Arkadaşlar
"Siyasetten anlamıyor ve hoşlanmıyor olabilirsiniz, Gündemle ilgili yazılar okumak sıkıcı geliyor olabilir, Devlet memuru olduğunuz için gelecek kaygısıyla görüşünüzü açıkça paylaşamıyor olabilirsiniz,
Ya da ekonomik kaygı taşımıyor da olabilirsiniz. Ülkenin genel olarak kötü gidişinden haberiniz olduğu halde bu sizi o kadar da çok etkilemiyor olabilir.
Çünkü siz ailenizle, çocuğunuzla veya havuzlu sitedeki evinizde, kazandığınız paralarla kendi kişisel mutlu alanınızı yaratmış olabilirsiniz.
En kötü ihtimalle yurt dışına çıkma planları yapıyor olabilirsiniz.
En nihayetinde "Ben mi kurtaracağım bu ülkeyi ya!" diyerek hiç bir şeyi umursamıyor bile olabilirsiniz.
Ama ne olursa olsun bu Anayasa değişikliği çalışmalarına duyarsız ve sessiz kalma gibi bir hakkınız yok. Görüşmeleri takip etmemek, değişiklik teklifini incelememek gibi bir lüksünüz de yok.
Çünkü bu artık bir siyasi parti mücadelesi değildir.
Cumhuriyetin temel ilkelerini var güçle korumak veya şapkadan çıkacak yeni rejime boyun eğme meselesidir. Teklif edilen değişikliğin kabul edilmesi halinde "Başkan" sıfatını kazanacak şahıs, koca bir ülkenin kaderini tek başına tayin edebilecek ve yasama ile yargının eli kolu bağlanacaktır.
Yargının yürütmeyi denetlemesini ve her zaman bağımsız olmasını sağlayan "Erkler Ayrılığı" ilkesi tarihe gömülecek, bugün baş kaldırdığımız, eleştirdiğimiz ve düzeltmeye çalıştığımız tüm yanlışlar, yasal zemine kavuşmuş olacaktır.
Söz konusu yetkiler, sadece bugünkü Cumhurbaşkanı değil, hiçbir dönem ve hiçbir koşulda hiç kimse tarafından tek başına ele geçirilmemesi gereken yetkilerdir. Bu meseleyi aşmayı toplum olarak başaramazsak, Cumhuriyetin yıkılmasına ve ardından teokratik, monarşik bir düzenin kurulmasına tanıklık edeceğiz demektir.
Bugün siz kulaklarınızı kapatıp, kendi mutlu kişisel alanınıza çekilip bu mücadeleye destek vermezseniz, yarın o gölge sizin kişisel alanınıza ulaştığında başvuracağınız ve sığınacağınız hiç kimseyi bulamayacaksınız."
YORUMLAR
Değerli hocam.Aziz milletimizin sağ duyusuna ve iradesine güvenelim. Bizim insanımız ‘’Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’’ sözünü içselleştirmiş ve kendisine yaşam prensibi haline getirmiş bir millettir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Kaldı ki, başkanlık sistemi de, parlamenter sistemde dünyada uygulanan demokratik sistemlerdir. Açıkçası ben (güçlendirilmiş şekliyle) parlamenter sistemden yanayım. Gerçi hoş başkanlık sistemine karşı çıkan ana muhalefet partisinin güçlendirilmiş parlamenter sistemi oluşturmak gibi bir çabası da yok ama velev ki, halkımız referandum oylamasında başkanlık sisteminden yana tercihini kullansın. Bu ülke insanın bir ayıbı ve ya ihaneti değil, parlamenter sistemden vaz geçmesine neden olan halkıyla gönül bağı kuramamış halkı anlamaktan uzak değişime ve gelişime kapalı statükocu siyasetçilerin bir ayıbı olur.
Saygı ve sevgilerimle.
Valla,
''Kemnur kardeşim güzel bir hikaye yazmış galiba'' diye düşünerek,
heyecanla sayfayı açtım aslında.
Baktım, konu siyasi yine.
Hoşlanmasam da konudan,
güzel Türkçesi nedeni ile okumadan geçemedim.
Detaylı yorum yazmak istemiyorum konu ile ilgili.
Ancak,
tahminimi yazmak istiyorum.
Bu ülkede,
Cumhuriyet mitingleri dahi bir iş yapamadı.
Tencereler, tavalar çalındı, lambalar yakıp söndürüldü.
Geziler oldu,
15 Temmuzlar yaşandı.
Sonuç?
Millet ne dedi ise, o oldu.
AKP oyu, ortalama %45.
MHP oyu, ortalama %13
Yani, en kötü ihtimalle %58 ile geçer referandumdan anayasa.
Kılıçdaroğlu ve memleketimizin sol görüşlü vatandaşları,
seçmenin gönlünü kazanmayı beceremediği müddetçe(ki, kafaları ve gönülleri reset etmeleri gerekiyor.)
sittin sene bu ülkede referandum, ya da seçim kazanamazlar.
Nasıl kampanya yaparsanız yapın,
sonuç almak mümkün değildir.
Zira,
o %58 in %90'ı böyle sosyal platformlarda olmuyorlar.
Gazete flan da okumuyorlar.
Televizyondan adamların, bayanların, gençlerin gönlüne uzanmayı bilmek gerek.
Bilmem anlatabildim mi?
Ha!...
Şunu da yazayım ki;
eğer bu anayasa değişirse,
CHP, bir daha edebiyyen iktidara gelemeyecektir.
1970'lerdeki Ecevit rüzgarını yakalamayı becerebilirlerse, mutlu sona ulaşmaları mümkün.
Ama, görünen köy de kılavuz istemiyor.
Kendimizi kandırmayalım.
Gerçek sanatçı olmak, ruhunda isyanı barındırmak, yaşatmak ve bu ruhu, her türlü haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, sömürüye, saldırıya karşı en etkili şekilde ortaya çıkarmaktır. Gelecek nesiller kaybettiklerinin tüm hesabını siyasetçilerden değil, sanatçılardan sormalıdır. Bu görev tam anlamıyla sanatçı ruhuna sahip olanlarındır. Çünkü bu ruhta vatanseverlik, insan severlik, halkçılık, milliyetçilik ve çağdaşılk vardır. Yaratıcı bu ruhu verirken aynı zamanda böylesine görev ve sorumlulukları da birlikte vermektedir.
Korkmayalım, susmayalım : haykıralım tüm dikta heveslilerinin, kölelik heveslilerinin, korkakların, sinsilerin, yobazların ve tüm saldırgan hırsızların, vahşilerin suratına suratına :
Türkiye lâiktir, lâik kalacaktır ! Atatürk'ün ve O'nun yanında savaşıp can veren, kan veren, al bayrağa renk veren tüm ecdadımızın bizlere armağan ettiği bu cennet yurdu hiç bir ite, köpeğe yedirtmeyeceğiz !
'' NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ! ''
Fikret TÜRKER tarafından 1/16/2017 11:10:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
Siyaset yapmayın !
Siyaset yapmayın !Siyaseti iki rekat namaz kılanlar yapsın ki daha güvenilir insanlar olduğunu bu millet bilir.
Siyaset yapmayın ! Siyaseti milli irade diyip, milletin iradesini TBMM hiçleştirenlerin işi.
Siyaset yapmayın ! Siyaseti, PKK , PYDS, ISID, ABD , SURIYE POLITIKA DANİSMANLARI, VE "BANA ALLAHİN BIR LUTFUDUR" DEDİĞİ FETO GIBI ÖRGÜT VE DEVLETLERIN KANDİRDİĞİ İNSANLARİN işidir.
Siyaset yapmayın ! Siyaseti bu ülkede, tanrı adına ve tanrının yeryüzünde temsilcisi niteliğini taşıyan dindar, Ortadoğu aşığı, memleket sevdalıları değil, cumhuriyet düşmanlarının işidir.
Siyaset yapmayın ! Butür yazılar yönetim tarafından silinir ve ileride bu sitenin ismine siyasetciler el-fatiha diyebilir.
Atatürk'ü Seviyorum... Neden mi ? Yavşakların ne kadar ** olabileceklerini Nutukta yüz yıl önce anlattığı için.
Atatürk'ü seviyorum Cumhuriyetin en büyük ADAMİ kayıtsız şartsız kalabildiği için.
Okuyun arkadaşlar okuyun, yarın güzel günler sizin olacak .
Ben de diyorum ki boş verin yazarım eli kalem tutan okuma yazma bilenler yazınnnn aşka .böceğe, çiçeğe. Bu ülke sizin değil, atalarınızdan kalmadı ve bu bayrakta sizin değil yazın sallama dallama paylaşımlar. Yarın coniler ırzınıza geçtiğinde camilerde bakalım bu kadar duyarsız olacak mısınız ?
Hayretler içerisindeyim günlerdir .Bu kadar duyarsız , bu kadar umursamaz toplum bizim toplumumuz mu ? demekten kendimi alamıyorum. Cumhuriyetin yıkılışını öküzün trene baktığı gibi izleyenlere sakın hızınızı kesmeyin AŞKKKKK ZAMANI AŞK diyorum.
Çanakkale de , Sarıkamış'ta ölenler sanırım tavuktu.
Atalarımızın kemikleri sızlıyor kemikleri. Cumhuriyeti teslim ettiklerinin halini görselerdi bir daha ölürlerdi eminim.
teşekkürler yazarım
saygılar