostlarımın, arkadaşlarımın destekleriyle Ocak 2017 yılında yayın hayatına girerken bazı dostlarım #hayırdır “bu ne hız” diyor. Aslında Çin Bambu Ağacının hikayesini bilirseniz bunun hiçte o kadar hızlı bir süreç olmadığını anlarsınız. Ki “Bambu Ağacı” sonrası 27 metreye kadar uzar. Eğer görünen şeye bakarsak bu yükselişin ve büyümenin diğer ağaçları değerlendirdiğimizde anormal olduğunu sanırız. Oysa bambu ağacının yeryüzüne çıkmadan önce tam beş (5) yıl yerin altında olgunlaşma ve ışıkla buluşmanın telaşasını yaşar o karanlıkta. Ama biz bunu göremeyiz. Gördüğümüz toprağın yüzüne çıkışıyla başlayan bölümü. Ve oradaki hızlı yükseliş ve büyümesidir.
Bir yazar için de yazma yolculuğu aslında böyledir işte. Yediklerin, içtiklerin, gezdiklerin, gördüklerin, izlediklerin, dinlediklerin ve mücadelenin kalbinde bir atar damar gibi hep atmak, biriktirmek bugün, yarın için ise bir şiir, bir öykü belki de bir roman olarak gelir önünüze. İşte “Mavi Düşler” kitabımda dünden bugüne değil şiir yolculuğuna başladığım ilk anlardan bugüne kadar gelen 15 yıllık bir sürecin ürünü.
Tabi ki bunun yanında “ıslak umut” ilk öykü denemelerimdi. Düşle, gerçek arasında gidip gelen kurgu öykülerdi. Ve şimdilerde de bunun yanında yayınlama sürecinde proje olarak “Dört Mevsim” çalışmamda bir taraftan devam ediyor. Bu öykü çalışmalarında Mevsimler, aylar ve günler olarak var içinde. Kadın ve erkek. Onların mevsimlerin bu geçiş süreçlerinde ruh halleri, olayla ve olgular karşısında tavırları…
Anlaşabilirsek eğer bunu dağıtım sürecini de üzerine alan bir yayınevinden çıkartmak istiyorum. Böylelikle daha rahat yazma sürecini devam ettirebilirim. Yayıncılık faaliyeti göstermek gerçekten insanı yoruyor. Gerçi gönlü zengin dostlarımın katkılarıyla, dağıtım ve pazarlama işinin bir bölümünü “üzerlerine alarak” bir sonraki kitabın çıkışının “ışığı” oldular ve oluyorlar.
Evet, bunları bilmenizi istedim. “Okuru bol olsun” demekle okur bol olmuyor biliyorsunuz. Dost ve arkadaş bildiklerimiz bu kitapların okurlarla buluşmasını sağlamak gibi ulvi bir görevi olduklarını bilmelidirler.
Bir kitabın yazış süreci “yazar” için güzel bir yolculukken, çıkış süreci ise “hamile bir kadının” doğum sancıları çekişi gibidir. İşte sonunda ortaya çıkan bir “ürün”ün ele alınışındaki duygu/düşünce ile kâğıt kokusuyla başka bir evreye sıçrıyor.
Kitapları www.ilknokta.com/index.php?p=Products&wrt_id=110268 adresinden edinebilirsiniz.
Dostlukla.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.