- 643 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
FAİL AB VE ABD
Yüzyıllardan beri Güneydoğu Anadolu’nun etnik farklılıkları iç ve dış düşmanlarımız tarafından sürekli olarak kışkırtılmış, teşvik edilmiş, en azından canlı tutulma politikasına mahkûm edilmiştir.
Avrupa’nın doğu politikasının temelinde etnik gurupların ortaya çıkarılması yatmaktadır. Günümüzde fark eden nedir? Avrupa Birliğinin ve ABD nin yeni dünya düzeninin esasını mikro milliyetçilik, kültürel farklılıklar oluşturmamakta mıdır? Bu çerçevede milletlerin bölük pörçük hale gelmesi hedeflenmemekte midir? Ulus devlet esasının devletlerin dayandığı sosyolojik ve felsefik unsurdan ayrıştırılmasına uğraşılmamakta mıdır?
Günümüz dünyasında güçlü Avrupa ve ABD devletlerinin iç ve dış her türlü meselelerine müdahale etmektedir. Demokratikleşme, insan hakları gibi evrensel erdemleri kendi menfaatlerine kullanmaktadırlar. Kendi çıkarlarına ters düşen, kendi dış politikalarına, kendi ekonomik ticari ve finansal menfaatlerine ters düşen siyasal iktidarları darbeler düzenleyerek yönetimden uzaklaştırmaktadırlar. Ve bunları Demokrasi! adı altında yapmaktadırlar.
Kendi menfaatlerine hizmet eden bir Demokrasi tanımı yapmaktadırlar. Kendi güvenliklerini dikkate alan uluslar arası yeni meşruiyet kavramları geliştirmektedirler. Kendi ülkeleri için olası güvenlik tehlikesini müdahale için yeterli gören bir uluslar arası meşruiyet tanımı getirmektedirler. Tarihte olduğu gibi günümüzde hiçbir ülke kendi siyasal iradesi ile baş başa bırakılmamaktadır.
Osmanlı imparatorluğunu parçalamak için başlatılan milliyetçi akımların ilk faaliyet alanı Kürtler olmuştur. Bu günde Türkiye’yi parçalamak için Güneydoğu Anadolu’da siyasal Kürt’çülerin başlattığı ayrılıkçı faaliyetlerin ilk milliyetçi Kürt isyanının İngilizler tarafından başlatıldığı 1880 senesindeki olaylardan hiçbir farkı yoktur. Dikkat edilmesi gereken husus şudur. Osmanlıda olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti ne zaman zayıf duruma ve toplumsal huzursuzluklar dönemine düşmüşse iç ve dış düşmanlar bu fırsatları kaçırmamışlardır.
100 yılı aşkın bir süreden beri Güneydoğu Anadolu bölgemiz sistematik bir şekilde düzenlenen ayrılıkçı hareketlere sahne olmaktadır. Tarih boyunca bıkmadan usanmadan Türkiye’nin başının dertten kurtulmaması, bu günkü sınırlarımızdan çok daha küçük bir Türkiye bırakılması, dondurduklarını söyledikleri SEVR in canlanması ve nihayet güçsüz bir ülke meydana getirmek için iç ve dış bozucu unsurlar faaliyetlerini sürdürmüşlerdir ve sürdürmektedirler.
Onun içindir ki ülkemizde terör saldırıları bir türlü bitmedi. Çünkü şer ittifakı görevine devam ediyor. Hedefe alınan Türkiye’dir. Türkiye’nin ne kendi sınırları içinde güçlenmesi isteniyor, ne de Ortadoğu’da söz sahibi olması hazmedilebiliyor. Tarihten beri devam ede gelen bu anlayış, gün geçtikçe daha da azgınlaşıyor. Onun için şer güçler saldırılarına aralıksız devam ediyor. İstanbul’dan sonra Kayseri’de ve son olarak ta İzmir’de.TümTürkiye yasa boğuldu. Sırada neresi var bilinmiyor. Karşı koymanın tek yolu birlikteliktir. Olayların Faili bellidir. Fail İslâm düşmanı, haçlı AB ve ABD.dir. Saygılarımla