Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
Harun Aktaş
Harun Aktaş
@harunaktas

Mia’nın Şehir Replikleri

10 Ocak 2017 Salı
Yorum

Mia’nın Şehir Replikleri

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

979

Okunma

Mia’nın Şehir Replikleri

Mia’nın Şehir Replikleri



Parmaklarımın şuursuzlukları dilime yenik düşüyor Mia. Siyah-beyaz filmler çarpıyor gözlerimin çizgilerine. Sonra Marlon Brando, Tuncel Kurtiz ve biraz yerli Şener Şen; ya da saklambaç ve babamın annemi aldattığı gençlik fotoğrafları... Bunları anlatarak ne geçecek elime Mia? Sorular sorunca kendimi uykumun terasında buluyorum. Fakat gene de uçurumlar uykudan daha tahrik edici geldiğinden uykumu bölüyorum. Can sıkıntımı yatıştırıyorum başımı serçe parmağımla kaşıyarak. Cebime atarken elimi buruşmuş bir enkaza çarpıyor tırnaklarım bu defa. Gözlerim camdaki perdeye saldırıyor. Dört mevsimin şımarıklığı korkularımı sınıyor. Adını sayıkladığımı nereden bileceksin Mia? Tam da bunu dediğim için senin ağzından kıvrak replikler fışkırıyor Paris’e doğru. Sakarlık bu kadar mı yakışır bir kadına diyorum, kar düşüyor penceremin dibine.


Sebastian yaklaşıyor dudaklarına; ama ışıklar rengini yitiriyor. Kalabalığın çatallaşmış gerginliği elbiselerine değiyor. Burada olduğumu bilmesin Mia. Ellerim dokunmak istediğim yerde olsa da kaşıntım ele veriyor ayaklarımı. İçimde düne dair biriktirdiklerimin ıslak yanlarını palas pandıras aktarmanın trajikomikliği suratımı ekşitiyor. Anlatmayı hedeflediğim şeyler ile anlattıklarım birbiriyle çelişiyor ama neden? Göğe bakıyorum ve daha da hassaslaşıyorum. Şehre mermiler yağıyor Mia. Gözlerin köpek dişlerimin gıcırdamasına sebep oluyor. Çekilme hissi basıyor beni. Karanlıktan kaçan kadınların yüzlerini örtüyorum ellerinle.


Tanışmıyoruz Mia!


Babamın korku dolu adımlarını yıllar geçmesine rağmen hâlâ suratımda hissedebildiğime göre sakın babamın şımarıklığından dem vurma. Baba ile korku ve oğul. Ama sen değilsin Mia. Üç sayının aile şerefi... Bilemezsin. Sadece anlamsal değil, derinlik bakımından da farklıdırlar. Kavramlar bazen çok şeydir; ama herşey (bazı şeyler bazen ayrı yazılmamalı) değildir kesinlikle. Bunları izah ettikten sonra bir kediye koşup içimi döktüğümü söylemeyeceğim. Sırf birileri mutlu olacak diye kulaklarımı delmek istiyorum, ama suratım geriliyor. İsmet Özel’in dizeleri işime yaramadığından damarlarım büzülüyor Mia. Beni ihbar etmeyi unutma. Karlı bir gecenin beni nerelere götüreceğini de. Sen hiç unutma Mia. Sen beni hep hatırla!


Artık gözlerim fal taşı gibi açılmıyor. Geçmiş enkaz altında kalmış durumda. Filme. geç kalıyorum. Tramvay yolunu şaşırıyor. Kaldırımın karla kaplanmasını başka neyle izah edebilirdim yoksa? Aşklarım, terk ettiklerim, saçlarım, repliklerim; yalnızlar, rıhtımlar, düşlediklerim, umutlarım. Sonra Mia’nın sureti beliriyor aynada ve komşular bir kez daha perdeden bakıyor yüzüme.




Oysa meselenin aslı bu değildi Sebastian!


Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mia’nın şehir replikleri Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mia’nın şehir replikleri yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mia’nın Şehir Replikleri yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
11.1.2017 09:25:58
Murathan Mungan'dan vaz mı geçtiniz?
Sebastian adı dışında beğenerek okudum. O isim çok dile dolandı bir- iki senedir. Bu sebeple özgün yazılarda görmeyi sevmiyorum Sebastian'ı.
Sizden okumaya alışık olduğum uzun yazılar gitmiş. Siz de mi okunabilir olsun diye kısalttınız. Eğer öyleyse bence yapmayın. Yazılarınızı seven okuyor zaten ve tadına varmak istiyor.
Saygılar.
Gule
Gule, @gule
10.1.2017 22:04:17
8 puan verdi
konuşmak bazen nasıl ağır oluyor bilemezsin...bazen sinnvoll ama bazen de sinnlos gibi bi şey...bazı şeylerle hiç tanışmamalı...ya da hiç yüzleşmemeli en iyisi...bazen uzak durmalı her şey...gölgen bile...tekrar ayağa kalkacak gücü bulamıyorsun çünkü...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.