- 1306 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK, ZAMAN, MUTLULUK
Zaman ve aşk...Mutluluğu insanoğlunun elinden almak için zaman, zembereğini durmadan çalıştırır. Sonra televizyonlar.
Kırk kanalın kırkı birden zamanın kiracısıdır.
Durmadan , durmaksızın, durmamacasına bağırırlar.
Aşka zaman yok.
Düşünmeye zaman yok.
Şimdi zaman, bizim medyaya kiraladığımız benliğimizdir.
Zaman ve aşk kavramları, diyalektik bir bağla birbirlerine bağlıdırlar. Biri yoksa öteki de yok. Ama aynı zamanda her biri de bir diğerini yok ederek var olabiliyor.Şayet zamanın hükmü sürüyorsa aşk orada can çekişmektedir.Ama aşk tahtına kurulmuşsa, bu durumdada zaman kapı dışarı edilmiştir.
Kentlerin boğucu havası, zamana koşulmuş iş ve aile hayatı ve bu hayatın yabancılaştırdığı insanlar aşka vakit bulamaz olmuştur.Boy boy reklamlarla vaaz edilen’modern yaşam’ , insan mutluluğunun ve aşkın baş düşmanı haline gelmiştir. Hayatımızı kolaylaştırmak için icat edilmiş makineler, ’Momo’daki gibi zamanımızı çalan birer ’zaman hırsızları’na dönüşmüşlerdir.
Aşırı planlanmış yaşamlar, bizi modern köleliğe mahkum etmiştir. Artık kölelik fabrikaya mahkum olmuş modern kölelikten de daha derin bir anlam kazanıyor. Bütün insanların yerine koyuyorum kendimi. Sonra bütün insanlara yönelttiğim sorulara yanıt arıyorum. Sırtımda her an şaklayan kırbacın acısını duyuyorum. Kırbacı adlandırıyorum:Zaman !
Ne işverenin, ne müdürün,ne de bir başka gücün kölesiyiz aslında. Sadece zamandır bizim efendimiz.
Halbuki insanoğlu ancak aşkla zamana karşı koyabilir ve mutluluğu yakalayabilir. Bu ise ancak büyük insan emeğini gerekli kılan özgürlükler dünyasıyla mümkündür.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.