- 579 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
duygu dökümanı
1.
Yere aniden silahını biraktı.konuşurken sözünü unutmadı.söz verilmişti. “gizli oyunları sevmiyorum.” demiş,tahminen vicdanını özgür bırakmıştı.silahın gittikçe soğuduğunu ve onun bakışlarının kanlandığını görüyordum.gökyüzü yukarıdan imzasını her yöne bırakmaktaydı.ilk damla düşerken yere düşerken,ayak izleri oluşmaya başlıyordu sokaklarda...
2.
Şimdi yolu geçtim ve lambası kırılmış bir sokağa daldım.kalbimizin fazla soğumaması normaldi.bakışlarımızın kanlanması normaldi.serin rüzgarın okşadığı saçlarımızın yalnızlığa çelme attığı doğrudur.kafamızın içindeki kıvrımların bizi nasıl bu karanlık izbeye yürüttüğü herşey kadar ortada ve çıplakken sözler neden donmaktadır.
Aşk labirentte yaşıyor...
3.
Sosyo-ekolojik olarak çökmekte olan bir yerin içindeyken sana açık olabilme cesaretimi göstermiştim.ama hepsi o kadardı.daha fazlası,perdelerin arkasına gizlenmişti.iki kişi sallanmış ve bu iş bitmişti.ruhlar silahlarını yerinden çıkarıyorlardı.boşver.rahatlıkla gitmeni istiyorum silahları görmeden.bir daha sallanmak istemiyorum.benimle beraber ve bana hiç yüzünü göstermeksizin...
4.
Korkmayacaksın,biliyor musun.biliyor musun,bu sevgimin ne kadar reel ve hayaldışı olduğunu? Değerlendiremedin beni! Ve genelleme hatasına düştün.işte bu da, “rahatlıkla git!” kavramının arkasından kendime yaptığım ve seni konu edinen bir eleştiriydi.ben cinayet işleyen birinin arkasından gitmem ama belki bu bir hata olacaktır.
5.
Sönmüş ateşin cereyanının bıraktığı izlerden öte yanda bir güneş doğuyordu tekrardan.açılımlanıyor ve senin gözlerini yakmaya çalışıyordu.aniden üzerinde doğuyordu.yosunumsu özlemlerle kıpırdayan vücudunun öfkesine yapışıktı.
Kapat gözlerini...
6.
Adam zannedersem cinayeti işlemişti.aradan birkaç saat geçmiştir belki de.belki pencereden gördüğüm,vivaldi cd si dinleyen küçük burjuva bir çift sevişmeye hazırlanıyordu.gördüğümü düşünüyordum.düşünmediğini düşünüyordum.aklında kimbilir kaç teksas kaçkını,at hırsızı tipinde,buğulanmış pencere önü entel magandası gezinmekteydi.suç senin kıvrımlarından fışkırmıyordu.o zaten içimizdeydi.sıcak dudaklarını tuzlu tuzlu öpmeyi düşünmediğimi zannet ,ya da elini kalbine sapladığımı.
Elveda barış...heryerde savaş...
7.
Dötü büyütenlerle doluydu döşemecilik öğretim teşkilatı.döt,çok güzel teşkilatlanmıştı.ve karartıyordu kara kurbağa çirkinliğiyle göl kenarı romantizmini.layık bir bakış açım vardı ve döşediler layık bakış açıma,dötü büyütenler.güneş batacaktı tam onsekizde ve yaz zaten bitikti.ısı onsekize inmişti.dötün ısısı ise her daim onsekizden yukarıydı ve inanmasak ta her son gibi sonbaharda bir başlangıçtı...
8.
Lambası kırık sokaklarda büyüyordu sevgim.hırsal büyüyordu.onsekizde bile donuyordum.bakışlarım canlı ve kanlı ve ateşe basa basa yürümeye uğraşıyordu.hava inadına deliydi sanki kar döşeyecekti.zaman bu yansıma karşısında bir çocuk cırıltısı kadar kalıyorduben ne biçim bir deliydim ki gitmene alkış tutmuştum.benim böyle bir yetkim olamazdı.niçin donmaktaydı sözler ve bu keskin,hüzünlü hayat rüzgarının yaptığı jilet etkisi nasıl yönlendirilebilirdi.
Sevgi perşembelerinin sıcaklığına hasret.
Lambası kırık sokaklarında kafam bulanıktı...
İstersen.
Evet istersen.
Geriye dön...
Me!!!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.