9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1381
Okunma
Kalbimde ki, nef(e)simde ki Tanrım!
Sahilindeki dalganım yosunlu kayalara sarılan, çığlık çığlığa bağıran martınım, lüferinim boğazından akan,yelkenli teknelerinim, yalılarınım şeridini süsleyen erguvanlarınla, camilerinim Sinan’ın gölgesinde, kapısında ki dilencinim, güvercinlerinim avlularını kaplayan, Ayasofya’nım, Topkapı sarayınım, Dolmabahçen, geçmiş saltanatınım, Kalamış’ın, Sarayburnu’n, Beyoğlu’n, Taksim ya da Kadıköy’ünüm.. Sarı tabelalı fotoğraf dükkanınım belki de. Yan kesiciyim olmayanının peşinde.
Gittin!
Uğruna şehrimi boğduğum, yaktığım, soluğunda yaşadığım fırtına, sessizliğinin sesinde lacivertine boğulduğum, üzerime sokakları ile yagan, vuslatına izin vermeyen, gururumu ayaklar altına aldıran, peşinden yüzsüzlüğümle hala şiirler yazdıran adam.
Gel de al beni diye anırıyor sessizliğim!
Çaresizliğim, ulaşma arzum öfkemi katlıyor. Kör ediyor, sağır oluyorum. Haykırıyorum!
Buradayım ey sevgili!
Seninim..
Senim..
Yoksun..
...
Peki...
....seviyorum...