Artık Bir Karar Versek!

Bir gülümsemeyle güne başlamak güzeldir.
Yaşama gülümsemeyle başlayan ve devam eden insanın dünyasında neşe olur, huzur olur barış olur, düzen olur, intizam olur, verimli olur…
Yaşama somurtarak, buzdolabı soğu gibi yüzü asık, soğuk olan insanın dünyası, cehennem olur, kararsız, huzursuz olur, şüpheci olur…
Çevrenizdeki bazı insanları görünce ferahlarsınız, bazılarını gördüğünüzde içiniz kararır.
Bazıları gördüğünüzde içiniz açılır, yaklaşmak istersiniz, bazılarını gördüğünüzde yolunuzu değiştirirsiniz görmemek için.
Çalıştığınız, sohbet ettiğiniz, selamlaştığınız, rastladığınız insanlar yok mu etrafınızda, hele bir düşünün bakalım!

İsyanı, inkârı, ihmali, sakın ola hoş görme,
Yaratandan dolayı yaratılanı ve iffeti hor görme.
Bilmediğini sor, öğrenmekten asla geri durma.

Din, inanç ve kutsal hassasiyetlere saldırılarda uzlaşılması da çok zordur.
Bunun dışındaki mevcut konuların çoğunda uzlaşı kültürüne birliktelik ve beraber hareket edilebilirlik sağlanabilir.
Peki, “kimlerin bu uzlaşı kültürüne ihtiyacı vardır?” dersiniz.

Genel olarak uzlaşmadan yoksun olduğumuz söylenebilir.
Ancak ne hikmetse, iş konuşmaya gelinde, mangalda kül bırakmamacasına uzlaşma kültürü olası gerektiğini ağzımızdan, dilimizden düşürmeyiz.
Konuşmaya gelince” uzlaşma olsun,” ama uygulamaya gelince “olmasın” teranesindeyiz.

Çoğu insanın ne zaman başı sıkışsa, Allah’ı hatırlar dua eder.
Nimete de, rahata, huzura kavuşunca tekrar unutur.
Bol bol ürün alan çiftçiye sorsan şükretmez.
Esnafa sorsan hamd etmez.
Aniden zenginleşene sorsan, sürekli şikâyetçi olur.
Ne zaman sağlık sorunları yaşarsa, hep sitemkâr olur.
Bunlardan mahrum kaldığı an da feryad-ı figan başlar.
*
"Nereden, nereye geldik,
Ne idik, ne olduk."
Diye hiç özeleştiri yaptınız mı?
Geçmiş ve gelecek, sizin için ne ifade ediyor?




Kerim BAYDAK
[email protected]