- 747 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tıkanma evresi ...
Olabildiğince en karanlık yolu seçiyordum. Amacım korkan olmak değil, o karanlığın içinde kaybolup korkulan olmaktı. Üst üste yığılmış odunlar, neredeyse her evin bacasından yükselen dumanlar. Yaşamın kıyısında kalmış o köhne mahallede, akşamın bir saati çılgınlar gibi dolanmaktaydım. Nereye gittiğimi bilmeden, üstelik bilmek istemeden. Karanlığın içinden geçiyordum, koca bir sessizlik hakim oluyordu o dakikalarda, hiçliği iliklerime kadar hissedebiliyordum, kimsesizliği soluyordum adeta. Hayal ettiğim dünyanın en absürt yerindeydim. Kendimi bu dünyada çoğu şeye alacaklı kalmış gibi hissediyordum.Sanki mutluluğun borcu varmış gibi bana, sevincin, sevilmenin, aşkın, dostluğun, iyi olan her bir şeyin borcu vardı bana. Tıkanma evresindeydim, ölümün kıyısından iki kere döndüm, sozsuz boşluğun cazibesi beni kendine adeta aşık eylemişti, ama döndüm, ölüme ufak bir tebessüm bırakarak. Bu kış çetin geçti. Yordu, üzdü, düşündürdü. Odaklanamadım, hemde hiç bir şeye. Kitaplar yarım kaldı, filmlerde öyle, şiirler yazılamadı, öyküler sunulamadı. Korkunç bir fırtına geçti üzerimden adeta, kendimi her seferinde bir yerlereatarken buldum, ait olmadığım dünyalara ilerledim, ait olmadığım evlerde uyandım. Sabahları kestiremiyordum, yolumu çizmek güçtü. Ama geçti, sakinleşildi, sukut yeniden hatırlandı, mutluluk yeniden boy gösterdi, güneş yeniden doğdu, kısaca karanlık aralandı.
Zaman, her şeyin ilacı olan zaman, türlü bahanelerle ızdırapları çoğaltan zaman, acıttığı kadarda acıyı dindiren zaman, bence en büyük günahkar sensin şuan...
Yazan-Edibe Toğaç
Denemeler
sayfamdakalancumleler.blogspot.com.tr/2017/01/tkanma-evresi.html
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.