- 596 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
"Masumiyet Müzesi" romandan fazla...
Orhan Pamuk’un yeni çıkan "Masumiyet Müzesi" adlı romanını okudum hem de merakla.Sonu ne olacak diye.
Bu arada beş yıl kadar önce,günde okuduğum 180 sayfalık "rekorumu" da yeniledim:280 sayfayı sıkılmadan okuyabildim.Sanırım romanda geçen mekanları bilmiş olmam işimi epey kolaylaştırdı.Geçen yerleri "dama taşı" gibi hep yerli yerine oturttum okurken.Yurt dışılar hariç tabi ki.
Roman eleştirmeni değilim ama bir okur olarak gördüklerimi,anladıklarımı ve de hissettiklerimi paylaşmak istedim:
Füsun,Kemal ve Sibel arasındaki "aşk üçgeni" esas tema olup,ailerin de olaya/olaylara bakışı detaylıca anlatılmaktadır.
.....................
Füsun’un Babaeski’de,Kemal’in Milano’da ölümü ve Sibel’in mutlu evliliği karşımıza çıkmaktadır roman ilerledikçe ve Füsun’un baba evinin "Masumiyet Müzesi"ne dönüşü de.
Bunu da en çarpıcı olarak şu cümlenin anlattığını düşünüyorum:".....Masumiyet Müzesi,İstanbul’da öpüşecek yer bulamayan aşıklara sonsuza kadar açık kalacaktır."S/573.
Romanın "final" cümlesi de şu olmuş:-Hem de Kemal’in çektiği bütün acılara rağmen.-
"Herkes bilsin,çok mutlu bir hayat yaşadım."S/586.
Acılardan da mutluluk duyuluyorsa,böyle bir sonuç normaldir bence de.
Ama roman kahramanı Kemal’in dediğini ben "zor" derdim.
Özetle:
Okuduğum romanın, romandan fazla bir şey olduğunu gördüm!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.