- 448 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜNÜMÜZE BAKIŞ
Şimdi aydan sonra başka gezegenlere uydular göndermekten, gökboşluğunda ve ayda gezici istasyonlar kurmaktan,insanları Merih’e göndermekten söz açıldığını okuyup duruyoruz. İnsanlık birgökboşluğu sarhoşluğuna tutulmuş görünüyor. Hız ve mesafe sıtması bu tempoda artmakta devam ederse kısa zamanda elimize gökboşluğu düzenini bile alt üst edebilecek imkanların geçmesi beklenebilir.Ama tehlikeli silahlar5dır bunlar, hem de çok tehlikeli. Aya gönderilen birkaç tonluk bir güdümlü füzenin, yarın maazallah daha geliştirilmiş bir atom silahıyla doldurulup sekiz on milyon nüfuslu şehirlerden birinedüşürülmesinin nasıl akıl durduracak felaketlere sebep olabileceğini bir göz önüne getiriyor muyuz? İnsanlık birkaç ay, ya da bir kaç gün içinde kendi kendini toptan yok edebilecek bir güce sahip olma yolundadır. Bu korkunç gücü akıl ve mantığın kontrolü altına almak için gerekli gayret ve iyiniyet gösterilmezse şimdiye kadar ancak Tanrıların alanı diye bellenmiş olan gökleri fethe çıkarken kendi eliyle yeryüzünü yeni baştan milyarlerce yıl önceki haline, yani hayat eseri bulunmayan bir taş ve kül yığınına çevirmesi olmayacak iş değildir.
Dünyamızın böylesine bir bilgi ve yaratma yarışına girdiği bir sırada milletçe gidişimizin pek iç açıcı olmayan gerçeğini görmemek için gözlerimizi sımsıkı kapamamız gerekir. Oysaki gözlerimizi kapamak değil dört açmamız gerektiren şartlar içinde yaşıyoruz. Bu şartlar herr zamankinden çok milletçe uyanık, milletçe ileri ve milletçe birlik olmamızı emrediyor. Bizse ne yazık ki, yıllardır tutturmuş olduğumuz ters yöndeki yolumuza ağır aksak devam edip gidiyoruz.Milli birliğimizden artık söz etmeye yer kalmamıştır. Atatürk gibi bir kahramanın yarattığı mucize sayesinde kurtulduğumuz orta çağ karanlıklarına yeniden dalmak için ölesiye hasret çekenler şaşılacak bir hızla çoğalır olmuş
Birtakım küçük çıkarlar uğruna bu yıkıcı akımı körükleyenler yalnız dar kişilklerinin değil milletçe var oluşumuzun temellerini kemiren bir gizli yangını da körüklediklerinin ne yazık ki, farkında değillerdir.Gericiliğin gücü böyle toptan bir yıkıntıya yetecek dereceyi bulamasa bile, yobazlığın haince çalışmaları yüzünden kaybettiğimiz her yılın, her ayın ve günün dünya milletleri arasında sürüp giden o amansız dayanma koşusunda yerimizi gitgide gerilere atmakta ve bir zamanlar kazandığımız mevkii bize kaybettirmektedir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.