Hayat kek tarifi:
İçimizde birikmiş ne çok anlamını bilmediğimiz soru var. Kimbilir anlatmayı ve anlamasını bilmediğimiz kış gibi üşüyor.
Kalabalık içinde yalnızlığımız, doğruyu , eğriyi karıştıran elemin içinde yüze yüz veren mimikler bile dişediş geçiriyor zamana aldanan uzaktaki bahar nerede umutlarımızın çağ atladığı genç yıllar.
Gözlerimi kapatıyorum. Düşünmek istiyorum.. Lakin düşünceye yer yok! Beynimin içi daldan dala atlıyor. Dışarda kar yağıyor, musluklardan sıcak sular akıyor, ışıklar yanıyor her odada herkez bir bir köşeye çekilmiş, hava karardı. Çamaşırlar asılı bir köşede tel askılıkta: peteklerin üstünde çoraplar kuruyor. Balkon kapısının camından duvarda asılı kızımın lise mezunuyet resmi ilişiyor gözüme ve duvardaki saat saat: 20:45 hava iyice karardı.
Ah yaz olsa, daha aydınlık olacaktı. Bu vakitlerde teve kanalının birtinde dağcılarla ilgili bir film var. Bir çok kereler seyrettiğim bir film reklâm arasına girdi. Sömestir tatilindeyiz.
Hepimiz bir arada olan günleri seviyorum.. Herkez kendi işinde gücünde. Çocuklardan kimi bir köşede kitap okuyor, kimi bilgisayar bakıyor, bazı günler arkadaş ziyaretleri ve okul kursları oluyor. Kahvaltı, yemek zamanlarını hep bir arada tutmaya çalışıyor ve birlikte vakit geçirmeyi çaba gösteriyorum..
Öyle ki, zaman insanları acımasız kullanıyor.. Uzun zamandır el işine vaktim olmamıştı. Dün akşam kızıma ördüğüm kazağı bitirdim. Çok mutlu oldum.. Arasıra el işleri yapmak ve onun bitişini görmek insana mutluluk veriyor.. Kızım ev yemeklerini özlemiş, onun sevdiği yemekler yapmak hoşuma gidiyor. Zaman öyle çabuk geçiyor ki, tatil neredeyse yarılandı. Kızım istanbulda mimarlık okuyor, iki oğlum ikizlerim lise üçte. Kurslar okul zamanı dolduruyor. Adeta zamanla yarışıyor gibiyiz.
Sabahın karanlığında çıkıp akşam karanlığında eve geliyoruz.. Yol, yemek yemek yıkanmak ders yapmak ve uyumak uyanıp okula gitmek çocukların her gün yaptığı şeyler bazen günlerin yetmediğini düşüyorum.. Yaşamak için ve ülkenin durumunu düşündükçe içim karalar bağlıyor...
Bunun yanında bir sürü dış etkenler, yaşamak gerçekten zorlaştırıyor.. İnsanların ruhsal, fiziksel ve ekonomik durumlar bir paranoya insan olmak ve insanca yaşamak bir çok fedakârlık etmesi gerekiyor. Evebeyinlerin, çocuklar kolay büyümüyor ve bu kolay büyütemediğimiz çocuklarımızın elimizden kayıp gitlerine göz yummalıyız diye düşünüyorum..
Bir yıl içinde giden yüzlece genç fidan, arkasında gözü yaşlı ana, baba, kardeş ve evli ise eş, çocuk dul ve yetim.. Düşünüyorum.. Ve içinden çıkamıyorum..
Şimdi bir akşam üzeri hayat bildiğiniz gibi kolay değil
Mevsim kış, yarı yıl tatilindeyiz
Çarşı pazar ateş pahası:
Ekmek aslanın ağzında
Çocukları iyi yetiştirmek lazım iyi yaşamalarını sağlaya yardımcı olmak için
Her ne kadar gelecek vaad etmesede
Vazgeçmemek gerek hiç bir şeyden
En aydılık günlerin ixini sürmek lazım
Hani umut kesilmez derler ya can çıkmadan
Sofranız bol olsun!
Misafiniz bol içinizin yüzünü güldürün
Yüzünüz gülsün dfosta düşmana karşı
Çocukları sevindirin elinden oyuncağını almayın
Fırtılar koparır büyüdüğünde oyuncağı elinden alınan o küçük çocuklar..
Her mevsim bildiğini okur,
Yaz geler, kış gelir yine bahar gelir
Yine aydınlanır dünya karanlıktan süzen bir ışıkla
Üzülme!!
Parasızlığa, pulsuzluğa
Yolsuzluğa, hırsızlığa, ruhsuzluğa karşı dik dur
Bu dünya etme bulma dünyası:
Hani derler ya her koyun kendi bacağından asılır..
Sen yeter ki, hak hukuk adeletten, doğruluktan güzelliklten ayrılma:
Herkez hak ettiği yaşama sahip çıksın!!
İşte yine dağıldım gittim..
Hadi iyi çaylar... Bu gün kakaolo, portakallı kek yaptım... Çocuklarıma afiyet şeker olsun!!
Vatan yuvadır...
Tarifi:
4 yumurta
1 bardak şeker
1 bardak süt
1 bardak sıvı yağ
1 paket kakao
1 portakalın suyu
3 bardak un
1 portakal kabuğu rendesi
Kabartma tozu ve vanilya
Pişme süresi: 180 derece de 45 dakika:
Hepinizer afiyet olsun!!
Nurten Ak Aygen
26/01/2017