- 1550 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKİYE’NİN EN MUTLU İLİ HANGİSİDİR?
Şimdi sizlere ‘’Türkiye’nin en mutlu ili ya da ilçesi hangisidir?’’ Diye sorsam ‘’Sami Hoca yine bir muzırlık peşinde’’ Diye düşünüp ‘’ Mersin’in Mut ‘’ İlçesi diye cevap verirsiniz. Öyle ya Mut’lu olan bir insan mutludur değil mi? Ama öyle değil. Gerçek manada mutluluktan bahsediyorum.
Bizim ülkemizde bu sorunun cevabı araştırılıyormuş biliyor muydunuz?
Evet evet..TÜİK yani Türkiye İstatistik Kurumu merak etmiş ve ‘’ Bakalım bizim güzel ülkemizin en mutlu ili hangisi?’’ Diye düşünmüş ve işi gücü bırakıp bu konu üzerine yoğunlaşmış.
81 İlimizde gayet ciddi bir araştırma yapılmış. Ama bu araştırma sadece bu sene yapılan bir araştırma değil. Daha önceki senelerde de yapılmış. Daha önceki senelerde hangi ilimiz en mutluymuş orasını bilemiyorum ama bu senenin en mutlu ili belli. Hangisi mi? Hele biraz sabırlı olun bakalım.
Öncelikle TÜİK’e teessüflerimi arz ediyorum. Zira böyle bir araştırma yaparken bana tek bir sual sormadılar. Zannım o ki resmimi bir yerlerde görüp ‘’ Lan bu herifin hayatı kaymış. Şimdi buna sorsak iki saat mutsuzluğunu ve nedenlerini sıralar’’ Diye beni es geçmişler.
Neyse…Uzun ve yorucu araştırmalar sonunda kendileri de gözlerine inanamamışlar. Zira bir ilimiz geçen seneye nazaran beş basamak öne fırlayıp birinci olmuş.
Evet..Beş basamak birden fırlayıp birinci sıraya yerleşen bu ilimiz demek ki geçen sene beşinci sıradaymış. Bu sene birincilik kürsüsüne oturmuş.
Gelelim hangi ilimiz olduğuna: Efendim bu ilimiz Yozgat…
Şimdi bu sonucu öğrenince haliyle ‘’ Allah daha da mutlu etsin’’ Demek düşer bizlere değil mi? Ama kazın ayağı öyle değil.
Sinop ili itiraz etmiş bu sonuca. ‘’ Hadi ordan len. Yozgat bu kadar mutlu olamaz. Daha doğrusu Yozgat’ın bu kadar mutlu olması için bir sebep yok. Biz Yozgat’tan çok daha mutluyuz. Hakkımız yeniyor. Bu işte bir b.kluk var’’ Demişler.
Sinop’un bu itirazı üzerine gözler Yozgat’ın Belediye başkanına çevrilmiş. Bakalım o ne diyecek ‘’ Ne kıskanıyosunuz ooolum. Mutluluk hakkımız söke söke alırız ve aldık ‘’ mı diyecek. Yozgat için nasıl canla başla çalıştığından bahsedip Yozgatlıların mutluluğunda nasıl bir payı olduğunu mu anlatacak. Kısacası bu mutluluğun sebebini neye bağlayacak.
Derken efendim uzatmışlar mikrofonu Yozgat Belediye Başkanına lakin o da ne? Belediye Başkanı NEVZAT GÜMÜŞSU da bu birinciliğe oldukça şaşırmış vaziyette ve aynen şöyle diyor:
‘’Yozgat’ın, Türkiye’nin en mutlu ili seçilmesine ben de şaırdım. Düşünün bir kere eğer belediye başkanı olmasam bu ilde bir saniye bile durmam’’
Şimdi Yozgatlılar ‘’Ama Hocam ‘’ Diye başlayan bir itiraza hazırlanıyorlar biliyorum. Az bekleyin Yozgatlılar.
Devam etmiş Yozgat Belediye başkanı NEVZAT GÜMÜŞSU:
‘’Bizim Yozgat’ta yaşayanların yarıdan çoğu Yozgat dışında bir yer görmemişlerdir. Zaten başka bir yer gören de buradan bir ayrılıyor, bir daha dönmüyor.’’
Yani adam, belediye başkanı olduğu ili yerden yere vuruyor(!)
Lakin ilini yerden yere vurmakla beraber bu ilin insanlarında anlamını bir türlü kavrayamadığı bir mutluluğun bariz bir şekilde görüldüğü de aşikar. Bunu da anlatıyor belediye başkanı:
‘’Son zamanlarda Yozgat ilinde bir gariplik olduğu benim de dikkatimi çekti. Hiç bir Allah’ın kulu hiç bir şeyden şikayetçi değil…Hatta geçenlerde bir kıraathaneye girdim. Baktım işsiz güçsüz bir sürü genç oturmuş oyun oynuyorlar. ‘’ Gençler, halinize üzülüyorum ama merak etmeyin hepinize iş güç bulacağım’’ dedim, ‘’ ‘’ Amaan başkanım. Ko g.tüne…Düşündüğün şeye bak’’ Diye mutlu mutlu gülümsediler’’
Velhasılıkelam Yozgat İlinde bir mutluluk var ama mutluluğun sebebi yok…Yani bu insanları neyin bu kadar mutlu ettiğini bilen eden yok…
Sonunda sanırım yaşlı bir dede ‘’O mutluluk bizim Yozgat’ın havasından- suyundandır’’ Demiş olsa gerek ki birilerinin gözü açılmış. O birileri ( Sanırım Yozgat’ın birinci olmasına itiraz eden Sinoplular olsa gerek ) ‘’ Ulan hava aynı hava’’ dedikten sonra akıllarına gelmiş: SU
Evet..’’Mutlaka Yozgat’ın suyuna bir şeyler karıştırılıyor’’ diye içme suyu şebekesinden su numuneleri aldırmış ve tahlile göndermişler.
Pekiii. Tahlil sonucu ne olmuş dersiniz?
Şimdi hepiniz ‘’ Tabii ki bir şey çıkmamış’’ dememi bekliyorsunuz ama maalesef.
Suda Sertalin, Stalopram, Fluoksetin ve Proksetin denilen maddelere rastlanmış.
Yani?
Yani efendim Yozgat’ın şebeke suyuna antidepresan karıştırılıyormuş. Yozgatlının mutluluğu da antidepresanla kafayı bulmaktan kaynaklanıyormuş.
Şimdi buraya kadar her şey güzel hoş da bu haberde çok minicik(!) bir pürüz var: Yozgat’ın Belediye Başkanı NEVZAT GÜMÜŞSU değil, KAZIM ASLAN.
Ayrıca hiç bir belediye başkanı kendi ili için ‘’ Belediye başkanı olmasam ben bile bu ili terkederdim’’ demez. Ve son olarak. Yozgat belki en mutlu ilimiz değildir ama en mutsuz ilimiz de değildir.
Ve bu haberle ilgili en son olarak: Kim uydurduysa ….( Anladınız siz onu )
Bu salak haberin kaynağı mı? :
www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=316020
Evet…Haber tabii ki uydurma ama öte taraftan madem ki antidepresanla mutlu oluyoruz o halde hiç de fena fikir değil. Haa. Bu arada o suya şap atılırsa ne olur dersiniz sizce?
Neyse eşeğin aklına karpuz kabuğu getirmeyeyim ben yine de.
‘’Yahu hocam şap da nereden aklına geldi şimdi’’ Diyeceksiniz. Pek alakalı değil ama anlatayım.
Bu sefer haber İstanbul’dan ve uyduruk değil.
Finans danışmanı işadamı S.L. (44), daha önce bazı programlarına katıldığı Bilgi Paylaşım Merkezi adlı derneğin, “Sevgi Şelalesi” olarak da bilinen ve biyoenerjiyle kimi hastalıkları tedavi ettiğini iddia eden İngiliz biyoenerji uzmanı Stephen Turoff’u (69) Türkiye’ye getirdiğini öğrendi. Randevu aldı. ‘Erken boşalma’ sorunu yaşadığını ve eşiyle ayrılma aşamasına geldiğini söyleyen işadamı, derneğin İstanbul Beyoğlu’ndaki ofisinde biyoenerji seansına katıldı.
Seanstan sonra merkezin çalışanları S.L.’yi terapi için reiki uzmanı Z.Ş.’ye (50) yönlendirdi.
Bioenerjici Z.Ş den fena halde enerji aldı işadamı S.L… Z.Ş de 250 Tl karşılığında müşterisine bir seans enerji verdi bol bol.
S.L nin hoşuna gitmişti bu seanslar. Gerçi yine erken boşalıyordu ama Z.Ş , kendi karısı gibi sorun etmiyordu bunu. Eh Z.Ş için sorun olmadığı müddetçe S.L için de sorun değildi.
Böylece tam yüz seans al takke ver külah enerji alış verişi oldu S.L ile Z.Ş arasında.
Sonunda S.L toplamda cebinden 25.000 Tl uçup gidince nihayet uyandı. ‘’ Leeeennn. Tam yüz seans ş’aaptık…Yani terapi gördüm ama hâla erken boşalıyorum. Siz beni kandırıyor musunuz laaannnn’’ Diyerek soluğu savcılıkta aldı.
Savcılık Stephen Turof’u, Bilgi Paylaşım Derneği yöneticisi D.D.M yi ve terapist(!) Z.Ş yi çekti huzuruna.
Stephen Turoff ‘’ Kim kiminle ne b.k yer ben karışmam. Ben Reikiciyim. Reikime bakarım. Paramı da kişilerden değil, dernekten alırım. Bu herifle benim bir işim yok’’ Dedi. D.D.M ‘’ Biz yasal olarak terapi yaparız Müşteri ile terapist arasında geçenler bizi ilgilendirmez’’ Dedi. Z.Ş. ‘’ İki yetişkin insan arasında bir gönül ilişkisiydi, yaşandı geçti’’ Dedi.
Savcı içinden mutlaka geçmiştir S.L ye hitaben ‘’ 100 seanstan ve 25.000 Tl paran gittikten sonra mı uyandın be hey kaz kafa’’ demek ama o öyle demedi tabii ki.
Bu aşamadan 20 gün sonra S.L davasını geri çekti. Savcılık ise, “Müşteki ve şüpheli Z.Ş.’nin duygusal ilişki yaşadıklarını, bu hususun bir süre devam ettiğini, işadamının dolandırıldığına dair delil bulunmadığını” belirterek takipsizlik kararı verdi.
yeniadalet.com/bioenerji-tuzagi/1767/
Velhasılıkelam suya antidepresan atsan da şap atsan da değişen çok fazla bir şey yok. Kafalara format atmadıktan sonra sahte ya da geçici mutluluklar peşinde koşar dururuz.
Resim mi : Hoşuma gitti kullandım. Başka bir manası yok )))))))
YORUMLAR
sami biberoğulları
Sonra soruyorum: Aşk niçin Yozgatta yaşanır? Vardır mutlaka bir hikmeti.
Delikli tüfek icad oldu mertlik bozuldu demiş adamın biri. Kim demiş onu araştırıyorum)))))))
Ve son olarak:
Denize inat mı yorum kısa oldu bu sefer ))))
Selam ve sevgilerimle.
Bugün tebessüm günü
Onu bırakında acaba okulda çocukların yemeklerine
öğretmenlerin çay kazanlarina
Anti depresan mı atsaķ
sahi eğitim sorunlarına çozüm bulup
tüm oğrenci ve öğretmenlerin
kar yağsın Allah'ım dualarınin
en buyük vali bizim valimiz sloganı atacağı ana endeksli olmalarınin önüne geçebilir miyiz ki?
kime sorsam 2016 çok kötü bir yıldi diyor
kime baksam tebessümü unutmuş
iyi fikir hocam ya bu antidepresan
hemen müdür arkadaşa bu fikri aşılayam
Zaten O da ogretmenler ve ögrenciler olmasa okulu iyi yonetirdim deyip
vaktiyle bu sözü sarf eden bakanı anıp duruyor
oteki kazık yeme olayina hiç şaşırmadım
artık insanlar çalışip para kazanmaktan ziyade
otekinin parasını nasıl ele geçiririm
nasıl insanları kazıklarim derdinde
sabah Ismail Kücükkaya'dan dinlemistim.
Adama yeni yıldan ne bekliyorsunuz kendiniz için diye sorulduğunda
karşıdaki adamı gosterip onun gözü çıksın istiyorum diye cevap vermismiş
Buna da şaşırmadım
insanın nesli tukeniyor hocam
toplumda akıllı insana hasret gider olduk.
Bu dünyaya hepimiz deli geliriz, bazılarımız öyle kalır. Chamfort demiş ya düşünur
Yok hepimiz hızla deliliğe doğru koşar adım gidiyoruz
Ama şu antidepresan olayıni ben düşüneyim. Yemeklerde de güzel olur belki
:))))))
mutlu ve guzel olsun yeni yılınız
saygı ve selam ile.
-Ezrak Rahel-
:))
sami biberoğulları
Bence Yozgat'a tayin konusunu düşünün. Yemeklere antidepresan atmak fena fikir değil ama dozu tutturmak lazım. )Depresyonu önleyim derken etrafınızda '' meee meeee '' Diye dolanan kuzucuklar görmek de istemezsiniz sanırım.
Selam ve sevgilerimle.
Ne demeli?
Günün, akşama döndüğü şu anlarda,
balkonumda oturmuş,
huzurla Edebiyat Defteri'ne göz gezdirirken,
sevgili hocamın hoş yazısı gülümsetti yine beni.
Cümlelerin buralardan eksik olmasın hocam.
sami biberoğulları
Çok teşekkür ederim sevgili Gökhan.
Keşke memleket güllük gülistanlık olsa da hep böyle yüzümüzde tebessüm oluşturacak şeyler yazsam.
Selam ve sevgilerimle.
zaytung zaten ama fena fikir değil demek ki benim barajlara şap atılsın geyiğimi duymuşlar oradan yola çıkıp içme suyu şeysine şey karıştırma haberi yapmışlar
sami biberoğulları
Valla biraz öyle olmuş sevgili Filiz. Ana fikir şaptı doğrusu. )
Selam ve sevgilerimle.
Hala mutlu il kaldı mı ülkede? Keşke yazınızdaki gibi olsa,insanlar gülseler bol bol ve mutlu olsalar tabii içme suyuna bir şey karıştırmadan.Hayali bile güzel...
İş adamına gelince pes dedirtti.Başka da bir şey demiyorum,bazısının sokağa savuracak çok parası var demek ki.
Saygılar
sami biberoğulları
Çok teşekkürler, selam ve sevgilerimle.
Bak bende itiraz ediyorum!
Esasında Sivas en mutlu şehirlerden biridir!!!!!
Havası buzdan da öte titretmesiyle de ünlüdür. Yazın da terlemezsin ama sıcağı yakar. Millet boşuboşuna solaryuma gidip para veriyor. Sivasta bir hafta kış tatili, bir hafta yaz tatili yapsın, hem tarihi (özellikle Selçuklu) hemi de uçsuz bucaksız dağları görsün. Sivas'ın rakımı yanılmıyorsam 1280m. Nüfusu da 330 bin. Anlamadığım ise adam gitmiş İstanbula yerleşmiş '''ah sivas vah Sivas diyor! Madem o kadar seviyorsun da ne işin var başka yerde. Ne güzel Büyükşehir olurdu! İstanbulun 10 da biri Sivaslı.
Yozgat'a gelince eskiden Şarap-Bira fabrikasının önünden geçerken öyle bir kokardı ki sarhoş olmamak elde değil di! O sebep halen onların mutluluğu olmasın?
Şu S.L. denen adam aslında ruh hastası bir adam! Karıyı görünce '''Lan bu parayı hak eder'' diyerek önce coş, sonra da işin içinden çıkmak için kendini rezil et! O işler öyle seansla falan bitermiymiş akıllı? Para tuzağı başka nasıl izah edilir. İnsanın aklını alır o işler bırak parayı pulu! Bir psikiyatr o işi halledemezmiydi? Çünki psikolojik bir rahatsızlık. Psikiyatra giden herkes deli değil ya! Sorunu olanlarda gidebilir.
Neyse ağabey bende çok biliyormuşum gibi yorum yaptım.
Okudum ve beğendim.
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Rakım yükseldikçe mutluluk artıyorsa sen şimdi Ağrı Dağıının zirvesindeki mutluluğu düşün bir kere))))))))
Ama o S.L denen herifi gözüm tutmadı benim. Psikoloğa gitseyid bu sefer de psikologla yaparıd o seansları. Adamın niyeti bozuk en baştan.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Aynen dediğin gibi değerli dost.
Kaçacak para cüzdanda durmuyor)))))
Selam ve sevgilerimle.
100 seanslık bir tedaviden bahsediyoruz. Haftada iki kere gitseniz bir yıllık bir süreç bu. İş adamı o kadar akıllı olmayabilir. Ama karısının en azından çeşitli noktalarda sorular sormasını beklerdim. Örneğin havadan sudan konuşma konusu olarak "Tedavi nasıl geçiyor? Tedavide neler yapıyorsunuz?" gibi. Daha sonra herhangi bir sonuç alınmayınca "Sahi siz bu tedavi sırasında ne yapıyorsunuz? Bak hiç işe yaramıyor" diye üstelerdi gibi geliyor.
Sizin yazınızda geçmese de haberde Saffet Lahavle'nin (S.L. den ben türettim) şöyle bir sözü var: "Evliliğim bozuldu". İnsanın aklına tedavi görmemenin sonucu gibi gelse de bir sonraki cümleyle birleştirince daha anlamlı oluyor: "Evliliğim bozuldu. Bir süre beraber yaşadık". Demek ki olay tedavinin işe yaramaması değil, tedavi şeklinin ortaya çıkmasıyla çıkıyor ve Saffet Bey de durumu (ya da en azından parayı) kurtarmak üzere mahkemeye gidiyor. Terapist Zühre Şengönlüm'ün ise (Bu isim de benim yakıştırmam) 50 yaşında olmasının altını çizmek istiyorum.
Son olarak Saffet'in bir sözüyle bitirelim:
"Başkalarına da aynı şekilde terapi yaptığını gördüm."
Seansın mahrem olması gerekirken Saffet'in diğer insanların tedavisine nasıl tanık olduğunu hayal gücünüze bırakıyorum. Saygılarımla.
Değerli hocam gıcık yorumcu olup ahanda hatasını buldum dicem gece gece zihnim açıldı benim ... Kendi sırasını saymazsınız beş basamak atladı deyince 6. sırada olur. Uyduruk da olsa haberi düzeltelim şeysinden dedim :)) ..
Diğer haberi ise akşam yemeği sırasında haberleri izlerken gördüm.. Kimse kusura bakmasın epey güldüm. Yahu bir de iş adamı olacak.. İnsan o kadar kazığı yedikten sonra mı uyanır ? Neyse bence ders niteliğinde iyi bir deneyim yaşamış. Demek ki o kadar parası varmış Reiki lenmiş ...
Aşkar hocam uykudayken yorum yazayım dedim. Sonra bütün sayfayı kaplıyor bizim yorumlar gözükmüyor hocam ama yaa ... :)))
Sevgilerimle...
-Ezrak Rahel-
Hahaaa
Buna da çok güldüm ama:)))
çok yaşa e mi!!
gelir birazdan valla:))
Den(iz)
Şaka bir yana sizin ve Aşkar hocamın yorumları ayrı bir keyif .Yazının kendisi kadar önemsiyorum. Saygım farklıdır sizlere...
Kocaman öpüyorum
-Ezrak Rahel-
yoğun ve yorgun günlerin küçük molaları burası. Bazen tebessüm ediyor, bazen anılara gidiyoruz.
mekanları güzel yapan içindeki insanlardır derler. Burasi da sizler gibi güzel insanlarla keyifli. Bak mesela aklım hala antidepresanli yemekte biraz, biraz gule'nin dişleri beyazlatmasinda bir de senin sayfanda koptuğumda
bazen cidden deli olası geliyor insanin ha:)))