Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
uçurtması geçiyor ağaçlardan,
siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.

N.H.Ran

konu çocuk olunca mevzu hassas
çocukların ne ırkı ne dini ne bir rengi var milliyeti var
adı üstünde çocuk işte dünyanın en kutsal en güzel şeyleri
siyasetin çok daha ötesi ve en zayıf yerimizden vuruluyoruz yine

saygımla...

Ben hiçbir zaman demedim gelmesinler. Fakat böyle olmamalıydı. Uygar bir devlette bu işlerin belli yolları vardır. Biraz da ülkenin geleceğine, merhamet duymak lazım. Çoğu Suriyelinin kayıtları yok, neci olduğu, nerede yaşadığı.

rüya bartuli;
merhamet ve vicdan insanlara allah tarafından verilmiş en büyük nimetlerden bazıları...bu duygularını tatmin eden insan nasıl çok mutlu oluyorsa, bu duygularının kullanıldığını anlaması çok mutsuzluktan çok çok daha öte bir infial yaratıyor...güven kaybı...
burada yorum yazanların bir çoğu bir takım kaygılarını merhametlerinden önce görüyorsa bir bildikleri vardır ...ben , acaba ne ? diye düşünmeni tavsiye ederim...

"Gelecek ay içinde onbin Suriye'li vatandaşlığa alınacak ve Türk vatandaşı kimliğiyle oy verme dahil tüm vatandaşlık haklarını kullanabilecekler" diyor gazete

Ülkesindeki huzuru bozup milyonlarca insanın göçmesine neden olan ateşi yakan ülkelerden birinin de bizimki olduğunu küçük bir çocuk ne bilir değil mi? Hepsinin ucuz iş gücü olacağı varsayımıyla bu ülkeye getirilen, sigortasız çalıştırılan, öldükleri iş güvenliği olmayan atölyelerde arka bahçeye gizlice gömülenlerin kendi ırkı olduğunu ve onlara esas işkenceyi yapanların onların yüzlerine otuz iki dişiyle merhamet maskesi arkasından sırıtanlar olduğunu çocuk dediğin ne bilir değil mi? Salya sümük propagandalarla bir coğrafyanın kirli siyasetine alet edildikleri için sürgün olduklarını, bugün dinleri nedeniyle sevilenlerin yarın mezhepleri yüzünden öldürülecekler listesine alınacaklarını bir çocuk ne bilir değil mi? Yazın yazın! Daha çok yazın. Aylan Kürdi'nin kanına batırın kaleminizi ve öyle yazın insan sevginizi... Hayvanı belgeselde, çiçeği vazoda, yağmuru şemsiye altında, kışı ayazı soba başında sevdiğiniz gibi sevin Suriyeli çocukları da; mendil satarken sevdiğiniz gibi...

Sanırım aynı duygularla yazmışız.
Bu sıcacık, sevgi dolu yazınıza; bir şiiri paylaşacağım izninizle
Sürçü-lisan eyler isem affola.


Mülteci Çocuklar

size körpe umutlar getirsem
kimseler de olmayan
her birinize mutluluk dağıtsam kucak kucak
her doğan güne, bayram sabahı gibi
günaydın deseniz

taze ekmek sıcaklığında sevgiler sunsam
o masum kalplerinize
hiç kimseye el açmadan, karnınız doysa
minnetsiz

bakir bir ülke versem size
savaş ve ölümden uzak olan
dilediğinizce koşup oynasanız
sokaklarda duyulsa tiz çığlıklarınız
neşeli sesiniz

sıcacık bir yuvanız olsa
bir yanınızda anneniz, diğer yanınızda babanız
ve kardeşleriniz…

g ü l e r m i s i n i z?




çakır-bey tarafından 1/30/2017 4:39:53 PM zamanında düzenlenmiştir.

Sevgili Rüya;

Mektubunda, Seni içten içe saran insan sevgisini gördüm sende.
İnsanı insan olmaktan alıkoyan sevgisizliktir, kindir bu yüzden savaşlar verilir.

Sevgilerimle Rüya..

bütün çocuklar masumdur...çocukluk masumluğun can taşıyan bedene bürünmüş halidir...lakin,o masum çocuklara yardım ediyorum diye düşünenler kesinlikle o masumları kullanan adilelere yardım ediyor...her nerede yardım isteyen, dilenen suriyeli çocuk varsa onun çevresinde onu kollayan , gözleyen ve topladıklarına konan leş kargaları var...iyi gözlemleyin...

Bu mektubu bir meleğin hislerini tahmin ederek yazdim. Onlar çok masumlar. İstisnalar kaideyi bozmaz. Üç- beş kendini bilmeze uyup bu yavrulara sırt çeviriyorsunuz. Oysa minik( yalandan da olsa onlar mutlu olurlar) bir gülümseme onları ne kadar mutlu eder bir bilseniz...