- 689 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SOYTARININ KRALI
Çok kullanılan bir tanımlama vardır.
“ Kralın soytarısı “ diye.
Soytarının Türk Dil Kurumu kaynaklarındaki anlamı şöyle geçer
“ Söz ve davranışları ile halkı güldürüp eğlendiren kimse, maskara”
Mecazi anlamı da “ hileci, yaltak kimse, kaşmer “
Kısaca “dalkavuk, hilekar, üçkağıtçı, güvenilmez, maskara”…
Her dönemde var olan, köşe başlarında tünemiş ve soytarılık yaptığı kralın yetkilerini abartarak ve kendi menfaati doğrultusunda fazlasıyla kullanan, çevremizde binlerce değişik versiyonunu görebileceğimiz bir meslek türü.
Hileci olmakla, insani vasıfları ve özellikleri çiğneyen bir yapıya sahip, bozuk kişilik.
Dalkavuk olmakla, inanmadığı söz ve davranışları başkasının hoşuna gitsin diye sergileyen yalancı.
Maskara olmakla, karşısındakine alay konusu oluşturup bundan nemalanan bir yaratık.
Aslında eğlenen ve kazançlı olan, soytarının kendisi.
Çünkü; yapılan meslek icrası.
Sonucunda da sadece kişisel menfaat söz konusu.
Mükafatı da Dünyalık.
Makam ve servet birikintisi içinde son derece lüks yaşanan hayatlar.
Peki, diğer tarafında ne var diye sorsanız, onu da ben yazayım.
Kral mı var ?
Sanmıyorum.
Çünkü ; krallar halkının daha refah ve daha huzurlu olması için çaba sarf etmesi gereken bir konum olsa gerek.
Günümüzde böyle mi sizce?
Değil gibi geliyor bana.
Kendi kişisel ve ailevi menfaatlerini her şeyden üstün tutan,
Toplumun saygı duyduğu, Dini ve Milli değerleri ayaklar altına alma pahasına işler yapan,
Vatandaşlar, hemşeriler veya meslektaşları arasında belli kriterler uydurarak, ikilem oluşturan ve bunları uygulamaya koyan,
Kendine veya görüşüne rakip kabul ettiklerine haksızlık yapan,
Bulunduğu makamın daha üstünde bulunanlara kaşmerlik rolünü üstlenen,
Üç kuruşluk menfaati için, kamu maliyesinin yüzlerce kuruşluk emeğini heba eden,
Bir defa camiye, bunun birkaç katı kadar bankaya gitmeye gayret eden,
Ramazanda oruçlu, camide abdestli gibi olmayı kendine huy edinen,
İnsanların acıları ve mutsuzlukları üzerine bina inşa edip, sırça saraylarında bu hikayelerle eğlenen,
Çıkar uğruna dün inandığı değerlerden vazgeçip, tersini savunmaktan şeref duyan,
Kendi ailesinin kadınlarına kem gözlerden koruma amacıyla çeşitli kısıtlamalar getiren, örtüye, çarşafa büründüren ama başka yuvaların kadınlarını yoldan çıkarmayı çapkınlık macerası diye anlatan,
Kendine her türlü harcamayı ve nimeti mübah, hak kabul edip başkasına kuru ekmeği çok gören yaratıklar vardır çevremizde.
Bunlara şu veya bu isimler verilir genelde.
Makam veya meslekleriyle anılırlar çoğunlukla.
Bunların düşünülen ama söylenemeyen genel adları vardır.
Yaltakçının, dalkavuğun, hilekarın, düzenbazın, kaşmerin kralı.
Yani;
“Soytarının kralı” demek geliyor içimden,
Hem hep kralın soytarısı olacak değil ya.
Saygılarımla
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.