4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1700
Okunma
Solcular gerçekleri bedava anlatır, sağcılar yalanları parayla satıp zengin olur.
Ülkeye çeşitli şekillerde yapılan düşmanlık, kötülük ve saldırılara her gün bir yenisi daha eklenirken ve toplum diken üstünde yaşarken, devlet yetkililerinin en başındakinden ve muhalefetin bahçe kanadından gelen “Toplumumuzun huzurunu hiç kimse bozamayacaktır!” sözleri sizlere ne kadar güven veriyor ve huzurunuzun yerine gelmesini sağlıyor onu bilmem elbette.
Ama ben bir günü kısa aralıklarla da olsa huzur içinde geçirmenin yolunu buldum inanın.
Nasıl mı?
Şöyle ki anacığım:
1970-1980 li yıllarda TRT de gösterilen dizilerin içinde en beğendiğim ve izlediğim bir dizi idi COMİSER COLUMBO dizisi.
Amerika’ lı aktör PETER FOLK tarafından canlandırılmıştı ve aktör bu rolüyle tanınmıştı ülkemizde daha çok da.
Buruşuk pardösüsü , elinden ve ağzından düşmeyen ve genellikle yanmayan purosu, dağınık saçları, uykusuz gözleri, sürekli yorgun suratı, eski püskü arabası ile onu kim unutabilir ki.
Hep ezik, zehir gibi zekasını saklayan mütevazı görüntüsünün altında kurnaz bir komiser, kendi tabiriyle ” sadece lieutenant.”
O yıllardan sonra herhangi bir pardösü giyen herkese ” Vaay Kolombo gibi olmuşun” takılmaları o dönemleri yaşayanlar iyi bilirler.
İşte ben de perdelerimi sıkıca çekip, kulağımı duymak istemediğim tüm seslere kapatıp, sabahtan akşama kadar oturup “Perihan Abla” ve “Komiser Kolombo” dizilerini bulup seyrediyorum desem…
Perihan Abla’nın jenerik müziği bile içinde bulunduğumuz zamanın onca ürkütücü, korkutucu, çatlak ve bayağı seslerinden kısa süre de olsa uzaklaştırıp, özlediğim sükuna, huzura ve mutluluğa götürüyor beni. Burnumda tüten o günlerin mahallesine-sokağına sığınıyorum güven ve sevinç içinde.
Komiser Kolombo ise; neredeyse durma noktasına geldiğini düşündüğüm aklımın, akıl hastanesine düşmemi önleyen ve hiçbir yan etkisi olmayan doğal ve bitkisel zihin açıcı mucizevi bir ilaç yerine geçiyor.
Her bölümde edindiğim bilgilerin çeşidi ise saymakla tükenmez.
Şu an örneğin, aklıma gelen ve bayan Colombo’ nun sorduğu bir soruyu yönelteyim yazıyı okuyanlara.
Ben ve kızım çözemedik, sizlerin çözeceğinizden adım gibi eminim ama…
Kaldırım
Lokum
Asfalt
Öpücük
Bu dört sözcükten biri diğer üçünden farklı. Farklı olan hangisi ve neden?
Bulanlara “Defterin en zeki ve yetenekli ödül kurdelesi” benden! Kabul buyururlarsa tabii.
Ahh canım Kolombo şimdi yaşıyor olsaydın ve bir zahmet ülkemize teşrif etseydi ona soracağım sayısız sorunun cevabını verebilirmiydi acaba diye düşünüyorum da…
Bence verebilirdi.
O Komiser Kolombo ki, ağızdaki bir dolgu dişe yapılan gözle bile görülemeyecek öldürücü maddenin varlığını, tabuttan çıkardığı cesedin ağzında bulup çıkarmış biri.
Yirmi- otuz yıldır içimizde barınan ve hükümetlerle kol kola yaşayan ve görünüşe bakıldığında toplumun hemen hemen yüzde yetmişini oluşturan bir cemaatin asıl niyetini daha en baştan şıppadak diye ortaya çıkarabilirmiydi?
Yoksa uçan kuştan bile haberimiz olurken, bunda aldatılmışız! Kilise ve toplum bizi bağışlasın mı? Derdi…
Sonracığıma;
Arap saçına dönen onca sorunları, işlenen cinayetleri, sus konuşma! Yasağını. Efendime söyleyeyim onca övündüğümüz bunca bolluklu, bereketli ve zengin topraklarda ateş gibi yağan zamların nedenini de bilirmiydi acep yalnızca Kadıköy çarşısını şöyle bir dolaşmış olsaydı…
En önemlisi de toplumun birbirlerine neden bu denli yabancılaştığını, en doğruyu ben bilirim edasını, bir üstünlük yarışına neden gereksinim duyduklarını ve “Türk Öğün Çalış Güven” sözünün yalnızca “övünmek” sözünü yıllarca dillerine pelesenk ettiklerini...
Hele hele, düşündükçe içimin kan ağladığı Sarıkamış Şehitlerimizle ile ilgili tarihçilerin yazdıklarından alıntılar yapılmış bazı yazıların, olayın vahameti ve bir Türk paşasının verdiği şuursuzca emirle meydana geldiğini göz ardı edip, şehit sayısının peşine düşenlerin hangi akla hizmet ettiklerini de anlayıp, sonra da bize anlatabilirmiydi dersiniz?
O çok dürüst ve namuslu biriydi. Çok mütevazı idi. Nazikti. Çok az konuşurdu. Espriliydi. Yeri geldiğinde iltifattan kaçınmazdı. Bilgisini, cesaretini,yeteneklerini asla ön plana çıkarmazdı. Olduğu gibi görünen, her şeyiyle açık ortada olan ve de yaptığı işe aşık biri idi.
Güzellikler ve aydınlıklar içinde uyu. Ruhun şad olsun Peter Folk.