Şimdiye kadar hiç kimse taklit yoluyla büyüklüğe ulaşamamıştır. -- samuel johnson
eyüp uysal
eyüp uysal
@eyupuysal

BİR OYUN MUHTARI

13 Ocak 2017 Cuma
Yorum

BİR OYUN MUHTARI

5

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

988

Okunma

BİR OYUN MUHTARI

BİR OYUN MUHTARI
Köyümüzün taşı çok da toprağı yok.Yok dedimse topraksız değil ama tohumun toprakla buluşması zor.Üstte taş ,altta toprak.Tarlaya tohum ekip fidan dikmek için önce tarlayı taşlarından arındırmak gerekir.Hem masraflı hem de çok emek gücüne ihtiyaç var.Sonra tohum ile toprak buluşacak.Meyve agaçlarının kökleri toprata sıkışmadan gezinecek.Bir yılan kıvraklığında.Tarlalar başaklarla dolacak. Meyve ağaçlarından sarkan meyveler kocaman, kocaman olacak. Bunun için taşlı tarlalarda yıl boyu işler sona ermez.
İşte bu anlamdan olacak köyümüzün adına Taşlı Köy demişler.Nerelisin diye sorduklarında Taşlı köy’denim deriz.Köyümüze yabancı olanlar :
-” Çok mu taş var köyünüzde?” Sorusunu merakla sorarlar.
Dilimizin döndüğünce anlatmaktan çekinmeyiz.Taşlı tarlalarda çalışmanın zorluklarını anlatırız.Duyduğumuz çoğu zaman aynı sözcüklerdir.
-”Vah vah ekmek ne kadar zordaymış köyünüzde” derler.
Tarlamızdan taş, köylülerimizin gözünden yaş eksik olmaz.Çünkü akıl baliğ olanlar köyü terk eder.Ya okumak için, ya da bir meslek sahibi olmak için.Önce ilçeye sonra ile daha sonra yurdun dört bir yanına dagılmışlardır.Hatta dünyanın bir çok ülkesinde iş tutmuş Taşlı Köylü’lerin torunu vardır.Yani ekmek nerede Taşlı Köy’lüler orada.
Bir kaç Taşlı Köy’lü bir araya gelince ;”çamından yalamık yemişim.Meşesinin palamudunu topladım.Sakızlık agacının sakızını çiğnedim.Kengerinden kayfe yapıp içtim.Çam ağacının sakızı yarama merhem oldu.Çiğdem topladım toprağından.Çam kabuğundan oyuncaklar yaptım.Kamışı kavalımdı.Küçük çakıl taşlarından beş taş,on taş oynadım. Kömürü kalem, geniş taşların yüzetini defter yapıp okuma yazma öğrendim” diye anlatırlar.Hala iç içe çizilmiş üç kareden oluşan ve dokuz küçük taşla oynan, dama benzeri iki kişi ile oynanan oyun degerini kaybetmedi.Şimdi dahi oynayanlar var.
Emekli olanların çogu köye yerleştiler. Baba topragını işlemek , edindikleri deneyim ve gelişen teknolojiyi kullanarak yeni ürünler yetiştirmek için birbirleri ile yardımlaştılar.Talip ve Tahir köydeki taşlı tarlalarına badem fidanları diktiler.Bütün zorluklara karşı yılmadılar.Köyde ilk badem bahçesini ikisi kurdu.İlk baharda fidanlar da ,bir iştah, bir iştah sormayın.İlk yılda bazı ağaçlarda meyve bile yetişti.
Bunu gören diğer köylüler, Talip ve Tahir’i taklit ederek taşlı tarlalarına babadem bahçesi kurdular.Fidanlar taşlı tarlayı, taşlı tarlalarda badem fidanlarını sevdi.Ağaçların gelişmesi de meyve verimi de çok iyi.
Nisan ayı ortalarında bütün badem ağaçları çiçeklerini açar.Tarlalara uzaktan bakınca taşlar görünmez oldu.Bizim eski taşlı tarlalar badem çiçekleri ile süslendi.Haziran temmuz aylarında badem agaçları gri tarlaları yeşile boyadı.
Ağustos sonu eylül başı köyde badem toplama telaşı var.Toplanan bademler kabuk soyma makinasında soyulup sergide kurutulur.Sonra çuvallara doldururlur.
Badem alıcısının gelmesini bekler köylüler.Gelen alıcı hiç sormadı bu güne kadar.
-Siz bu bademin kiloğramını kaça mal ettininz?
Üretim varsa bir maliyet hesbı olmaz mı? Ucuz pahalı ver gitsin denirde başka bir söz bulunamadı.Kahvede bunlar konuşulurken muhtarlık seçimi geldi çattı.
Her beş yılda bir yapılan muhtarlık seçimi Taşlı Köy’de de yapıldı . İki kişi muhtarlık için aday oldular.Biri Talip, diğeri ise Tahir.Talip memurluktan,Tahir fabrika işciliğinden emekli.Aralarındaki tek fark bu .
Köylüler Tahir ve Talip’e:
- Birininz aday olun ,diğerininz adaylıktan çekilsin diye ikisine de yalvardılar.
Hiç biri kabul kabul etmedi.Neymiş tek aday olursa demokrasi zaafa uğrarmış.Demokratik olması için onlara kalsa seçim üç dört aday arasında geçsin istediler.Fakat başka muhtar adayı çıkmadı.Talip’de Tahir’de köyde sevilen kişiler.İkiside aynı yaştalar. İkiksi de tutturmuşlar biz bu köyde doğup büyüydük. Bu köye hizmet etmeden ölmek istemiyoruz.Hangimizin muhtar olduğu önemli değil dedilerde başka bir şey demediler.
Seçim günü sandık kurulu görevlileri köyün okulunun bir odasını oy kullanma alanı olarak hazırladı.İlçeden gelen ve köyden görev alan sandık görevlileri bütün işlemlerini tamamlayıp köylülerin oy verme işlemini başlattılar.Önce yaşlılar, sonra engeli olanlar ve seçmen listesinde adı bulunanlar oylarını akşam saat beşe kadar kullandılar.Hatta oy kullanmak üzere Talip ve hanımı, Tahir ile hanımı aynı anda geldiler.Oylarını kullanıp gittiler.
Günler öncesinden Talip ve Tahir bir araya gelmişler.Seçim sandığının başına hiç biri oy kullanmanın dışında gelmeme karı almışlar.Sayım görevlilerine ve oy kullanacaklara yardımcı olmak üzere iki kişi görevlendirmişler.Bu kişiler seçim sonucunu da Tahirin adamı Tahir’e,Talip’in adamı talipe telefonla bildirmiş. Bunu bize yıllar sonra anlattılar.
Oylamanın sonucu şöyle:
Seçmen sayısı:180
Talip:90 oy
Tahir:89 oy
Geçersiz oy:1
Talip bir oy fark ile muhtar seçildi.Kendi köylüleri dahil çevre köylüler ve ilçe halkı hiç bir zaman Talip’e adı ile hitap etmediler.Her zaman “bir oyun muhtarı” diye söylediler.Şimdi Taşlı Köy’ün muhtarı degişti.Talip’in adı yine aynı.Bir oyun muhtarı.
Not:Şimdi köy degil mahalle olarak adı değiştirildi .Dil alışkanlığı.Affınıza sığınıyorum.
Eyüp Uysal
13 OCAK 2017

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir oyun muhtarı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir oyun muhtarı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR OYUN MUHTARI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ke
keoma, @keoma
24.1.2017 23:56:47
...........................

keoma tarafından 1/25/2017 8:41:52 AM zamanında düzenlenmiştir.
ke
keoma, @keoma
24.1.2017 23:48:15
.....................

keoma tarafından 1/25/2017 8:42:01 AM zamanında düzenlenmiştir.
İBRAHİM YILMAZ
İBRAHİM YILMAZ, @ibrahimyilmaz1
24.1.2017 23:29:34
Kutluyorum Eyüp bey yazınızdaki güzelliği ve çok güzel işlenmiş ironiyi. Fakir Baykurtça hoş bir yazıydı. eliniz dert görmesin.
Emeğe saygımla esenlikler.
ccelayir
ccelayir, @ccelayir
14.1.2017 14:23:03
Vay be, ne köylüler varmış. Bizim burada millet birbirini yiyor. Bizim burada da badem ağacı çok. Özellikle işe yaramaz topraklara ekiyorlar. Son dönemlerde desteklerden yararlanmak için tarlalara da eken oluyor. Zevkel okudum yazınızı.
Kemnur
Kemnur, @kemnur
14.1.2017 06:29:32
Paylaşmanız vesilesiyle bu güzel yazıyı okumak imkanım olduğu için mutluyum... Edebiyata ustaca yazılmış yazılarınızla emek veren kaleminizi kutlarım... Saygıyla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.