3
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1165
Okunma
Türkçemizde güzel bir deyiş vardır . Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz . Gerçekten de öyle değil mi ? Bunu gerek etrafta ve gerekse kendi yaşadıklarımızda çok net olarak görebiliriz . Bugün sana . Yarın bana . Bugün eleştirip tenkit ettiğimizin hatta kınadığımızın yarın kendi başımıza geldiğini çok net görürüz . Neyi kınamışsak başa geliyor ve o zaman daha iyi anlayabiliyoruz ve eyvah ben ne yaptım diyebiliyoruz . Etme bulma dünyası . İnanç her ne olursa olsun . Kişi yaptığını yaşamadan , bu dünyada görmeden göç etmiyor . Hesaplar diğer aleme ertelenmiyor .
Bu durum önce aile bireyleri içinde kendini gösterebiliyor . Zamanında anne babaya asi bir evladın yaptıklarını kendi çocuklarından görmesine çoğu kez tanık olmuşuzdur . Hor gören , ihmal edilen de hor görülüyor ve ihmal ediliyor . Çalma kapıyı çalarlar kapını gibi . Bu hal giderek aile dışına çıkıyor ve tüm toplumu etkileyerek , duyarsız bireyden duyarsız topluma dönüşülüyor .
Şu soğuk kış günlerinde kendi akrabaları bir yana , komşusunun halinden haberdar olmayanlar çoğunlukta . Tok açın halinden anlamıyor . Ancak ; bugünün tokunun da yarının açının olabileceği gerçeği görmezden gelinebiliyor . Taki başa gelene kadar .
Yaşlıların , hastaların durumunu da buna ekleyebiliriz . Bugünün yaşlısının dünün genci olduğu unutuluyor . Bugünün hastasının dünün sağlamı olduğu da keza . Dün koşabilen , kendi işini görebilen bugün başkasının bakımına muhtaç olabiliyor . Bir bardak suyu dahi yardımla alanlarımız az değil . Bunu anlayabilmek için illaki kendi başımıza gelmesini beklemek de abesle iştigal . Haftanın bir gününü hastane ziyaretlerine ayırabilsek , bu günkü sahip olduğumuz sağlığımızın değerini çok daha iyi anlayacağımız gerçektir .
Evinde her türlü yalnızlığa , kaderiyle başbaşa kalmış , kapısının zilinin çalınmasına bile hasret kalmış adeta terkedilmiş nice insanlarımız var . Oysa onların dünyaya gelmelerine vesile ; evlatları ve onları bugün toplumda var eden anne babaları böylesine tanımazdan gelen , yabancılaştıran ve her türlü merhamet duygusundan yoksun kılan etkenler neler acaba . Yarın bizlerde çok yaşlanmış , kapımız çalınmaz olacağımız bilinmektedir .
Aile bağlarının kopması kişileri de ergeç yok edecektir . Bilinmeli ki hiçbir hesap ertelenmiyor ve ergeç karşımıza çıkarak , bedeli ağır olarak ödetiliyor . İşte o zaman anlıyoruz ki ; iş işten geçmiştir . Bir başka baharı beklemek ise beyhudedir . Eden bulur , inleyen ölür gerçeği ile başbaşa kaldığımızı anlarız da vakit çok geçtir .
Haydi var mısınız yarın hiç tanımadığımız ilk karşılaştığımız birine selam , vermeye bir çocuğun başını okşamaya , bir yaşlının hatırını sormaya , sokak hayvanlarına ve kuşlara bir avuç dolusu yem vermeye ... Hayat daha mutlu olmaz mıydı ...
Refik
26 . 01 . 2017
İstanbul