‘’Hakkı gerçek sevenlere, cümle alem kardeş gelir. Bu dünya dopdolu kalleş, her birinden bir taş gelir’’ demişti Yunus Emre.

Ülkemizi rahatsız eden iç ve dış şer güçlerin, birlik ve beraberlik içinde önlerini mutlaka kesmeliyiz. Kurdukları tuzakları mutlaka başlarına geçirmeliyiz. Nefeslerini kesmek için her zaman ve mekânda uyanık olmalı, onlardan darbe yemeden, en ağır darbeyi millet olarak biz onlara indirmeliyiz. Terörist örgütleri destekleyen ABD ve AB’ne dahil bazı devletlerin dostluk gösterilerine asla inanmamalıyız. Zira onlar namerttir. Darbelerini indirmek için daima fırsat kollarlar. Bunu geçmişteki uygulamalarından gördüğümüz gibi, şimdi de Fırat Kalkanı operasyonumuza karşı gösterdikleri alçak tavırlarından ve utanmaz açıklamalarından görüyor, an be an yaşıyoruz.

Aslında bizim onların dostluğuna değil, milletin dostluğuna ihtiyacımız vardır. Buna inanmalı ve milletin enerjisini mutlaka devreye sokmalıyız. O zaman ne dış emperyalist güçlerin, ne küresel sermaye çetelerinin ve ne de terör örgütlerinin ülkemiz aleyhine hareket takatı kalmayacaktır. O zaman, şer güçler istedikleri zaman ve istedikleri yerde eylem yapamayacak, milletin birliğinden korkacaklardır. Türkiye çobansız değil, seksen milyon civarında çobanı vardır. Onları silahla susturma yerine, tükürüğümüzle boğarız.

Ama bizdeki gevşeklikten, onlar istifade ediyorlar. Bir de bizim nemelazımcılığımız onları cesaretlendiriyor. Düşmanı sadece küçümsemek, bizi atalete sevk edebilir. O zaman da adamlar gelir, Beşiktaş’ta eylem yapar ve yakalanmaz. Çünkü caniler, içimizden yardım görmezse, yakalanmaları an meselesi olur.

Onlar terör eylemini gerçekleştirdikten sonra, herhalde buharlaşmıyor. Korundukları için yakalanmıyor. Yoksa bizim kolluk kuvvetlerimizin yetersizliğinden değil. Bunun sebebi de, millet olarak bizim lakaytlığımızdır.
Terör eylemlerinin bitmesi için:
1-Millet olarak el ele vermeli, safları sıklaştırmalı ve gerçek anlamda kucaklaşmalıyız.
2-Olaylar vuku bulmadan önce, millet olarak bir nevi dedektif gibi çalışmalı, gözümüzü açmalı ve cesaretimizi mutlaka kullanmalıyız.
3-Devletin kolluk kuvvetlerine yardımcı olmalı, onların görev yapmalarına kolaylık sağlamalıyız. Bildiklerimizi, gördüklerimizi, anında, gecikmeden ilgililere intikal ettirmeliyiz. ( ki raine canavarı terörist ihbarlarla yakalattırıldı)
4-Teröristleri ve eylemlerini öyle veya böyle savunma küstahlığında bulunanlara karşı tavrımızı koymadan asla çekinmemeliyiz. Onları uyarmalı ve mutlaka susturmalıyız.
5-İktidar ve muhalefet mensuplarının birbirine düşmesine, terörle mücadelede farklı yol izlemelerine asla izin vermemeli, bu konuda siyasi rant peşinde koşanları ikaz etmeliyiz.
6-Vatanımızın bölünmesine, bayrağımızın inmesine, milletimizin birbirine düşmesine asla ve kat’a seyirci kalmamalıyız.
7-Birbirini seven insanlar olarak, etnik ve mezhebi tahriklere asla prim vermemeliyiz. Kucaklaşarak, teröre karşı sıradağlar gibi durmalıyız.-

İşte o zaman, iç ve dış mihraklar pusacak, hareket edebilecek cesaretleri kalmayacak, böylece biz de millet olarak rahata kavuşacağız. Aynı türküleri, aynı şarkıları söyleyecek, aynı halayda oynayacak, selamete ulaşacağız. Gereğini taktir ve tensiplerinize saygılarımla arzediyorum efendim kalınız sağlıcakla .