- 1064 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Delicesine Sevmek
Tapmak; inanış ve bağlılık.
Tapınmak; inanış ve bağlılık göstermek için bir şeyler yapmak (ritüel).
Bu tanımlardaki tema; inanış ve bağlılık.
İnanmak için gerekçe olmalı.
Bağlanmak için gerekçe olmalı.
Ya gönülden
Ya dayatma-şartlanma ile
Ya mecburiyetten
Ya da nemalanmak için...
Gönülden olursa, büyük bir aşkla, deli gibi sevmektir tapmak/tapınmak.
Diğerleri başka başka kapılara açılıyor.
Büyük bir aşkla deli gibi sevmek için canlının gerekçesi olmalı. Öyle ya, durup dururken delicesine sevmek, ne iş.
Yeni nesil dinler, canlının önüne ürettikleri hayali hazları-yararları koyarak, tanımladıkları tanrının, kul tarafından delicesine sevilmesini buyuruyor.
Canlının, varoluşunu ve varlığını olabildiğince güzelleştiren ve ona katkı yapan, görünür hedeflere "gönülden büyük bir aşkla (delicesine) yönelmesi daha kolay ve mantıklı görünüyor.
Boşuna değilmiş; ilkel dediğimiz insanların GÜNEŞE tapınmaları.
Güneş onlara çok şey veriyordu. Onsuz yaşama şansları yoktu.
Işık yok, ısı yok. Bitki yok, su yok, hava yok, yok oğlu yok...
Sırtından girip iliklerine kadar ısıtmanın bir yaşlıya verdiği hazzın; penceresini açıp sabahlığıyla bin bir renk kırlara doğru gerinen genç bir kızın içine dolan huzurun kaynağı güneş...
Çağın gelişmişliği, uygarlık, bilim-teknik diye gözümüzde büyüttüklerimiz, övündüklerimiz; bizim zavallılığımız, evrensel görecelilikte devede kulaktır belkide...
Şimdilerde yine korkularımıza tapınıyorsak, insani gelişimimizi tamamlamamış olmamız bir yana daha da geriye gitmişiz demektir.
*büyükharman*
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.