- 776 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Artık oynamıyorum
Dedi!
Gün erken biter buralarda hele birde bağrı açık yaralar sarıldı mı değmeyin keyfine dünyanın, tarlalar erken evlek verir, umutlar yeni çıkar bohçasından ve güneş bir başka gülümser sevdaya…
Ellerimiz karaydı ceviz kokasından okul zamanına kadar bulurduk bir çaresini beyazlatmak için. Al elmalar düşerdi yanaklarımızdan hani şimdi bir kilo yesen bile bir elma etmeyen cinsinden değil.
Toprağın bağrına ilişmiş ayaklarımız vardı, ellerimiz dans ederdi çeç başlarında suyollarında sarhoş… Yalan yoktu masumluğun damarları yırtılmamıştı, gönüller dolardı kapı ardı sohbetlerinde ev gezmelerinde
Zindan olmuş bir yaraya değil tuz basmak üstü bile eşelenmezdi eskiden, yolunu şaşıran bir karıncaya ekmek dökülerek yol verilirdi…
Ekmek pişirilecek tandırda kadınlar toplanırdı kadınlar yüzleri erken nasır ve bir teştin yumak edilirdi ikindi vaktinden kuşluğa ırgatın öğlen yemeği de ihmal edilmezdi hiç sofrada kuş üzümü eksik olmazdı… Toylukta yamaçlara kurulurdu kazanlar diplerinde kenger ateşi çevrilirdi kavurma tıka basa çoluk çocuk doyardı…
Artık oynamıyorum! Demek yoktu davulun tıngırtısı mest ederdi adamı bir bakmışsın peş peşe çevrilmişsin halaya anama deveden seyirlik yapılmış düğününde altında küçük adamlar bir deveye can vermişler yürekten
Oraklar aynı bilekten vurulurdu ekine, saçlar aynı yerinden kınalanırdı, sevdalar aynı yerinden düşerdi köze… Umut tacirleri uğramazdı bu semte yoksullar bulgur dilenmezdi çünkü herkesin vardı bulguru, unu… Sevmek için on dört şubat beklenmezdi, ölmek için miras kavgası…
Doldurmak için bir yüreği dolmakta yoktu zaten bu topraklar yanık sesler doğururdu bağrında kıyısız limanların yalnız güverteleri değil buralar, buralar neşeli yüzlerin renk cümbüşüydü…
Kemirgen buralar bir farenin gözeneklerine peynir tıkanırdı eskiden, bir kuşun kanatlarına çiçek bağlanırdı arılara tatlı su içirilirdi oğula dursun diye kraliçe… Şimdi yaralara ok tıkanıyor böcekler ilaçlanıyor tarım uğruna para uğruna ağaçlara kepçe takılıyor köklerinden…
Dili yok artık imanın dili yok, zamanın dili yok avurtlar dişsiz pulsuz dilekçeler yarım akıl dolu etraf
Şiir yok/Şarkı bitmiş/Af yok/Cendere var…
Dedim ya; Artık oynamıyorum oynayacak ter kalmadı tenimde hal kalmadı dilimde…
YORUMLAR
"biz büyüdük ve kirlendi dünya "der gibi
kederinden geçtim yazının
geçmişi adımlarken
artık mavi değil hiçbir yer
ne gökyüzü ne deniz
Baktığımız heryer keder rengi...
dile gelen yazıya ve yazarına
selam ile.
-Ezrak Rahel- tarafından 2/1/2017 4:09:09 AM zamanında düzenlenmiştir.