- 603 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İnsanın Karakterlisini Seven Yok mu
Kimisi çayın karakterlisini seviyor, kimi arkadaş da oynamıyor banka reklamında, oynamadığına göre para da almıyordur, ben de bunları yazmıyorum zaten, siz de okumuyorsunuz değil mi? Hadi diyelim okudunuz, ne oldu kültürünüz mü arttı? Kültür öyle bir iki küçük yazı ile hemen artmaz, yılların birikimi lazım. Kış günü eve tıkılınca insan, ilkbahar ve yaz da gelmeyince çarçabuk, haliyle böyle şeyler yazabiliyor kişi. Yahu merakımı mazur görün, İnsanın karakterlisini seven yok mu hiç aranızda?
İnsanın karakterlisi duruşundan hal ve hareketlerinden belli olur mu öyle kolay kolay? Bu memleketin başına geçmişte yüzlerce devlet adamı geldi geçti. Daha bir sürü önemli görevlerde, devletin kilit noktalarında değişik değişik insanlar görev yaptılar. Bunların hepsinin görevlerini layıkı ile yerine getirdiğini söyleyebilir miyiz? Memleketimizin üç aşağı beş yukarı durumu ortada. Zamanında kilit noktalarda bulunan o insanlar görevlerini tam yapmış olsalar bu gün yetmiş beş milyon nüfus ile, on dört bin dolar milli gelir ile dünya gelişmişlik liginde orta sıralarda olmazdık...
Bir kere bizi yönetenler hakkında enine boyuna düşünürken acilen şu kafa yapısından kurtulmamız lazım. ’’Adam çok çalışıyor, o kadar da çalsın çırpsın rüşvet yesin, öbürleri hem çalışmıyordu, hem de çalıyordu, kötünün iyisi ne yapalım elimizde bu var.’’ Çalmasın efendim çalmasın; hem çalmasın hem de çalışsın, eğer o göreve talip olduysa hakkını versin görevinin. Kimse kimseyi devlet ya da herhangi bir özel iş de silah zoru ile o göreve getirmiyor.
Adamların memleketinde trafik polisleri yeri geldi mi başbakana hatta cumhurbaşkanına ceza yazabiliyor; hadi sen bunu bizim memlekette yap da görelim. Bırakın başbakanı cumhurbaşkanını, sıradan bir milletvekiline bile ceza yazarken bizde ki trafik polislerinin hem dizleri hem de yüreği titrer. Sıradan bir vatandaş bile hemen ’’Sen benim kim olduğu mu biliyor musun?’’ lafını polisin üstüne boca eder, ister doğru olsun ister yalan...
İnsanın karakterlisi öyle hemen anlaşılmaz hal ve hareketlerine bakacaksınız zaman içerisinde. Burcu akrepmiş, yükseleni başakmış, alçalanı kovaymış; onları geçin bir kalem. Burçlar ile karakter tahlili olmaz. Yükseleni alçalanı bırakın da insanlar üç kuruş menfaat için alçalmasınlar, alçaklaşmasınlar. Bizim istediğimiz budur.
Ne demiş atalarımız ’’Hafızayı beşer nisyan ile maluldür.’’ İnsan hafızası unutmak duygusuna sahiptir. Bizler bazı karaktersizlerin bizlere yaptıkları haksızlıkları, kötülükleri, aymazlıkları unutabiliriz; Allah’a havale eder, Allah’ından bulsun deriz. Lakin bu da her şeyi unutacağımız anlamına gelmemeli asla, tamam insanın bir hafızası var mutlaka, ama bir de toplum olarak toplumsal hafızamız var bunu da göz ardı etmeyelim. Geçmişte bize kazık atan ya da attığını zanneden devletler, devlet adamları veya devletimizin içinde bulunduğu bir takım oluşumlar, kuruluşlar. Bunların hepsinin bizim gözümüzde, gönlümüzde bir notu mutlaka vardır. Bunlarda zamanı gelince her türlü platformda onların karşısına olumsuz olarak çıkacak ve gerektiği gibi davranılacaktır onlara, her kimseler...
Ben çok fazla olmasa da çayı severim, karakterliymiş karaktersizmiş ona bakmam yeter ki radyasyonlu, Çernobilli olmasın. Ama insanın karakterlisi ki konumuza esas olan da budur, her topluma ve her yere, her göreve acilen lazım olan bir olgu, bir varlıktır. Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...
YORUMLAR
Eyvallah Hocam. Tabi ki biz Türk Milletinin iyileri olduğu gibi kötüleri de var. Onlar ıslah edip zaman zaman kazanıyoruz bazılarını. Öyle yok bu milletin %95 i aptalmış maptalmış laf salatalarını ben hiç kaale almadım. Zaten orada çok büyük hesap hatası var toplumun en az yüzde yirmisinin akıl baliğ olmadığı belli. Toplumuna insanına güvenmeyen insanlar böyle garip laflar eder. Tek tek birey olarak vatan sevgisi ile dolu dolu. Ben ticaret yapacağım, yazı yazacağım, bakkal Mehmet efendi yoğurt, süt satacak, çoban koyunları otlatacak, cephede ki aslanlar da terör ve teröristin çok özrü dilerim ağğ...na sıç.....k budur işte hayatın ve insanlığın özeti. Teşekkür ederken saygılar sunarım...
Ahmet Zeytinci tarafından 12/25/2016 1:15:13 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bak bu yazıya güzelce bir yorum yazarım işte... gene tuttun beni kulağımdan "yaz" diye!.
Yılını şimdi tam hatırlayamam amma 1998 Senesi olsa gerek; Trabzon'a atanan Vâli Âdil Yazar'a iade-i ziyârete gidiyoruz edebiyatçı arkadaşlarla birlikte...
Bizleri ziyâretinden çok memnun oluşumu nasıl bildirebilirim diye düşünürken aklıma, bir KÖK Dergisi ve bir de duvar takvimi yaprağını büyük sarı zarfa koyup hediye etmek geldi...
Düşündüğümü yaptım, ziyaret sırasında zarfı takdim ettim. Ziyaret günü akşamı, saat:21.40'da evimde telefon çaldı, açtım, iki- üç ara telefondan sonra sayın Vâlim bana telefonda teşekkür etti ve hemen "Bu takvim yaprağı işi aklına nereden geldi?... okudum ve hanımla birlikte gülüştük" dedi.
Ahmet Zeytinci yukarıda kayıtlı yazısında, Trafik Polislerinin tanınmış kişilere ceza yazmaktan imtinâ edeceğini yazıyor ya... hah işte böyle bir olayı yazıyordu duvar takviminin arkasındaki yazı: Bir gün, Ankara'da arabaların durması yasak yerde bir araba duruyor, arabaya yaklaşan Trafik Polisi, sürücüyü uyarıyor; burada durmak yasaktır diye... direksiyon başındaki de cevapla; ben başbakanım diyor; Polis ısrarla, başbakan da olsanız buruda durmak yasaktır diye gayri- ihtiyârî cevap veriyor amma, direksiyon başındakinin yüzüne bakıp tanımaya çalışmıyor... Başbakan sözünde ısrar edince bakıyor ki, bir sivil araç ve içinde sivil giyimli kişi gerçekten başbakan... hâliyle özür diliyor ve bu hâtırayı başbakanın oğlunun ağzından veriyor Türkiye Gazetesi, Duvar Takvimi...
Peki, Vâli ile ne alâkası var diye düşüneceksiniz tabîi... haklısınız.... bizim Vâli, çoğu akşam iş çıkışında Valilikten Uzunsokağa doğru akşam yürüyüşüne çıktığını çok gördüm... yürümeyi seviyor... benim böyle antika konulu takvim yapraklarım vardır... bu konu tam Vâlime göredir diye düşünüp- zarfın içine o'nu da eklemiştim...
Hayatta bir bunu bilirim... Sen bir Trabzon Vâlisi olarak, Kadir'i evinden telefonla ara ve tebessümlü sesle sohbet et, iyi mi?... İnsan her yerde, her makamda insandır ve öyle kalmalıdır.
Bizim Vâlimiz, Artvin- Şavşatlıdır. Diyebilirim ki; en çok tebrikleştiğim ve fotoğrafını en çok çektiğim Trabzon Vâlilerinden biridir.
Trafik Polislerimizi, yolda yürürken görüyorum da içimden çoğu ile sohbet edesim geliyor...
Hele bir vakitler, Postahane kavşağında görevli bir bayan Trafik Polisinin görev yaptığını defalarca gördüm ki; her seferinde içimden bir buket çiçek veresim geldi; oysa, kimseye çiçek verme alışkanlığım yoktur. Millet olarak gelişmişliğimizin göstergesi olarak değerlendiririm; Bayan Polislerimizi bir de bayan otomobil sürücülerimizi...
Ne kadar kötülersek- kötüleyelim, Memleketim ileri gitmeyi, inatla sürdürüyor... bu, bizim çalışkanlık kanımızda var... belki dünyada kendi milletini yerden- yere vuran bir millet daha yoktur; bu, Türk Devletlerinin bir gün tek devlet olarak birleşeceğine; düşmanlar, düşmanlıklarına ara verirlerse, 100> Yıldan önce gerçekleşecektir. Bir Milletin bu kadar çeşitli düşmanı olması, kendi geleceklerinin korkusundandır.
Bizim küçük ahmaklıklarımız olmasa var ya… çoktan bu birleşme gerçekleşmişti… çoktaaan.
Sağlıkla kal Usta…
(ha bu yorgunluklarım var ya hep Senin yazılarının yüzünden)Şaka.
kadiryeter Kadir Yeter. 25.12.2016 Pazar. Stad karşısı- TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=160569
Ahmet Zeytinci'ye