- 427 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bu Devirde Herkes Meşhur
Çoğu zaman sokaklarda caddelerde gezerken tabelaları okumaya özen gösteririm. Birçok tabela firma sahiplerinin karakterini de yansıtır ara sıra. Emlakçi tabelalarına baktığınızda ’’Benin Evim’’ ya da ’’Sıcak Yuva’’ veya ’’Yuvam Emlak’’ gibi benzer isimde firmalara rastlarsınız. Hatta reklamlarına sloganda eklerler filankes emlak ’’Yuvanızı yapar.’’ ben de o reklamı görünce ’’Hadi len oradan derim yuvayı dişi kuş yapar.’’ Spor mağazalarına baktığınız zaman ’’Atletik’’ ya da ’’Kros’’ veya ’’Sportif’’ gibi isimler karşınıza çıkar. Gerçi mahalle aralarında bile şimdi kalmadı ama bakkal işletmeleri ile karşılaştığınız zaman ’’Bizim Bakkal’’ veya ’’Aile Bakkalı’’ ya da ’’Güven Bakkal’’ gibi küçük işletme isimleri görüş alanınıza girer. Ha keza o da az kaldı şimdilerde terzi esnafı da ’’Altın makas’’ gibi mesleği ile yakından ilgili isimler koyarlar dükkânlarına...
Gelelim bu meşhurluk meselesine. Yine hizmet sektörü olan çoğu firmaların tabelalarında görüyorum, meşhur dönerci Abuzuttin Usta ya da meşhur pideci Kahraman Usta ve ya meşhur lokumcu Necati ağabey. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Meşhur leblebici Sinan Usta daha bir sürü meşhur piyangocu Kısmet Abla, meşhur çiğ köfteci Zeynel Birader. Sanki meşhur piyangocudan bilet aldın mı büyük ikramiyenin sana çıkması garanti ya da meşhur bir dönercide yemek yedin mi karnın mutlaka tıka basa doyar. Öyle mi zannediyor acaba insanlar...
’’Ağabey şura da meşhur bir lokanta var bir ızgara yapıyor, parmaklarını yersin vallahi, biraz pahalı mahalı olsa da meşhur ağabey bu lokanta Rüknettin Usta’nın yeri gel girelim geçen ben yedim çok güzeldi hem de diyeyim yani meşhur çoook meşhur.’’ sonra devam eder ’’ Yemekten sonra çay kahve ikram ederler hatta onlar bile meşhur, çayları Seylan’dan, kahveleri Yemen’den özel olarak getirtiyorlarmış kominin biri söylemişti.’’
’’ Hey dostum benim oğlanın işleri iyi gitmiyor, hep zarar hep zarar, senin bildiğin meşhur bir Hoca varmış Ardahan’da nefesi kuvvetli, uzak muzak ama Hoca meşhurmuş, bizim oğlanı ona götürsek de bir okuyup üflese, işleri açılır belki, şimdi normal hocalara götürsek etki etmez, bu meşhurmuş bir ön ayak ol da götürelim şu bizim oğlanı.’’
’’Aha şu sokağın başında meşhur bir mandalcı var, çok meşhur bildiğin gibi değil bunun sattığı çamaşır mandallarını, ta Çorum’dan Adıyaman’dan, Bitlis’den almaya geliyorlarmış, siparişleri yetiştiremiyor imiş adamcağız. İnternet sitesi bile varmış Mandalizm diye. Mandal siparişini veriyormuşsun bir ay sonraya gün veriyormuş sana, dedesinin dedesinden beri bu iş ile uğraşıyormuş.’’
’’Ya birader meşhur bir fare kapanı satan adam arıyoruz bizim barakadan bozma gecekonduya fareler dadandı, cirit atıyorlar mutfakta salonda kuralım kapanları da yakalayalım çanına ot tıkayalım şu zibidi farelerin. Oda olamazsa komşunun meşhur erkek tekir kedisi Boncuk var onu salacağız evin içine iki dakikada yakalar, bu meşhur kedi, fareleri, şimdi normal kedi getirsek başa çıkamaz fareler ile.’’
İşte böyle bu devirde herkes meşhur ya da meşhur olmayanlar da meşhurluk peşinde, hâlbuki sade vatandaşlık ne kadar güzel. O televizyonda ki meşhurlar gibi kelimelere cümlelere sığmayan büyük aşk yaşamıyoruz ama, biz sevdiklerimizi de adam gibi severiz evvel Allah, hanım ile yirmi bir yılı tamamladık kavgasız gürültüsüz, birbirimizi bir kere bile kırmadan, bizden uzak olsun meşhurluk. Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.