- 894 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
DOMİZ GUYRUGİ
DOMİZ GUYRUGİ
Güzel şehirdir Denizli. Bolluk , bereket, neşe doludur her yanı. Birlikte kararlaştırılmış gibi insanların gezip tozduğu öğlen ve akşam saatlerinde geniş kaldırımları cıvıl cıvıldır, görülesi. "Kızı , tozu ,horozu" derler , belde için. Kuzu kebabı o kadar güzeldir ki, yarım gövde kaburgayı yiyip , üstüne de, bir sürahi köpüklü yörük ayranı içtiniz mi, ilk gördüğünüz ağaç gövdesinin altına ,Isparta halısı gibi serilip uyumak gelir içinizden.
Bin dokuz yüz yetmiş sekiz yılının bahar günleri ,oldukça yoğun çalışmalarla geçiyordu Denizli Garnizonunda. Hele benim için, çok değer verdiğim Korg. Vecihi Akın Paşamın, Kara Kuvvetleri Komutanı adına denetlemeye gelecek olması , başka bir önem arz ediyordu. Beklenen gün geldiğinde , 12nci P.Alayı’nın Kıta İstihkam ,bütün eğitim hazırlıklarını bitirmiş , her eri defalarca sınavdan geçirilerek konuya hakimiyeti sağlanmıştı. Konuları, oldukça dikkat gerektiren, öğretilmesi teknik bilgi içeren , hataya yer olmayan branşlardan oluşuyordu.
Hiç okuması , yazması olmayan, Türkçeyi yarım konuşabilen gence bilgi verebilmek de ,bu yüzden oldukça ilgi gerektirir. Bir er vardı bölüğümde , Derman Bakır. Diyarbakır ’lı, kırk bir yaşında , hayatı dağlarda çobanlık yaparak geçtiği için neredeyse atmış yaşlarında gösteren, üç karı ,on dört çocuk on sekiz torun sahibi, başlık parası olmazsa kadının değerinin olmayacağını savunan , yüzü güneşin kavurduğu çorak topraklar gibi derin çizgiler içinde, ufak tefek ama oldukça sıkı bir adam.
Mayıs’ın başlarında eğitim alanına yayılmış olan İstihkam Bölüğü ; bubi tuzakları, mayın döşeme , tahrip konularını işliyordu. Birden uzakta beliren inzibat eskortu ve siyah otomobiller, siyah minibüsler eğitim alanına yaklaşmaya başlamıştı. En öndeki araçtaki Korgeneral yıldızlarına bakılırsa gelenler denetlemeye ,İstihkam Bölüğünden başlamaya niyetliydiler. Kısa iki düdük sesi ile , herkese yerini aldırdıktan sonra ;
"Dikkaat, İstihkam Bölüğü , iki subay , dört astsubay, üç yüz seksen yedi erbaş ve er ile denetlenmeye hazırdır komutanııım"
Komutan denetlemeye, bubi tuzakları eğitim alanından başlamıştı. İbir fünye patlıyorduçine girdikleri eğitim evinin neresine dukunsalar bir patlama oluyordu. Kapıyı açsalar patlıyor, çekmeceyi çekseler , dolabı açsalar , yerde gördüklerine dokunsalar , gümmm.
Son derece beğendiği , hınzır hınzır gülen dudaklarından belli olan Komutan, Kıbrıs’ta başına açtığım dertleri unutmuş halde , "Nasılsın bakalım Karaoğlan? "diye hatırımı sorarak Derman Bakır’ın olduğu gruba doğru ilerliyor. Onu başka yöne çevirebilmek için söylediklerimin hepsi boş. Gitme diye önüne yatsam , üzerimden atlayıp ,illaki Derman’ı bulacak. Heyet , bir metre derinliğinde , beş metre çapında ki temsili bomba çukurunun başında duruyor. Çukurun içinde ki ere anlat bakalım ,tahrip nasıl yapılır der demez;
Dermen Bekir , Diyarbekir . Emret gumtaniim. Tahrip ahan büyle yapılır. Aham bu ataşlama mahinası kaplosu, aham bu da ilaktirigli funya kaplosu . Ha bu deli eleme alıram, öpür delin üstune goram. Soldaan saga bir pıyık buküm ataram. Sonacıma bu deli öburne kip olarah sararam, İki eliminen muhkem çekerem... Bütün komutanların suratlarında kendisini bu kadar konuya kaptırmış bir erin uygulamalı anlatımı ister istemez tebessümler yaratmıştı. Derman bunu görmüyor ,tellerin doğru bağlanması ile ilgileniyordu. Sonra telleri bağlama işi bitince başını kaldırdı , kendisine sırıtan otuz kadar general ve subayın gözlerine ve bana doğru yaptım değil mi ? dercesine baktı. Ben elimle mükemmel işareti yapınca ; İştem buna domiz guyrugi bagi dirler diye devam etti. Heyetten biri , ne bağı , ne bağı? diye sorunca, domiz guyrugi bagi ,der demez bir gülüşme olmasın mı? Derman birden elindeki telleri yere atıp, gözleri ile çukurun etrafındakileri şöyle bir dolaştıktan sonra ; Gos goca paşeler olmuşsuz, subeyler olmuşsuz, heç utanmir misez? Aham üsteymen güley mi? Ben , bunı öğretsin diyem çavışa az yalverdim, az zopa yidim, bilirsez mi? Siz bilirsez mi goca goca paşeler , aham bu ne bagidir?
Rahmetli Vecihi Paşa çok olgun bir adamdı. Çukura atlayıp Derman’a sarılıp onu yanaklarından öperek, bizi affet oğlum hata ettik ,diyebildi. Onu ,uzattığı elinden tutarak çukurdan yukarı çektiğimde , yaşlı gözleriyle yüzüme bakarak, bu konuyu ona öğretmek kolay olmasa gerek. Derman ’a ve çavuşuna para mükafatı verin , diyerek yürüyüp gitti.
Hepimiz Derman Bakır ,Diyarbakır ’dan , domiz guyrugi bagi ni öğrenmiş olmuştuk, hiç unutmamacasına
E. Yaşar Ovalı 25. 12. 2016
YORUMLAR
Oldukça güzel bir anı yazısıydı.
Her ne kadar domiz guyriği bağının ne oduğunu tam anlayamasam da böyle bir bağ olduğunu öğrenmiş oldum en azından.
Teşekkürler değerli abim.
Nice mutlu ve huzurlu yıllara inşallah.
kukurikuu
domuz kuyruğu bağı çok sağlam bir bağdır. bazen insana güldüğü kişiler bile bir şeyler öğrete bilir. önemli olan bilgi nereden gelirse gelsin saygı ile kabullenmektir. Derman da paşalara öğretmiş oldu bu hayatın en sıkı bağını.
Selam ve sevgilerimle