- 778 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Şiir Bakanlığı ve Mehmed Âkif Ersoy
Devletin kuruluş ve kurtuluşunda önde giden fikirler hep, şairler olmuştur...
Atatürk’e ilham veren ya da Atatürk’ün ilham aldığı kişi de şair.
Dokumayı, maddenin yapısına göre birleştirir ve işlerseniz, emeğinizde çekme ve sarkma olmaz!.
Mekanik örnekler de verebilirim... anlayana, az söz yeter.
Her işin bir bakanlığı olduğu gibi, şiir konusunun bakanlığı kurulması; memlekette ileriyi görenlerin işlediği kayıtları değerlendirecek ve işlenerek hayatımızı, hem sorgulayacak hem de geleceği gösterecek fikirleri ilk elde toplayıp örecek yetkili insanların hareket gücünü sabitleyerek devlet makamında yaptırımı olacak kuruma ihtiyaç vardır.
Geriye çok geriye dönüp baktığımızda, sayılamayacak kadar çok ağıd, destan, şarkı sözü ve türkünün temelinde, şiir yazanların desteklendiği bir devlet kurumu olmuştur.
Dernekçilikle, bu işlerin vatandaşın sırtına yüklenmesini yadırgıyorum.
Futbol topu için kurulan devlet kurumlarının binde biri şiir yazarına verilmeyi bırakın; dış kapının mandalı görülmesi; memleketi, içe dönük küçülmeyi hızlandırdığına çoğumuz şâhid oluyoruz.
Devlet yapılanmasındaki bu zaafiyeti kimse yazmak istememiş olabilir;lâkin, 2016 Yılında yaşanılan çılgın toplum olayları, bir daha düşünmemize, sâdece el becerilerine destekle ya da teknolojiye verilen destekle, yine topal kaldığı aşikârdır.
Psikolojik hazırlık, barış vaktinde olur... devletlerin bir özelliği de halkı, bilgilendirmek için millî düşünce sahiplerini, idâre zora düşmeden koruyup desteklemektir.
Şair Dernekleri, balık tutma ya da kır gezisi dernekleri gibi değildir ve olamaz... Futbol derneklerine verilen destekler o kadar büyüdü ki; devlet adamları, bu derneklerin her türlü ihtiyacını karşılamak için devlet bütçesinde para ayırıyor...
Diyanet İşleri Başkanlığı kadar değer verilmesi gereken bir kurum hâline getirilecek şiir ustaları, kendilerine verilen kuvveti, atom çarpanı gibi değerlendirecek ve kurucu fikrime gülenler olabileceği gibi, bu adam delirdi mi, diye de kendilerine haklı olarak sorabileceklerdir.
Çılgın fikirler, bâzen benim gibi câhil insanlardan çıkabileceğini düşündüm.
Yazı sebebim; Âkif’in ölüm yıldönümü olan 27 ARALIK 2016 Salı günü olmuştur.
14 yaşımdan beri aynı rûhu taşımam, Sizce bir sebep olabilir mi?.
Âkif âşıkları, ellerini kalbinin üstüne getirerek Âkif’i bir an düşünsünler.
Millî Şairler, aslâ ve aslâ, sonradan olma mal zengini olamazlar!.
Millî vicdan sahibi şairler, kendinden daha düşküne yük olamazlar(varlıklıya da).
İstklâl Marşı’nın ilk okunduğu *stad, bu akşamki maçla yıkılacağı günü bekleyecek, işte, İstiklâl Marşımızın ilk okunduğu stadı, şu anda bu yazıyı yazarken oturduğum yerden görüyorum…
150 Adım yürüme mesafesindeyim ve bu stadın yapılmadan önceki fotoğraflarından belgelidir; burası, Trabzon Şehidliği ve son adı: Kab(v)akmeydan Mezarlığı idi. 64 Yıl sonra futbol topçularını bu akşamdan îtibaren sırtından fırlatıp attı…
Yaşayanlar için 64 yıl uzun gelebilir ancak, ölümsüz Ruhlar için 64 Sâniye bile değildir. Düşünün…
Sağlıkla kalınız.
*: Trabzon Şehir Stadı. Kavakmeydan Mah.
kadiryeter Kadir Yeter. 26 ARALIK 2016 Pazartesi. TRABZON.
YORUMLAR
Bu ülke şair başbakanlar, Milli Eğitim Bakanları da gördü,Birisi yerli arabalara binerdi. Birisi de şark ve garp eserlerini tercüme ettirirdi. Köy Enstitülerini açtırdı.
Dünyaya hakim emperyaller ve yerli işbirlikçileri şair yetkililerin önünü kestiler. o durumu da anımsayalım. yazı çok hoştu her yönden. Kutlarım.
Emeğe ve sanata saygımla esenlikler...
İBRAHİM YILMAZ tarafından 1/29/2017 7:54:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Değerli Üstadım.
1978 de Öğretmenlik hayatıma başladım ama şöyle öğretmenden bir Milli Eğitim Bakanı görmeden emekli oldum gitti. Emeklilikten sonra baktım hâla öğretmen ya da eğitimci bir Milli Eğitim Bakanımız olmadı. ( Belki bir iki istisna vardı ama hatırlamıyorum doğrusu )
Şimdi de şiir bakanlığı kurulursa korkarım başına bir kabzımal, müsteşarlığına da da bir hamam tellağı getirirler. O bakımdan bence de Keoma'nın dediği gibi kalsın
Öte taraftan buralarda şiir derneklerinin şiir etkinliklerine gittiğimde görüyorum ki 80 milyonluk ülkemde doksan milyon şair var...Şair bunca bol da şiir neredeyse yok. Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı.
Daha söylenecek o kadar çok şey var ki. Ama kafanızı şişirmeyeyim.
Selam ve saygılarımla.
kadiryeter
Şair derneklerine devlet yılda bir lira para harcasa, bu çekirdekten orman yetiştirir usta şairler...
Mesleklerden kısa bir örnekle bu düşüncemi pekiştireyim;
Anne- baba bir mesleğe çocuğunu, meslek öğrensin diye vermeden önce araştırır ki; oğlumun çok para kazanacağı bir mesleği olsun.
Kararını verdiğinde, işyerine gider ve genellikle sorar; kaç lira haftalık verirsiniz?.
Şimdi geri dönüp şair derneklerini desteklemeyen bir idâre, bakımsız tarla gibi havadan düşen her tohuma hoş geldin der , yeşertir ve büyütür!.
Antrenörsüz şair takımı benzetmemden kimse alınır mı, bilemem.
Teşekkür ve Selâm ederim...
kadiryeter 2016 TRABZON.
şiirin bakanı olursa çok kanlı hadiseler olur. maazallah şairler devleti ele geçiverir. en az eflatun kadar korkarım şairlerden. aman, evlerden uzak. aklınız varsa böyle bir bakanlık oluşturmazsınız. kendi haline bırakın şairleri sizin hayrınıza.. ayyaş birsi olarak benden söylemesi, şair olan tanrısaldır. ne yasayı boyun büker ne devlet yönetir. ha illa dediklerim doğru diyorsanız buyrun.
kadiryeter
Ziyâretiniz ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim...
kadiryeter 28.12.2016
w.edebiyatdefteri.com/160627-siir-bakanligi-ve-mehmed-kif-ersoy/
keoma'ya
Şairler her zaman için yüreklerinde sevgiyi dolu dolu yaşayan insanlardır. Mehmet Akif ve yaşadıkları her zaman için insanlarımıza örnek olmalıdır. Tabi ki ilk defa orada okunan şiir stadyuma tarihi bir misyon yüklemiştir de sahip çıkılması iyi olurdu... Şiir Bakanlığı ilginç bir fikir tabi ki şairler iyi insanlardır hem de çok iyi. Adam öldürmemişlerdir, vatanı satmamışlardır bazıları gibi, rüşvet yemezler, sadece yüreklerinde ki sevgiyi insanlara düşünmeden karşılıksız verirler. Var olasın abim sen fırsat buldukça takip edeceğim seni...
kadiryeter
Sağolasın...
kadiryeter 2016
İlginç bir konu.
Biraz araştırdım bu statta İstiklal Marşı okuma olayının başlangıcını ama,
sıhhatli bir bilgiye ulaşamadım.
Bu tür olayların,
Trabzon'da ortaya çıkması normaldir.
Bu yörede,
vatan sevgisi biraz daha yoğun yaşanmakta ve insanlar,
duygularını daha heyecanlı ve ses getirir bir üslupla ifade etme yolunu seçebiliyorlar.
Sami Hoca'nın yazısında,
biz Karadenizlilere söğüp sinen bir şekilsiz var.
Kanı bozuk diyeyim daha iyi tarifle.
Kim ne derse desin,
ülkemi, şehrimi ve vatansever insanlarını seviyorum ben de.
İyi ki onlardan biriyim.