8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1557
Okunma
Söylenmesi gereken sihirli cümleleri çoktan tükettim.
Kalmadı artık açığa vurmuş kelimelerin mahremiyeti.
Miladı çoktan geçti, özlemlere sığınan aciz satırlarım.
Artık uyarlanamıyor hiç bir nakaratta şarkıların rivayeti üstüne.
Zaman önleyemiyor gecenin ağır aksak saatlerinde sensizliğin verdiği mağlubiyeti.
Ve hiçbir mana anlatamıyor, gözlerimde senli biten mimiklerimin yarım kalan öyküsünü.
Bir kibrit çöpü yakıp üzerine senli tüm hatıraları yaktım.
Artık, acılar satın aldı bende bıraktığın boşluğu
Hücrelerimde son dokunuşlarından kalan tüm sezgileri kurumaya bıraktım.
Keşkelerimi takas ettim yalnızlığıma, düşlerimden bile aşkla başlayan bütün teorileri kaldırdım.
Artık ayaklarım beni taşımayacak hüzün kokan şafaklara
Ellerim uzanmayacak maskenin ardında beliren sahte gamzene.
Gözlerim belki de ilk kez yorumsuz kalacak aşk kokan tüm bakışlarına
Biliyorum hiçbir şey eskisi gibi olmayacak senden sonra
Ne göğsümde çırpınıp duran kalp atışlarım salacak kendini gecenin bir yarısı yollara
Ne de kırmızıya kesilen suretimin aynasında beliren manaları okuyabileceksin bir daha
Yüreğimde on dört yaşın zemheri çoşkusu olsa da
Sönmüş bir volkanın dibine vuran ölüm sessizliğine tanık olacaksın karşımda
Artık her şey uzak bana, aşk çok uzak,senin kadar uzak
Belki de hayata dair yeni filizler bekleyeceğim umutlarımı besleyecek
Yeniden uçurumların kenarında gül kokusu çekecek tenimin ağrıyan yanları
Arşınlayacağım belki defalarca, acıyla bastığım toprağının silinmeyen izlerini
Sana benzeyen bir yağmurda ıslanacağım yine iliklerime kadar.
ve yine unutmak için çırpınacağım yıllarca
Aşk acısı bağışıklık kazanır mı,aldığı yaralardan.gönül uslanır mı yeniden sevmelere.cevabı ağır kalır.
Bl-le-mez-sin…
faik danışman
not;yazı başlığı, Charles C.Finn