İsyan
Şimdiye, geçmişe, hâlden anlamaza, dil bilmeze, gönlü görmeze , insan olamamışa , insanliktan nasip alamamışa, dilsiz şeytanlara, ayaza, zemherinin esretindeki bahara, cümle noksanlıklara...
Zamansız değil, amansız bir vaziyet. Manidar olduğu kadar uykuların keykefekeder celladı bu düşünceler, dertler , kederler. Ne zaman kapanacak bu nahoş tiyatronun perdeleri ? "Artık bıçak kemiği oymakta nicedir." dedirten bir çaresizlik.
Soluk almaksızın gecesini gündüzüne katan ve kıyametteki hazin sonunu düşünerek rehbersiz insanları bir bir bataklıklara , dipsiz kuyulara sürükleyen şeytana mı yanalım yoksa hırs, saltanat , mevki , makam uğrunda ruhu yaşarken diri diri toprağa gömmeye meyilli nefsin zulümlerine mi ?
Asla şüphe götürmez söz sahibinin " Öteki âleme muhakkak yolculuk var ! " kelamını kabul etmeyip hakikate sırtını dönen divanelerin sonsuzluğa cephe almalarına rağmen yeryüzünde dünyevi dâhi olsa istifade ettikleri her şeyde bir sonsuzluk aramaları ne muazzam bir çelişki.
Varlık sebeplerimiz olan peder ve validelerimize hayattayken onları incitmemek adına yanlarında " öf dile denmemesi " ayrı bir dert ve imtihanken onların bize dair bir gelecek inşaa ederlerken temellerimize öfke, savaş, zulüm, vicdansizlik tohumlarını ekmeleri ne büyük bir çaresizlik ,cehalet ve binbir emekle , umutla dikilen fidanların köküne su yerine zehir akıtmaları gibi onulmaz bir yara.
Evet ! İsyan,
Zamana değil kıymet bilmeyip müsrif olabilen zamanzedelere,
İnsanlığa değil hamurunu vicdansızlığı katmış insancıklara,
Güle ve dikenlerine değil , dikenleri bahane edip gülü susuzluğa mahkum edenlere,
Yaradan’a değil , kulluğa layık olamayan zalim ve cahillere
Yılların dindiremedigi soluksuz bir isyan...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.