- 479 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Tatil üzerine bir söz de benden!
Tatil kavramı üzerinde zihin jimnastiği yaptığım bir konu olmuştur hep.
İlkin bundan tam 12 yıl önce aşağıdaki yazımı yazmıştım ve ulusal ölçekli bir gazetede de yayımlanmıştı 24 Ocak 2005 günü.
Sonra 2008’de burada da bu yazımı genişleterek yayımladım.
Yarın yani 20 Ocak günü binlerce öğretmen ile milyonlarca çocuğumuz yarıyıl tatiline çıkacak.
Epey zaman geçmesine rağmen "başlık" ve "içerik" güncel yine de.Sadece sayılar değişti zaman içersinde.
Bu arada bu başlığı otellerin,turizm pazarlama şirketlerinin "intihal" ederek,kullandıklarını belirtmeliyim.Ama güzel olan da şudur ki en doğru nitelemeyi yapmış olmak/yapmış olmam ...
Tekrar okunması da işe yarar diye düşündüm ve aldım sayfama.
Çünkü "kısa aralıklı tekrarlar öğrenmeyi pekiştirirler" kuralına da yer vermiş oldum böylelikle.
İyi tatiller diyerek.
Tatil, zamanı kazanmaktır
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 42.380 öğrenim kurumunda 13.023.322 öğrenci ara tatiline girdi. Peki "tatil" nedir? Bazılarımıza göre "yan gelip yatmak", ya da çok yorulduğumuz için "hiçbir şeyle ilgilenmeyip zihnimizi dinlendirmek", bazılarımıza göre "önceki konuları tekrar edip pekiştirmek", ya da "ikinci yarıyıla hazırlanmak" şeklinde düşünülmektedir.
Aslında tatil bunların hiçbiri değildir ve olmamalıdır da.. Tatil, Alman filozofu Schopenhaure’un "Basit insan zamanı nasıl öldüreceğini, değerli insan ise nasıl kazanacağını düşünür" sözünde belirlediği gibi "zamanı kazanmaya karar vermektir." Görmediğimiz arkadaşları görmek, ziyarete gidemediğimiz büyüklere ulaşmak, okuyamadığımız kitaplara, göremediğimiz filmlere ve izleyemediğimiz tiyatrolara vakit ayırmak; kısaca sevdiğimiz işleri yapabilmektir. Böylece belki zamanı kazanmış oluruz.
YORUMLAR
''Zamanı kazanmak'' Her safhada geçerli güzel bir söz olmuş.
Selamlarla