YUFKA EKMEĞİ
...Sonbahar esintileri...
YUFKA EKMEĞİ
Hatice kadın tandırın kapısını açtıktan sonra bir gün önce hazırladığı saman, saçkı ve gazelden oluşan karışımı ocağın yanına taşıdı. Yufka yapacağı sacı kaldırıp çabuk ateşlenmesi için kağıt ve gazelle doldurdu. Sacı kapattı üzerine kibriti bıraktıktan sonra hamur leğenini ve hamur tahtalarını (masası) yerleştirdi tandırın kapısını kapatarak dışarı çıktı...
Alaca karanlıkta yürümeye başladı üşüyen ellerini ısıtmak için birleştirip avcunun ortasına sıcak nefesini verip üfledi sonrada iki elinide çapraz yapıp koltuğunun arasına aldı...
Sabahın ayazında bu telaşın sebebi belli idi..! Ekmekçi kadınlara haber vermek bir an evvel yufka yapmaya başlamaktı. İmece usulü yapılan yufka ekmeği komşuların çabasıyla gerçekleşiyor üç-beş aylık ekmek ihtiyacı gideriliyordu.
’’Hepsinin de ekmeğine gittim’’ dedi Hatice hala..
’’ İnşallah bir aksilik olmaz ‘’dedi içinden...
Bir çatal kapının (Büyük boy avlu kapısı ) önünde durdu
‘’acep itleri varmıdır..’’
Kapının önünden bağırmaya başladı.
‘’Gıız Fatma Fatma’’
avlunun içinden gelen ses onu rahatlattı..
’’Geliyom Hatice abla.’’
Yenimahalle de bu bakımsız sokağa açılan kerpiçten yapılmış tandırın bacasından çıkan duman sokaktan yavaş yavaş çekilirken yerini mis gibi yufka ekmeğinin kokusuna terk ediyordu...
Tandırın kapısında bekleyen torununa
’’ kızım ne bekliyon git üstünü başını giy kardeşlerini kaldır evden yağ çökelek getir. size bazlama yapayım okulunuza gidin’’…
Zaman bir hayli geçmiş yapılan ekmeğin boyu bayağı yükselmişti...Tandırın kapısından fırlayan bir oklava Bodu (kaz) ların üzerine gelince kanat çırpan kazlar bir hayli toz kaldırdılar..
Ekmekçi kadınlardan Emine ‘’Bu bodular da kimin anam’’ diyerek söylenmiş kazları uzaklaştırıldıktan sonra yerine otumuştu...
Öğle yemeği yenmiş çaylar yudumlanırken elinde örgüsüı ile Keziban tandırın kapısında göründü..
’’ Kolay gelsin dedi valla Hatice abla ekmek derdinden de kurtuluyon maşallah..’’
’’Gel Keziban şöyle otur sana çökelekli yapakta ye..
’’Ekmekçi kadınlardan Zöhre
‘’Ne o kız Keziban yarın gelinmi gidyon ? Elinde iğne oya’’…
Keziban önce Hatice kadına dönüp
’’ Sağ ol Hatice abla biraz önce bizim bey bisküvi getirmişti asmanın altında çayla yedik’’…
Zöhre ye dönerek ‘’Ne yapıyım Zöhre bacı biliyon herifim kömür ocağında Allah bereket versin kıt kanat geçiniyok bende bunlarla üç beş kuruş alayım diye göz nuru döküyom’’…
İkindi güneşi Yenimahalle de çarşı yönünde batmaya başlarken yapılan yufka ekmeği de bir adam boyu olmuştu…
Bilfer Kömür ocağında Grizu patlaması sonucu hayatını kaybeden Keziba’nın kaynının çocukları…
Şehit düşen Askerlerimiz ve Polislerimiz…
Mektep medrese derken…
Fatma kadın söze girdi ‘’Vallaha ne yalan söyleyim bu acılar hepimizin acısı ama dedi durdu yutkundu ateş düştüğü yeri yakıyor be...Bu olup bitenleri Allaha havale ediyom...Kimin vebali varsa beter olsun inşallah’’…
Hava kararmış akşam ezanı okunuyordu. Tandırın kapısından çıkan ekmekçi kadınlar evlerine götürmek için yaptıkları bazlamaları koltuklarının altına alarak birer birer çıkarken… Hatice kadına güle güle yemek nasip olsun diyerek tandırın köşesinden kayboluyorlardı…
Günün verdiği yorgunlukla ekmekçi kadınlar ilk akşamdan yatakların da uykularını yarılamışlardı bile… 25 Eylül 2000
Ömer ÜNAL ..
YORUMLAR
Değerli arkadaşım.
Eyüp beyin dediği gibi sıcacık bir yazı olmakla birlikte Bedri abinin dediği gibi yazıyı paragraflara ayırıp ayrıca konuşmaları tırnak içine alsan ya da konuşma çizgisi ile yazsan çok daha güzel bir sunum olacak.
Bir başka husus da yazıya başladığınız zaman konunuzu tam olarak belirleyin
Bu kısacık yazıda bir köy yaşamını sıcaklığı, ama sıcak köy yaşamının zorluğu vardı. Maden işçilerinin çilesi vardı. Ülkemizin uzunca bir zamandan beri karşı karşıya olduğu terör belası ve şehitlerimiz vardı ama oldukça kısacık..
Konuları biraz daha genişletebilir, daha uzun bir öykü haline getirebilirsiniz diye düşünüyorum. Yani aceleci olmayın bence.
Selam ve saygılar.
ress58
Çok güzel bir anlatım.
Konuşmaları tek satıra alır,paragraflar da yaparsanız,
güzelliği, tadı daha da artar.
Bu benim görüşüm tabii...
Selamlarımla.