- 1242 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Gittin!
Kalbimde ki, nef(e)simde ki Tanrım!
Sahilindeki dalganım yosunlu kayalara sarılan, çığlık çığlığa bağıran martınım, lüferinim boğazından akan,yelkenli teknelerinim, yalılarınım şeridini süsleyen erguvanlarınla, camilerinim Sinan’ın gölgesinde, kapısında ki dilencinim, güvercinlerinim avlularını kaplayan, Ayasofya’nım, Topkapı sarayınım, Dolmabahçen, geçmiş saltanatınım, Kalamış’ın, Sarayburnu’n, Beyoğlu’n, Taksim ya da Kadıköy’ünüm.. Sarı tabelalı fotoğraf dükkanınım belki de. Yan kesiciyim olmayanının peşinde.
Gittin!
Uğruna şehrimi boğduğum, yaktığım, soluğunda yaşadığım fırtına, sessizliğinin sesinde lacivertine boğulduğum, üzerime sokakları ile yagan, vuslatına izin vermeyen, gururumu ayaklar altına aldıran, peşinden yüzsüzlüğümle hala şiirler yazdıran adam.
Gel de al beni diye anırıyor sessizliğim!
Çaresizliğim, ulaşma arzum öfkemi katlıyor. Kör ediyor, sağır oluyorum. Haykırıyorum!
Buradayım ey sevgili!
Seninim..
Senim..
Yoksun..
...
Peki...
....seviyorum...
YORUMLAR
"Yoksun.."
"Uğruna şehrimi boğduğum, yaktığım, soluğunda yaşadığım fırtına, sessizliğinin sesinde lacivertine boğulduğum, üzerime sokakları ile yagan, vuslatına izin vermeyen, gururumu ayaklar altına aldıran, peşinden yüzsüzlüğümle hala şiirler yazdıran adam."
burası ne kadar ...
tanıdık...
çok şey anımsattı...
teşekkürler...
Birinci bölümde somut şeylerden bahsederken , ikinci bölümede ise tamamen soyut kavramlar hakim .Bu karşıtlığı ustaca kullanmışsınız . '' vuslatına izin vermeyen '' derken
Yahya kemal Beyatlı 'nın '' Bir uykuyu cananla beraber uyuyanlar, Ömrün bütün ikbalini vuslatta ... O gönüller sana mal oldular artık; Ey vuslat! O aşıkları efsununa ram et! ...'' dizelerindeki anlamda vuslata özlem var .''seninim ..senim '' derken özleminize dönüşmüşsünüz .
Tarzınız çok ilginç . Çözülmesi gereken biçok şey varmış
gibi geliyor bana