- 1073 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Anılara Veda
Birden soğudu yüreğim. Kor gibi yanan sevdadan geriye kül dahi kalmamıştı. Duygular birden kaybolmuş, bitmez sandığım aşk hiç yaşanmamışçasına maziye karışmıştı. Büyük bir temizlik yapmak üzereydim. Ruhumu, yüreğimi, en sonra da beynimi elden geçirmeliydim.
Acılarımı süpürdüm ardından. Hafızamdan seninle ilgili ne varsa silmeyi denedim. Sonunda, bana hediye ettiğin gümüş yüzüğü, mektuplarınla birlikte küçücük bir sandığa yerleştirdim.
Gözlerin gibi koyu kahverengiydi. Unutamıyorum…
Son kez dokunur gibiydi yüreğim sana. Son kez aktı gözyaşlarım senin uğruna…
Evet… Bugün çıkmalıydın hayatımdan.
Hazırlanıp evden çıktım. Uzaktı yolum. Bir an önce gidip aynı gün dönmeliydim geriye.
Otobüs durağında çok beklemem gerekmedi. On dakika içinde Samandağ’a giden arabaların birine bindim. Elimde kol çantam, çantamda mektuplar, mektubun birinde yüzük...
Bir saat sonra varmıştım Samandağ’a. Sahilde yürümeye başladım. Şiddetli esiyordu rüzgâr; tıpkı yüreğim gibi… Saçlarım darmadağın olmuştu.
Farkına varmadım hızlıca yürüdüğümün. Yetişmiştim bizim yere. Kayalıkların oralarda oturup saatlerce sohbet ederdik seninle. Hikâyemiz burada başlamıştı zaten. Kahve gözlerine burada vurulmuştum. Okyanusun derinliğine dalar gibi baktıkça kaybolurdum her defasında.
Yıldırım gibiydi gelişin… Hiç beklenmeyen bir yağmur gibi, yaz günü kar altında kalmak gibi…
İmkânsız bir rastlayış; tesadüflerin en inanılmazı o gün geçiyordu aklımdan. Hayatıma girdiğin o gün canımdan geçmek isterken cankurtaranım oldun; ardından can oldun bana.
Derin bir depresyona düşmüş, yaşamaya küsmüştüm. Kayalıkların üzerinden denize atmak istedim kendimi. Soğuk su yaşadığım karanlığı bitirecek, her şey geride kalacaktı. Sessizce uğurlayacaktı beni çakıl taşları. Güneş kızıl tonlarıyla örtecekti son kez ve şahit olacaktı kumun üzerinde gezen yengeçler bu veda edişime. Son kez başımı kaldırıp, bu dünyaya gözlerim kapalı veda edecektim.
Kızgın dalgalara bırakmıştım kendimi. Son nefes çekişimdi… Denizin tuzlu tadı karışmaya başlamıştı her zerreme. Korkmuyordum… Serin sular bana kucağını açmıştı. Ben de o kucağın içinde kaybolmaktan mutluydum.
Birden bir şeyler ters gitmeye başladı. Bir el çekti yukarı direnmeye çalıştıysam da…
Ansızın su üstünde buldum kendimi. Kuma çekildiğimi hissettim. Bir sürü insan sesleri geliyordu.
Üzerime battaniye örtüldü. Saçımı okşayıp elimi tutan biri vardı. Neden ölmemiştim? Neden?
Kahve gözlerin, gözlerimi açınca kaybolan mutluluğum, tükenen yaşam sevincim incecik bir dala tutundu; umut etti…
Şimdi o günün umudu da sönmüştü… Bu kez kendime değil; anılara veda edecektim.
Fatma Dokuyucu
17.01.2017
Anılara Veda Yazısına Yorum Yap
"Anılara Veda" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
fatmadokuyucu
@fatmadokuyucu
Çok teşekür ederim ...beģenen yüreģiniz var olsun
Keşke hafızamızdan bizi mutsuz kılan herşeyi yokedebilsek...hayat kolaylaşırdı bir anda....huzurlu geceleriniz olsun
Keşke hafızamızdan bizi mutsuz kılan herşeyi yokedebilsek...hayat kolaylaşırdı bir anda....huzurlu geceleriniz olsun